Münbiç konusunda Ankara ile Washington arasında hayata geçirilen temas grubu, ABD'lilerin Türkiye'den PKK'ya ilişkin istihbarat koparma çabasına sahne oldu. PYD'yi PKK'nın uzantısı olarak kabul etmemekte direnen Amerikalılar, Türkiye'nin örgüte ilişkin hazırladığı yeni terörist listesinin peşine düştü. İçinde 50 ismin bulunduğu öğrenilen listeyi Ankara'dan edinmeye çalışan Washington'un sözkonusu talebi geri çevrildi. ABD'nin listede kimlerin olduğunu öğrenme çabasını değerlendiren yetkililer, okyanus ötesinin PKK'ya yönelik yeni bir koruma planına dikkat çekti.
Türkiye'nin uyarılarına kulak tıkayarak Suriye ve Irak'ta terör örgütleriyle iş tutmayı sürdüren ABD'nin merakı geçtiğimiz ay iki ülke arasındaki sorunların çözümü için kurulan ortak mekanizma toplantısında gün yüzüne çıktı. Müsteşar yardımcılığı düzeyindeki toplantılarda terörün finansmanının önlenmesi konusunda Türkiye'nin attığı adımlar masaya yatırıldı. FETÖ, PKK ve DEAŞ gibi terör örgütlerinin Orta Doğu, ABD ve AB ülkelerindeki hareketlerinin de incelendiği temas sırasında Washington'dan gelen yetkililer Türk Dışişleri heyetine, "PKK ve DEAŞ'ın hareketlerini önleme konusunda yardım etmek istiyoruz" dedi. Ancak Amerikalıların amacının 'yardım' olmadığı kısa sürede ortaya çıktı. ABD'lilerin yardım kisvesi altında Türkiye'nin tespit ettiği yeni terörist listesinin peşine düştüğü anlaşıldı.
ABD'liler toplantıda, Türkiye tarafının kritik önemde olduklarını tespit ettiği, terör örgütü üst yapısındaki 50 yeni isimle ilgili listenin kendilerine verilmesini istedi. Bu teklife ihtiyatlı yaklaşan Ankara, sözkonusu listeyi muhataplarıyla paylaşmadı. Yeni Şafak'a bilgi veren kaynaklar, ABD'nin talebinin masum olmadığına dikkat çekerken, Washington'un bu tutumunun teröristleri korumanın bir başka şekli olduğunu ifade etti. Kaynaklara göre Ankara eğer 50 kişilik listeyi PKK'nın hamisi ABD'ye vermiş olsaydı, onlar teröristleri temize çıkarmak için haklarında 'terör'den değil, 'uyuşturucu'dan işlem yapacak ve uyuşturucu listesine soktuğu kişileri 'terör' bağlantılı göstermeyecekti. Kaynaklar ABD yasalarında 'uyuşturucu' suçunun, 'terör' suçuna göre daha masum bir suç grubu sayıldığını hatırlatıyor.
ABD'nin, Türkiye'nin tespit ettiği 50 önemli ismi dünya kamuoyuna 'terörist' olarak değil, 'uyuşturucu kaçakçısı' olarak lanse ederek terör örgütlerine doğrudan sağladığı desteği perdeleme gayretinde olduğu da dile getiriliyor. ABD Hazine Bakanlığı 2008 yılında PKK elebaşıları Murat Karayılan, Ali Rıza Altun ve Zübeyir Aydar'ı 'Özel Olarak Belirlenmiş Uyuşturucu Kaçakçısı' ilan etmiş ancak bunları 'aranan teröristler' sınıfına dahil etmemişti. Bu arada, ABD ile Türkiye arasında PKK işgalindeki Münbiç konusunda bir süre önce oluşturulan temas hattı 'beklemeye' alındı. ABD'nin görevden alınan eski Dışişleri Bakanı Rex Tillerson döneminde başlatılan çalışma grubu toplantıları, Washington'da yeni bakan göreve başlayana kadar yapılmayacak. Diplomatik kaynaklar, Tillerson'un yerine atanan eski CIA Direktörü Mike Pompeo resmen göreve başlayana dek Münbiç konusunda temasın kesik olacağına işaret ediyor.