Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin’de sivil katliamlarının durdurulması için çağrı yaptı. Erdoğan, arabuluculuğa da hazır olduklarını söyledi. Erdoğan, kabine toplantısına bir süre ara vererek Filistin, İsrail, Lübnan, Katar ve Mısır liderleri ile telefonda görüştü. İşte detaylar.
İsrail ordusunun, Hamas'ın 7 Ekim'de başlattığı saldırıların ardından Hamas ve Filistinli gruplarla çatışması sürüyor. Gazze’de 143'ü çocuk, 105'i kadın olmak üzere 704 kişi hayatını kaybetti.
İsrail'in, Hamas ve Filistinli gruplarla çatışması sürerken, Lübnan sınırına yakın bölgelerde de çatışmalara girdiği görülüyor. İsrail ordusunun, Gazze Şeridi ve Batı Şeria'daki saldırıları sırasında hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısının 143'ü çocuk, 105'i kadın olmak üzere 704'e yükseldiği bildirildi. İsrail saldırılarında, kasıtlı olarak ambulansların hedef alındığı ifade edilen açıklamada, hava saldırıları sebebiyle Gazze'deki Beyt Hanun Hastanesi'nin hizmet dışı kaldığı aktarıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Gazze konusunda ne dedi?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kabine toplantısı sonrası Gazze’deki olaylara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
"BM'nin ve diğer uluslararası kuruluşların Filistin'le ilgili aldığı kararların neredeyse hiçbiri uygulanmadı"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa'nın ve onun içinde yer aldığı Kudüs-ü Şerif'in gönül dünyalarında ayrı bir yeri olduğunu belirterek, "İnsanlığın en eski yerleşimlerine, medeniyetlerine beşiklik eden Kudüs merkezli coğrafyadaki her kökenden ve inançtan insanlar ecdadımızın idaresinde asırlarca barış ve huzur içinde yaşamıştı. Ecdat, bölgenin dini zenginliğine El Halil Kapısı'nın üzerine 'Lailahe illallah İbrahim halilullah' ifadesini yazacak kadar özenle ve itinayla yaklaşmıştı. Maalesef bu bölge Birinci Dünya Savaşı'nın ardından orayı terk etmek zorunda kalmamızla birlikte kanın, gözyaşının, gerilimin, çatışmanın, işgalin eksik olmadığı bir yere dönüştü." diye konuştu.
Uluslararası toplum Filistinlilere verdiği sözleri yerine getirmedi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem Filistin halkına yapılan haksızlıklar ve zulümlerin hem üç dinin kutsallarını içinde barındıran Kudüs'ün özellikle de Mescid-i Aksa'nın mahremiyetine yönelik tecavüzlerin bölgeyi hep diken üstünde tuttuğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Sorunların bu kadar derinleşmesinde elbette uluslararası toplumun Filistinlilere verdiği sözleri yerine getirmemesinin de çok ciddi payı vardır. Birleşmiş Milletlerin (BM) ve diğer uluslararası kuruluşların Filistin'le ilgili aldığı kararların neredeyse hiçbiri uygulanmadı. Türkiye olarak bizim bu konudaki tavrımız en başından itibaren nettir.
Egemen bir Filistin devleti kurulmadan bölgeye huzur gelmez
1949 yılından beri İsrail devletini tanıyoruz ve kimi zaman kesintiye uğrasa da diplomatik ilişkilerimizi sürdürüyoruz. Bununla birlikte 1967 sınırlarında, başkenti Kudüs olan, coğrafi bütünlüğe sahip, bağımsız, egemen bir Filistin devleti kurulmadan bölgeye huzur gelmeyeceğine inanıyoruz. Filistin halkını sürekli taciz ederek, can ve mal güvenliğini hiçe sayarak, evlerine ve arazilerine el koyarak, altyapısını tahrip ederek kalkınmasına engel olarak bölgedeki sorunun çözülemeyeceği açıktır. Böyle bir yaklaşım sadece derinleşen huzursuzluğun yol açtığı çatışmaların artmasına, her iki tarafın da sürekli kanının dökülmesine, nihayetinde de barış arayışlarının hep hüsranla sonuçlanmasına yol açar."
