Türkiye’nin ABD ile yaptığı müzakereler sonucu ‘barış koridoru’ için süreç başladı. İki devletin de son ana kadar masadan kalkmayarak mutabakat arayışını sürdürmeleri, stratejik ortaklığın devamının istendiğini göstermesi açısından önemli bir mesaj olarak algılandı.
Türkiye’nin endişelerini giderecek adımlar konusunda “en kısa sürede” vurgusu yapılan mutabakatın ardından dikkatler ilk etapta çalışmaları koordine edecek ve Türkiye’de faaliyet gösterecek Müşterek Harekat Merkezi’nin kurulmasına odaklandı. Mutabakatla sonuçlanan üç günlük yoğun müzakere sürecinde Türkiye ve ABD askerleri arasında sahadaki kontrolün sağlanması kapsamında detaylı analizler yapıldı. İki ülke, ortak noktada buluşma konusunda açık irade gösterirken, Türkiye’nin güvenlik endişelerine karşı olumlu yaklaşım sergilenmesi memnuniyetle karşılandı.
Müzakerelerde Türkiye’nin güvenlik endişelerinin karşılanması, PKK/PYD-YPG unsurlarının bölgeden çıkarılması ve verilmiş olan silah ve mühimmatların alınması, güvenli bölgenin derinliğinin ihtiyaçları karşılayacak büyüklükte olması, bölgeye Suriyelilerin döndürülmesi için gerekli çalışmaların yapılması başta olmak üzere tüm konular adım adım, en ufak bir noksanlık bulunmayacak şekilde hassasiyetle değerlendirildi. ABD askeri heyeti, Washington ile sık sık temasa geçerek teklifler ve öneriler üzerinde mutabakata varılabilecek ortak yollar arandı.
ABD, özellikle Münbiç konusundaki tavrı nedeniyle oluşturduğu ciddi güven kaybını gidermek için özel çaba sarfetti. Bu durum, açıklamalara da yansıdı. MSB’nin açıklamasının hemen ardından ABD Büyükelçiliği Twitter adresinden aynı açıklamayı yayınladı. Bu tablo, ciddi bir mutabakatın ve güven tazelemenin göstergesi olarak yorumlandı. Türkiye’nin oyalama taktiklerine kapalı olduğuna dair art arda yaptığı uyarılar hedefini bulurken, Amerikan muhataplar Türkiye’ye tam güvence verdi.