Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü (KEİ), Karadeniz bölgesinin barış, istikrar ve refah bölgesi olması amacıyla 1992 yılında İstanbul'da kuruldu. Örgüt, üye ülkelerin ticari, ekonomik, bilimsel ve teknolojik işbirliğinin geliştirilmesinin yanında vatandaşlarına uzun dönemde serbest dolaşım hakkı ve aşamalı olarak da ülkeler arasında serbest ticaret bölgelerinin kurulmasını amaçlıyor. Rusya - Ukrayna krizi, Suriye'deki iç savaş sürecinde bölgesel aktörlerin buluştuğu zirve tarihi bir önem teşkil ediyor.
Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü (KEİ)
25 Haziran 1992 tarihinde İstanbul Zirvesi Bildirisi’yle kurulan ve Türkiye’nin öncülük yaptığı bir bölgesel ekonomik işbirliği örgütüdür.
Türkiye, Arnavutluk, Azerbaycan, Bulgaristan, Ermenistan, Gürcistan, Moldova, Romanya, Rusya Federasyonu, Ukrayna, Yunanistan ve Sırbistan'dır.
- KEİ’nin amaçları
- · Üye ülkelerin ticari, ekonomik, bilimsel ve teknolojik işbirliğinin geliştirilmesi,
- · Karadeniz Bölgesi'nin barış, işbirliği ve refah bölgesi haline getirilmesi,
- · Bölge ülkeleriyle işbirliği için uygun ortam oluşturulması,
- · Taraflar arasında mal ve hizmet ticaretinin arttırılması,
- · Uzun dönemde bölge ülkeleri arasında serbest dolaşımın sağlanması,
- · Uzun dönemde, aşamalı olarak ülkeler arasında serbest ticaret bölgelerinin kurulmasıdır.
KEİ'nin 25. Kuruluş Yıldönümü
Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatının (KEİ) 25. Kuruluş Yıldönümü Zirvesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasıyla başladı.
Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre Merkezi ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen KEİ 25. Kuruluş Yıldönümü Zirvesi kapsamında Erdoğan, ülke temsilcilerini karşıladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvede yaptığı açılış konuşmasında, "Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü'ne ilişkin, "Bugün bize, 'Bu örgütün en büyük başarısı nedir?' diye sorsalar, 'Dünyanın en zor coğrafyalarından birinde bölge ülkelerini aynı masa çevresinde ve ortak paydalar etrafında bir araya getirebilme becerisidir' derim. Siyasi tartışmalara girmeden, farklılıklarımız değil, müştereklerimiz üzerinde yoğunlaşarak çalışmalarımızı yürütmeliyiz" dedi.
Ülkelerin mesajları
Arnavutluk Dışişleri Bakan Yardımcısı Halil Hyseni, "Ulaştırma ağları, sürdürülebilir enerji bağlantıları, çevre, turizmin geliştirilmesi, kültürel mirasın korunması gibi alanlar gelecek yıllarda KEİ çerçevesinde yapılacak iş birliği için öncelikli olmalı" dedi.
KEİ'nin 25. Yıldönümü Zirvesi’nde konuşan Hyseni, örgütün çok stratejik bir noktada olduğunu ve çeşitlilik arz eden bir insan kapasitesi bulunduğunu belirtti.
Gürcistan Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Dimitri Kumşişvili, dengeli kalkınma için ticari engellerin kaldırılması ve az gelişmiş üyelerin ihracatının artırılması gerektiğini vurgulayarak, "Sinerji, KEİ gündeminde kazan-kazan ilkesine göre yer almalı, üye devletler topyekun kalkınma için birbirlerini desteklemelidir. KEİ'nin kurumsal çerçevesinin de güçlendirilmesi, örgütün daha büyük bir güç kazanması açısından önemlidir" açıklamasında bulundu.
Romanya Dışişleri Bakanı Teodor Meleşcanu, "KEİ içinde önemli bir iş birliği potansiyeli var. Bunu daha da geliştirmemiz lazım. AB özel girişimler başlattı bizim coğrafyamız için. Bu girişimler bütün üye ülkelere fayda sağlıyor"dedi.
Ukrayna Başbakan Yardımcısı Stepan Kubiv, "Artık demokratik değerler ve ilkeler ışığında iş birliğini güçlendirmenin vakti geldi çattı. Bizler bugün buradan ilişkilerimizin temeline dönüp bakıyoruz. Bu temel, KEİ şartı tarafından dostluk ve iyi komşuluk ilişkileri, karşılıklı güven, saygı, diyalog ve iş birliği esas alarak hazırlanmıştı. Bizim önceliklerimiz bölgedeki sorunların çözülmesi ve bu yapılırken de bir dizi uluslararası antlaşmaya bağlı kalınmasıdır" ifadelerini kullandı.
Rusya Başbakanı Dimitri Medvedev, "Karadeniz bizim ortak zenginliğimiz ve varlığımız. Bu bölgeyi istikrar ve refah bölgesi haline getirmek istiyoruz. Deniz komşuluğumuzu ekonomiye faydalı hale getirmek istiyoruz. Bunu yapma imkanımız var" dedi.
