İsrail’de fanatik yahudiler, Süleyman Mabedi’nin yıkılışının anıldığı ‘Tişa Beav’ gününde Aksa’ya saldırı hazırlığında. Mescid-i Aksa Vakfı Müdürü Şeyh Ömer El-Kisvani, “Savaşı ateşleyen tahrik edici sahnelere tanıklık ediyoruz” dedi.
Fanatik Yahudiler, yeni bir saldırının hazırlığını yapıyor. 18 Temmuz tarihinde Süleyman Mabedi’nin yıkılışının anıldığı “Tişa Beav” adı verilen matem gününde Mescid-i Aksa’ya saldırmayı planlıyorlar. El Aksa muhafızlarının Yahudi kutsal kitaplarının camiye girmesini engelleme hakkı olmasına rağmen yüksek sesle Tevrat okuyan radikal gruplar, saldırı öncesine zemin hazırlıyor.
Mescid-i Aksa Vakfı Müdürü Şeyh Ömer El-Kisvani, gazetecilere yaptığı açıklamada bu ihlalin çok ciddiye alınması gerektiğinin altını çizdi ve sözlerini şöyle sürdürdü: “ Yahudi kutsal kitaplarının camiye girmesi yasak ve daha önceden El Aksa muhafızlarının bu ihlali yapan aşırılık yanlılarını müdahale etme yetkisi vardı. Ancak İsrail polisi, bu ihlale karşı çıkan korumaları tutuklamakla ve sınır dışı etmekle tehdit ediyor. Mescid-i Aksa’ya yönelik ihlaller kademeli olarak gerçekleşiyor. Tevrat’ın okunmasından sonra aşırılık yanlılarından biri de ‘destansı secde’ olarak bilinen secde ritüelini gerçekleştirdi.”
“Müslümanları kışkırtan ve Mescid-i Aksa’da bir din savaşını ateşleyen tahrik edici sahnelere tanıklık ediyoruz” diyen El-Kisvani, işgal makamlarının camideki anormal davranışlara verilen tepkilerden tamamen sorumlu olduğunu ifade etti ve ceza ne olursa olsun, muhafızları tüm ihlallere karşı çıkmaya çağırdı.
Aşırılık yanlıları Hamursuz Bayramı, Kudüs Birliği Günü, Tişa Beav Matem Günü ve Bağışlanma Günü’nü Mescid-i Aksa’ya saldırmak için kullanıyor. 10 Mayıs’ta Kudüs Birliği Günü’nü bahane eden fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa’ya baskın düzenledi. Bunu ardından İsrail güçleri 11 gün boyunca Gazze’yi bombaladı. Fanatik Yahudiler, Mescid-i Aksa’nın avlusunda çıkan yangını kutlamıştı. Yahudilerin bu görüntüleri infiale neden olmuştu.
