Ankara'da Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ruhani ve Putin arasında gerçekleştirilen Suriye zirvesi Esed rejimi, PKK, DEAŞ ve ABD cephesini hareketlendirdi. Zirve öncesi Tel Rıfat bölgesinde taciz girişimlerinde bulunan YPG'li teröristler, Çobanbey ile Afrin'de 3 bombalı terör saldırısı gerçekleştirdi. Aynı dönemde Fırat Kalkanı bölgesine eylem amaçlı sızmaya çalışan DEAŞ hücreleri çökertildi. Esed rejimi ise zirve sırasında İdlib'de 13 sivil yerleşim birimini bombaladı. Zirve sürecinde bir hamle de ABD'den geldi. CENTCOM yetkilileri, Şam yönetiminden Deir El Zor'un Salihiye bölgesini PKK'ya devretmesini istedi. Suriyeli muhalif isimlerden Deir el Zor Askeri Konsey Eski Başkanı İsmail Molla Umeyr, Türkiye’nin inisiyatif aldığı her gelişmenin şer cephesinde paniğe yol açtığını ve küresel savaş lobilerinin de bu ittifakı desteklediğini söyledi.
Deir el Zor Askeri Konseyi Eski Başkanı Pilot Albay İsmail Molla Umeyr, Suriye’de görevli ABD makamlarının Salihiye’nin devri konusunda Rus yetkililerle bir dizi görüşme gerçekleştirdiğini söyledi.
Yeni Şafak'a konuşan Albay Molla Umeyr, "Şam’ın son dönem PKK aleyhinde yaptığı açıklamalar, Ankara'da yapılan toplantı ve Esed'in Rakka, Deir el Zor, Haseke aşiretleri üzerinde etkisini artırma girişimleri ABD’yi böyle bir hamleye itti. Henüz görüşme sonuçlarına dair bilgi paylaşımı yapılmadı. Ancak ABD Esed-İran-Rus ittifakının Fırat’ın doğusunda herhangi bir bölgede kontrol sağlamasını istemiyor. Bu nedenle de El Tabiye, Cezire, Haşşam, Hatle, Mirat ve Mazlum yerleşkelerinin PKK’ya devredilmesini talep ediyor." dedi.
- "İran, Şam'dan Irak'a uzanan koridorda etkin güce sahip. Bu bölgeler de kontrol büyük oranda İran destekli Şii militanlarda ve Tahran bu devir işlemine şiddetle karşı çıkıyor. Görüşme trafiğinin devam ettiği dönem ABD öncülüğündeki koalisyon unsurları başta El Bukemal olmak üzere İran destekli milislere ait mevzilere 4 ayrı hava saldırısı düzenledi" ifadelerini kullandı."
SUUD-BAE İTTİFAKI 100 MİLYON DOLAR DAĞITTI
Suriye’nin doğu ve kuzey bölgelerinde devam eden ABD-PKK işgalinin hiçbir biçimde kabul edilmediğine vurgu yapan Albay İsmail Molla Umeyr, "20 gün öncesinde Suud ve BAE’li istihbarat ve dış işleri müsteşar yardımcıları bölgeye geldi. El Omar bölgesinde aşiret temsilcileri ile birebir görüşmeler yaptılar. O görüşmelerde PKK’ya destek isteyen BAE ve Suudi yetkililer toplam 100 milyon dolar dağıttı. Tek istedikleri Türkiye karşıtı, PKK lehinde açıklamalar yapılmasıydı" dedi.
FIRAT'IN DOĞUSU TÜRK ASKERİNİ BEKLİYOR
ABD, Suudi Arabistan, BAE, Avrupa ittifakının tüm girişimlerine rağmen Fırat’ın Doğusu Türk askerini bekliyor diyen Suriyeli muhalif Ablay, "ABD ve ortaklarının bölgede tutunma şansı olmadığını kaydetti. Deir el Zor Askeri Konseyi Eski Başkanı Molla Umeyr, Rakka ve Deir el Zor’da PKK ve ortakları tek bir çivi çakılmasını istemiyorlar. Tüm yardımlar Haseke bölgesine aktarılıyor. Yalnızca Haseke’de alt yapı, eğitim, imar çalışması yapılıyor. Çünkü PKK buralarda tutunamayacağını biliyor. ABD’liler de Türkiyesiz aşama kaydedemeyeceklerini anladılar. Şu an Washington yönetimi bir çok taviz vererek bölgeyi tutmaya çalışıyor ancak PKK’ya yönelik nefret her geçen gün daha fazla büyüdüğü için sonuç değişmeyecek. Fırat’ın doğusunda istikrarın sağlanması ve bölgenin terörden arındırılması yalnızca Türkiye’nin değil Ortadoğu’nun milli güvenlik meselesi olarak görülmelidir" ifadelerini kullandı.
REJİMİN ATEŞKES İHLALİ SÜRÜYOR
Naci Mustafa şunları söyledi:
- "Esed kanadı bu durumu geleneksel refleks haline getirdi. Astana, Soçi ve Tahran’da yapılan zirveler ve heyetler arası tüm görüşme takvimlerinde Esed saldırıları devam etti. Son 1 haftada; Deyr Şarki, Maaret Hurma, Kefer Mot, Kefer Nübbul, Has, Maaret el Numan, El Tuh, Tel Minnas, Cercenaz, Maar Şemşe, Kefer Secne ve Kefer Naha yoğun olarak bombalandı"
AF DEĞİL TUZAK
Yeni Şafak’a Ankara Zirvesi öncesi Şam’dan yapılan af ilanını da değerlendiren Naci Mustafa, şu ifadelere yer verdi:
- "Bunun af değil kirli bir tuzak olduğunu belirtti. Vatan Cephesi Sözcüsü Mustafa, Halep, Humus, Guta, Kuneytra ve Dera’da rejime teslim olan sivil ve askerlerden 6 binden fazlası kayıp. Kontrol noktalarında veya evlerinden alınan ve aralarında kadın ve çocukların yer aldığı binlerce sivilin hiçbirinden haber alınamıyor. Humus, Dera, Guta gibi bölgelerde teslim şartlarını konuşan uzlaşı heyeti üyeleri dahi kaçırıldı, tutuklandı öldürüldü. Bugüne kadar çıkan hiçbir af yada uzlaşı kararı uygulanmadı. Suriye halkı nezdinde bu kararların herhangi bir değeri yok"