Mısır’da göstermelik yargılamalarla verilen siyasi idam kararına tepki büyüyor. Ölüm cezalarını adalete suikast ve faşizm olarak değerlendiren darbe karşıtları cumhurbaşkanını yargılayan yetkisiz mahkemenin bu kararını hükümsüz ve kıymetsiz ilan etti.
Mısır'da cunta mahkemesinin Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi dahil 106 darbe karşıtı hakkında idam kararına tepki veren Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) Sözcüsü Muhammed Muntasar, “Bu karar, ilk demokrasi tecrübesi hayali ve 25 Ocak devriminin son kazanımının idamıdır. Devrimimizi tamamlayacağız" dedi. Gıyabi yargılandığı davada hakkında idam kararı verilenler arasında bulunan Amerikan Üniversitesi Öğretim Üyesi İmad Şahin de tüm suçlamaları reddettiğini, idam kararını kabul etmediğini söyledi.
Şahin, “Temmuz 2013'ten beri ülkeyi kasıp kavuran göstermelik yargılamaları da kınıyorum" ifadelerini kullandı. Merkezi Cenevre'de bulunan El-Kerame Uluslararası Hukuk Merkezi Mısır Sorumlusu Ahmed Muferreh,"Mahkeme, sanıklar hakkında ön yargıya sahip, cezai uygulamalar ve tutukluların cam kafesteki durumlarına ilişkin hiçbir hakka riayet etmiyor. Ayrıca bu mahkeme, ülkenin cumhurbaşkanını yargılama yetkisine sahip değil" dedi.
İdam kararı verilenlerden İhvan Rehberlik Konseyi Yardımcısı Hayrat Şatır'ın kızı Aişe de “Babam, Cumhurbaşkanı Mursi, diğer devrimci ve siyasetçilerin idam kararı dosyasının müftülüğe sevk edilmesi, ülkede adalete suikast ve faşizmi ifade ediyor" değerlendirmesinde bulundu. Aişe, “Aile olarak bu yargılamaları tanımıyoruz. Devrimcilerin tamamı ülke için özgürlük, onur ve adalet istemeye devam edecek" şeklinde konuştu.
Mursi'nin darbeyle görevinden uzaklaştırılmasından bu yana verilen idam cezalarından 7'si infaz edildi. İdam talebiyle dosyaları Müftülüğe gönderilen bin 480 kişiden 479'u temyiz ve itiraz yolu açık olmak üzere ölüm cezasına çarptırılırken, geri kalanlardan bazılarının hapsine bazılarının ise beraatine karar verildi. Verilen ölüm cezaları kapsamında 122 kişi hakkında Müftülükten görüş bekleniyor.
Mısırlı yazar Cemal Sultan, Mursi'ye verilen idam kararında kaybeden tarafın bölgesel, yerel ve uluslararası anlamda cunta lideri Abdulfettah es-Sisi olacağını kaydetti. Eski İnsan Hakları Gözlemevi Sözcüsü Fadi el-Kadı da insan hakları örgütlerinin dünya genelinde idama karşı olduğunu vurgulayarak, “Mısır mahkemesinin verdiği karar, siyasi olmaktan öte saçma bir karar" dedi.
İdam kararına ilişkin dosyası müftülüğe sevk edilenler arasında yer alan Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Yusuf el-Karadavi, “Bu idam kararlarının hiçbir kıymeti yok. Uygulanması da mümkün değil" şeklinde konuştu. Kendisine şiddete teşvik suçlaması yöneltilmesinden şaşkınlık duyduğunu kaydeden Karadavi, “İnsanların, zalime ve batıla karşı harekete geçme, devrim yapma hakkı vardır" görüşünü bildirdi.
Mısır Süper Ligi takımlarından El-Ehli takımının taraftar grubu Ultras'ın faaliyetleri yasaklandı. Zamalik Futbol Kulübü Başkanı Murtaza Mansur'un, “Ultras'ın terör örgütleri listesine alınması" istemiyle açtığı ve alt mahkeme tarafından yetkisizlik kararı verilen davanın duruşması, başkent Kahire'de yapıldı. Davaya bakan Kahire Acil İşler Mahkemesi, Ultras'ın faaliyetlerinin ülke çapında yasaklanmasına hükmetti. El-Ehli grubunun tek adam Hüsnü Mübarek'in halk ayaklanmasıyla devrilişinde ve ardından askeri darbeye direnişte rol oynadığı kaydediliyor.
Mısır'da hakim ve savcıları taşıyan servis aracına IŞİD'e bağlı Ensar Beytül Makdis grubunca cumartesi günü düzenlenen saldırıda 3 hakimin ve şoförün öldüğü, 4 kişinin de yaralandığı belirtildi. Bu saldırında sonra Ensar Beyt el-Makdis örgütüne mensup 6 kişi asılarak idam edildi. Güvenlik kaynaklarından alınan bilgiye göre, “15 Mart 2014'te Kahire'nin kuzeyindeki Musturut askeri kontrol noktasına bombalı saldırı düzenlemek ve terör faaliyetlerinde bulunmak, donanma gemilerine ve askeri tesislere saldırmak" suçlamalarıyla ölüm cezası verilen Ensar Beyt el-Makdis üyesi 6 kişinin cezası infaz edildi.
Filistin direniş grupları, Mısır'da cunta mahkemesinin 73 Filistinli hakkında verdiği idam kararını, Mısır'ın Filistin meselesinde oynadığı role gölge düşürmek şeklinde yorumladı. Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) Merkez Komitesi üyesi Zülfikar Svairjo, aralarında daha önce hayatını kaybetmiş ve halihazırda İsrail hapishanesinde tutuklu Filistinlilere yönelik idam kararını üzüntü verici ve tek kelimeyle “siyasi" bir karar olarak yorumladı. İslami Cihad, Mısır yargısını “siyasi kararı" yeniden gözden geçirmeye çağırdı. Halk Direniş Grupları, Mısır makamlarının Filistin meselesinde üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesini istedi.
İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda hayatını kaybeden Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugaylarının komutanlarından Raid Attar'a hakkındaki idam kararına Anne Attar tepki verdi.
Oğlu hakkında verilen karara ilişkin, “Bu zalimce bir karar. Ne benim oğlum ne de işgalcilere karşı direnen diğerleri, Mısır'daki Müslüman kardeşlerinin kanını akıtmayı düşündü" diye konuştu. Attar, “Onun davası, Filistin'di" ifadesini kullandı. 1996'dan beri İsrail hapishanesinde tutuklu olan Filistinli Hasan Selame'nin annesi de oğlunun idam kararına çarptırılanlar arasında yer almasından büyük üzüntü duydu. Hapishaneye girdiği tarihten beri oğlunu sadece 6 kez görebildiğini aktaran anne Selame, Mısır'ın “zalim" kararlar çıkarmak yerine Filistin halkının yanında yer almasını talep etti.