Ankara’yı Musul operasyonunun dışında tutarak masanın dışına itmeye çalışanlar devrede. ABD’nin Irak’taki ‘maşası’ Maliki’nin grubu, Türk askerinin "işgalci güç" sayılarak ülkeden çıkartılmasına dönük meclis kararı çıkarttı.
Türkiye'yi Musul operasyonunda masanın dışında bırakmaya ve Bağdat ile ilişkilerin normalleşmesini engellemeye çalışan maşalar şimdi de siyasi arenada devreye girdi. Irak Meclisi'nde alınan kararla, Türkiye'nin Musul'a bağlı Başika'daki askeri varlığının kabul edilmediği duyuruldu. Irak Meclisi'nden yapılan yazılı açıklamada, Meclis'in, TBMM'nin aldığı Türk askerlerinin Irak'ta kalma süresinin uzatılmasıyla ilgili kararını kabul etmediği ve bununla ilgili kararı onayladığı bildirildi. Dün eski Irak Başbakanı Nuri Maliki'ye yakınlığıyla bilinen Cephet'ul İslah Grubu, Türkiye'nin Bağdat büyükelçisinin sınırdışı edilmesi, Irak'ın Ankara büyükelçisinin de geri çağrılması için parlamentoya önerge sunmuştu.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Aldığımız karar, Türkiye'nin Bağdat Büyükelçisi'nin çağrılıp nota verilmesi, Türk güçlerinin 'işgalci güçler' olarak sayılması ve Irak topraklarından çıkarılması için gerekenlerin yapılması, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarının kınanması ve kabul edilmediği, Türk güçlerinin ülkeden çıkarılması için hükümetin BMGK ve BM'ye acilen başvurması talebini içeriyor” Öte yandan Dışişleri Bakanlığı, Irak Meclisi'nin aldığı kararı kınadığını açıkladı. Bakanlık açıklamasında "Özellikle söz konusu kararın Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik çirkin ithamlar içeren bölümünü şiddetle protesto ediyoruz" ifadelerini kullandı. ABD'nin korumaya aldığı Şii din adamı Kasım el Tai, Başika kampında bulunan Mehmetçik'le ilgili önceki gün fetva vermiş ve “Türk askeriyle savaşmak vacip” demişti.
Son durumu yorumlayan Irak Türkmen Cephesi Başkanı ve Kerkük Milletvekili Erşad Salihi, Türkiye'nin Arap basınındaki gücünün zayıf olmasından ötürü kendini iyi anlatamadığını belirterek, “Bugün İtalya, Almanya, ABD, İran'ın DEAŞ'la mücadelede payları varsa Türkiye'nin de sınır komşusu olarak mücadelede olması gerekir” diye konuştu. Musul ile eş zamanlı yürütülmesi planlanan Rakka operasyonu sonrasında Türkiye'ye DAEŞ'in sızabileceğini iddia eden Salihi, “Rakka ablukaya alınırsa DAEŞ'in bir kısmı çatışır, bir kısmı ise Türkiye'ye girebilir. Türkmenlerin yaşadığı bölgelerin DAEŞ'in elinden çıkıp PKK'nın eline geçmesine yönelik endişelerimiz var. Bu nedenle orada Türkiyesiz bir çözüm elde edilemez” açıklaması yaptı.
Irak'ın Ankara'daki büyükelçisi Hişam Allavi'ye, Musul operasyonuna Türkiye'nin dahil olmasına Bağdat'ın neden karşı çıktığını sorduk. Allavi'ye göre Bağdat, yalnız Türkiye'den değil hiçbir ülkeden yardım talep etmiyor. Allavi, şunları söylüyor: “Musul'u özgürleştirmek için 2017 başında planlanan bu operasyonda yerel unsurlar ile görüşülüyor. Bölgesel ve büyük aktörler ile biraraya gelindi. Barzani ile görüşüldü. Ancak biz inanıyoruz ki Irak ordusu ve güvenlik güçleri, IKBY desteği ile Musul'u özgürleştirebilir. Selahaddin bölgesinde yapılan operasyonlar bunun kanıtı. Sadece Türkiye'den değil, hiçbir dostumuzdan askeri destek ihtiyacı duymuyoruz şu anda; kaldı ki pek de faydası olacağını düşünmüyoruz. Zira mevzu çok karmaşık...”
