Berlin'in Almanya'da yaşayan Müslümanların buraya özgü bir İslam anlayışını benimsemeleri için bir kampanya yürüttüğünü, Türkiye'nin Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) üzerinden kurduğu bağların da rahatsızlığa sebep olduğu belirtildi.
İngiliz Financial Times gazetesi, Almanya'nın ülkede yaşayan Müslümanlar ile Türkiye arasındaki ekonomik ve kurumsal bağları koparmak istediğini yazdı.
Hedeflerinin "yabancıların etkisini azaltmak" olduğunu söyleyen Kerber şöyle devam etti:
"Şu an Alman Müslümanlar için asıl ihtiyacımız olan, Almanya'ya ait bir İslam. Bu yeni bir ideoloji yaratmak istediğimiz anlamına gelmiyor; Müslümanların burada nasıl bir İslam istediğimizle ilgili bir karar vermesi gerektiği anlamına geliyor."
Türkiye, DİTİB üzerinden Almanya'daki Müslümanlar arasında geniş bir ağa sahip.
Gazetenin Berlin muhabiri Tobias Buck'ın imzasını taşıyan haberde Ankara ile yaşanan siyasi gerginliklerin, 1960'lı yıllarda Türkiye'den buraya göç edenlerin entegrasyon sürecini sınadığı belirtiliyor.
Almanya İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Markus Kerber, Almanca vaazın da Müslümanlar için bir hak olduğunu söylerken, "ülkedeki günlük yaşamın gerçekliklerine" hakim imamlara ihtiyaç olduğu görüşünde:
"Piercing ya da dövmenin Kuran'ın öğretilerine ters olup olmadığı tartışmasını ele alalım. Bir imam bu gibi sorulara yanıt veremiyorsa, o zaman genç Müslümanların internet imamına görüşmesi gibi bir tehlike var - ki hızla karanlık sulara sürüklenebilirler"
İslam dünyasında Almanya'nın bu çabalarına tepkiler de söz konusu.
Bazı muhafazakar siyasetçiler ise İslam'ın Almanya'ya ait olmadığını söyleyerek bu politikaları eleştiriyor.