43 yıldır Almanya’da yaşayan Ahmet ve Badiye Taytekin çifti, kendi 3 kız çocuklarını büyüttükten sonra biri Türk 2 erkek çocuğa koruyucu aile oldu. 2010’da Arda’ya, 2012’de ise Almanya-Cezayir kökenli Yasin’e aile olan çift, Almanya’da koruyucu aile oluşlarının hikayesini Yeni Şafak’a anlattı. 39 yıldır evli olduklarını belirten Badiye Taytekin, “Kızlarımızı büyüttükten sonra sağlımız yerindeydi. Kendimiz dünyaya getirmesek de dünyaya gelmiş, ana-babası olmayan bir çocuğun başını okşayabiliriz diye düşündük” dedi. Koruyucu aile olma kararı aldıktan sonra sosyal hizmetlere başvurduklarını anlatan Taytekin, Alman görevlinin “20 yıldan beri bu görevdeyim, ilk defa bir Müslüman ailenin başvurusuyla karşılaşıyorum” dediğini söyledi.
Çocukları büyütürken bir taraftan da çevrelerine koruyucu aileliği anlattıklarını ifade eden Badiye Taytekin, “Bizden cesaret alan çevremizdeki 6 çift de koruyucu aile oldu” dedi. 10 yıl önce çocukları aldıklarında resmi kayıtlarda 5 binin üzerinde Türk çocuğunun Almanların elinde olduğu bilgisini veren Taytekin, şöyle konuştu: “Neden? Çünkü Müslümanlar, Türkler maalesef sadece lafta istiyor. Gidip koruyucu aile başvurusu yapmıyor. Başta Almanya olmak üzere Avrupa’daki tüm Türklere sesleniyorum. Hiçbir yurt, bir Müslümanın evi kadar güvenli değildir. Bu çocukların bize ihtiyacı var. Biz sahip çıkmazsak başkaları sahip çıkacak. O zaman dilini, dinini, kültürünü kaybedecekler. Bu çocuklar ziyan olmasın.”
Badiye Taytekin, büyük oğluyla arasında geçen diyaloğu şöyle anlattı: “Kimse korkmasın. İnsan yetiştiriyorsunuz. Bu çocuk sizin elinizde şekilleniyor. Hızımızı alamadık, ikinci çocuğumuza da müracaat ettik. Bu çocukların tek derdi sevgisizlik. Arda oğlumuz bize verildiğinde 1,5 yaşındaydı, şu an 14 yaşında. 2 yıl sonra 13 yaşındaki Almanya-Cezayir kökenli Leon Yasin oğlumuzu aldık. O da şu an 23 yaşında. Yasin Almanya’da polis akademisini bitiriyor. ‘İyi ki sizinle büyümüşüm. Sizinle büyümesem ya polisin kovaladığı hırsız, ya da kolay yoldan para kazanmaya çalışan eroin satıcısı, polisin karşısında olan birisi olurdum’ dedi. Onun bu sözü de bize yetti. Bu çocuklar sayesinde evimize büyük bir huzur geldi.”