Gazze'nin orantısız hava ve kara saldırılarıyla yerle yeksan edilmesi asla kabul edilemez
İsrail'in, Filistin halkının temel haklarını hiçe sayan yaklaşımının son olayda da görüleceği üzere kendi halkının güvenliğini de tehdit ettiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Biz ne İsrail topraklarında ne Filistin topraklarında tek bir masumun dahi burnunun kanamasına razı olmadığımızı hep söyledik, söylüyoruz. Bugün de aynı yerdeyiz, değişen bir şey yok. Bugün hiçbir ayrım yapmadan, inancına, kökenine bakmadan, insanı bu şekilde savunuyoruz. İsrail güvenlik güçlerinin ve illegal yerleşimcilerin Filistinlilere uyguladığı baskıya, zulme, yargısız infazlara, can ve mal tehdidine de nasıl karşıysak, İsrailli sivillere yönelik rastgele eylemlere de aynı şekilde karşıyız. Hele hele Gazze'nin orantısız hava ve kara saldırılarıyla yerle yeksan edilmesi, camilerin bombalanması, bu sırada yaşanan masum çocuk, kadın, yaşlı ve sivil ölümleri asla kabul edilemez bir durumdur. İsrail şehir
"Bir şiddet sarmalına girilmesi ilave acıdan başka bir şey getirmez"
Her şeyin olduğu gibi savaşın da bir adabı ve ahlakı olduğunu ve tüm tarafların buna riayet etmekle mükellef bulunduğunu kaydeden Erdoğan, "Altını çizerek hep ifade ettiğimiz gibi adil bir barışın kaybedeni olmaz. Bir şiddet sarmalına girilmesi ilave acıdan başka bir şey getirmez. İsrail yönetiminden Gazze başta olmak üzere Filistin topraklarına yönelik bombardımanlarını, Filistinlilerden de İsrail'deki sivil yerleşimlere yönelik tacizlerini durdurmalarını istiyoruz. Bu itidalli adım barışa giden yolun kapısını da aralayacaktır. Gün, fevri değil, devlet aklıyla, soğukkanlılıkla ve insanlık vicdanıyla etme günüdür. Türkiye olarak tarafların talep etmesi halinde esir takası dahil her türlü arabuluculuğa hazır olduğumuzu belirtmek isterim." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir süredir devam eden ve son 3 gündür daha da yoğunlaştırılan diplomatik temasların artırılarak sürdürüldüğünü, bugün Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile son derece verimli telefon görüşmeleri gerçekleştirdiklerini anlattı. Her iki lidere de sivil ölümlerinden duydukları derin üzüntüyü ifade ettiğini vurgulayan Erdoğan, çatışmaların sonlandırılması ve sükunetin bir an önce sağlanması noktasında ellerinden geleni yapmaya hazır olduklarını dile getirdiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Gazze diplomasisi
İletişim Başkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Erdoğan-Abbas görüşmesinde, İsrail ve Filistin'de yaşananlar ile bölgedeki gerilime ilişkin son gelişmeler ele alındı.
Erdoğan, Türkiye'nin bölgede çatışmaların son bulması ve bir an önce sükunetin sağlanması için her türlü gayreti gösterdiğini ifade etti.
Erdoğan Lübnan Başbakanı Mikati ile görüştü
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Lübnan Başbakanı Necip Mikati ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Görüşmede İsrail-Filistin gerilimi çerçevesinde bölgede artan çatışmalar ele alındı.
Erdoğan görüşmede, çatışmaların sona ermesi için Türkiye'nin gayret göstermeye devam edeceğini belirtti.
Erdoğan, İsrail Cumhurbaşkanı Herzog ile görüştü
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail Cumhurbaşkanı Yitzak Herzog ile de telefonda görüştü.
Görüşmede, İsrail ve Filistin'de yaşananlar ile bölgedeki gerilime ilişkin son gelişmeler ele alındı.
Gazze halkının topluca, ayrım gözetmeksizin zarar görebileceği bir adımın, bölgede yaşanan acıları ve şiddet sarmalını daha da artıracağını vurgulayan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, sağduyuyla hareket edilmesi gerektiğini ve bölgede sükunetin bir an evvel tesis edilmesinin tüm bölgenin selameti açısından büyük önem taşıdığını ifade etti.
Erdoğan görüşmede, bölgedeki endişe verici çatışmaların sonlandırılması ve kalıcı barışın sağlanması için Türkiye'nin gayretlerinin artarak süreceğini ifade etti.
Erdoğan Katar Emiri ile görüştü
Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Görüşmede, İsrail-Filistin gerilimi çerçevesinde bölgede artan çatışmalar ele alınarak karşılıklı fikir alışverişinde bulunuldu.
Erdoğan Sisi ile görüştü
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Görüşmede, İsrail-Filistin gerilimi ile ilgili son gelişmeler ele alındı ve gerginliğin sonlandırılması için yapılabilecekler değerlendirildi.