Rusya ve Avrupa'nın önde gelen güçleri, ABD Başkanı Trump'ın ülkesini İran'la 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmadan çekmesi sonrasında, ortak hareket ediyor. Son olarak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile ABD’nin İran nükleer anlaşmasından çıkma kararını görüştü. Kremlin’den yapılan yazılı açıklamada, iki liderin yaptığı telefon görüşmesinde ABD’nin İran’ın nükleer programına ilişkin kapsamlı ortak eylem planı üzerinde sağlanan anlaşmadan tek taraflı çekilmesinin ele alındığı kaydedildi. Açıklamada, görüşme esnasında uluslararası ve bölgesel güvenlik açısından anlaşmayı korumanın öneminin vurgulandığı ifade edildi. İngiltere, Almanya ve Fransa liderleri Trump'ın Çarşamba günü çekilme kararını açıklamasının ardından, anlaşmanın korunması konusunda mutabakata vardıklarını belirtmişlerdi. Rusya ve Avrupa'nın nükleer anlaşma konusunda yakınlaşması, ABD'nin küresel siyasette artan yalnızlığına işaret olarak değerlendirildi.
İran kararı sonrası yalnızca Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Suudi Arabistan ile İsrail'den destek gören ABD, Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'yu müttefikleri ikna turuna gönderiyor. İran'a yönelik şahin politikaları desteklediği bilinen Pompeo'nun başta Avrupa olmak üzere, Ortadoğu ve Asya'daki ABD müttefiklerini, başta nükleer anlaşma olmak üzere balistik füze programını yeniden müzakere etme konusunda İran'a baskı yapılmasına ilişkin ikna etmeye çalışacağı belirtiliyor.
ABD sadece İran konusunda değil, Kudüs'e taşıyacağı Büyükelçiliği'nde de Rusya ve Avrupalı müttefikleri tarafından yalnız bırakıldı. 14 Mayıs'ta Kudüs'e taşınacak büyükelçiliğin açılış töreni için 86 ülkeye davetiye gönderildiği ve bu ülkelerin yalnızca 30'undan olumlu yanıt geldiği belirtildi. 30 ülke arasında ise küresel kamuoyunun kanaatini belirleyen çoğu ülkenin bulunmadığı belirtiliyor. ABD Büyükelçiliği'nin Kudüs'teki açılış törenine Rusya dışında, Almanya, Polonya, İsveç, Meksika, Portekiz, İrlanda ve Avustralya gibi ABD'nin yakın müttefiklerinin katılmayacağı belirtildi. ABD'nin "Kudüs'ü İsrail'in başkenti" olarak tanıma ve büyükelçiliğini kente taşıma kararı, başta Türkiye olmak üzere uluslararası toplum tarafından tepkiyle karşılanmış ve hem İslam İşbirliği Teşkilatı hem de Birleşmiş Milletler nezdinde reddedilmişti.