KEİ’nin ortak çalışma için etkin bir mekanizma olduğunun altını çizen Medvedev, teşkilat kapsamında birçok farklı alanda iş birliğini sürdürdüklerini belirtti. Özellikle ticaret alanında önlerine haklı olarak iddialı hedefler koyabileceklerini anlatan Medvedev, buna rağmen KEİ kapsamındaki ticaret hacminin bir düşüş içinde olduğuna dikkati çekti.
Sırbistan Dışişleri Bakanı İvica Dacic, "Siyasi meselelerden uzak durmaya gayret etmeli ve ekonomik iş birliğine odaklanmalıyız. Ekonomik iklimin iyi olması, iyi bir yaşam kalitesi beraberinde mevcut siyasi ihtilafların çözümünü de getirecektir. Siyasi, askeri çatışmalar, göç, terörizmin yaşandığı bu dönemde KEİ gibi uluslararası örgütler bir fark yaratabilir" dedi.
Azerbaycan Milli Meclis Başkanı Oktay Asadov, "Azerbaycan olarak inanıyoruz ki Karadeniz bölgesinin refahının söz konusu olacağı bir gelecek için karşılıklı saygı, insanlık, tolerans ve komşuluğa ihtiyacımız var. Azerbaycan olarak bu değerleri yayabilmek için çok çaba sarf ediyoruz" açıklamalarında bulundu.
Bulgaristan Cumhurbaşkanı Yardımcısı İliyana Yotova, "Sığınmacı krizi ekonomik kalkınma ve güvenlik açısından bölgede önemli bir tehdit. Ülkeler arasında iş birliğini geliştirmek zorundayız. Hiçbir ülke tek başına bu krizle mücadele edemez. Karadeniz'in güvenliği, Avrupa'nın güvenliğinin gerçekleşebilmesi için bir ön koşuldur. Bütün (bölgesel ve küresel) meselelere yanıtlar verilebilmesi için KEİ'nin konformist yaklaşımından vazgeçmesi gerekiyor. Bölgedeki en gelişmiş örgüt biziz. Vatandaşlarımızın güvenlikle ilgili endişelerini giderecek bir yandan da kalkınma fırsatlarını kullanacak şekilde bunu yapmalıyız. Karadeniz'in hemen yanında Kafkaslar ve onun da ötesinde Orta Asya var. Bu konumumuzdan yararlanabiliyor olmamız gerekiyor. Bunlar önemli bölgeler" dedi.
Moldova Cumhurbaşkanı Igor Dodon, "Bu yıl KEİ 25. yıl dönümünü kutlamaktadır. Bu, bazı muhasebelerin yapılması için de uygun bir vesiledir ve iş birliğimizin hangi alanlarının daha gelecek vadettiğini belirleyerek bu alana ağırlık vermemiz gerekmektedir. Siyasi, ekonomik ve sosyal süreçlerin ne kadar hızla geliştiğini görüyoruz. Bu kapsamda teşkilatımızda değişen, gelişen koşullar göz önünde bulundurulmalıdır. İthalatta da ihracatta da buradaki ülkeler bizim dış ticaret hacmimizin neredeyse yarısını teşkil etmektedir" ifadelerini kullandı.
Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü (KEİ) 25. Kuruluş Yıldönümü Zirve Bildirisinde, KEİ-Avrupa Birliği (AB) etkileşiminin geliştirilmesine önem verildiği belirtilerek, "Pragmatik, proje odaklı ve karşılıklı yarara dayalı iş birliğimizi arttırma konusundaki taahhüdümüzü teyit etmekteyiz" ifadesi kullanıldı.
Başbakan Binali Yıldırım ile Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatının (KEİ) 25. Kuruluş Yıldönümü Zirvesi için İstanbul'da bulunan Rusya Başbakanı Dimitri Medvedev'in ikili görüşmesinin ardından imza töreni düzenlendi.
Bildiri, zirvenin en önemli gündem maddeleri arasındaki yerini aldı.
'Komşu komşunun külüne muhtaçtır']]
Karadeniz limanlarının aynı çarşıya açılan birer dükkan gibi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz Anadolu'da, 'Komşu komşunun külüne muhtaçtır' deriz. Biz Türkiye olarak 5 çalışma grubunun koordinatörüyüz. Eğer çalışma gruplarına katılım düzeylerini arttırabilirsek, örgütü dinamik hale getirebiliriz" açıklamasında bulundu.
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı verilerinden derlenen bilgiye göre, KEİ bünyesinde, ticaret ve ekonomi, ulaştırma, enerji, haberleşme, bilim ve teknoloji başta olmak üzere çeşitli konularla ilgili 18 adet çalışma grubu yardımcı organlar olarak faaliyet göstermektedir.
Dışişleri Bakanları Konseyi’nin kararı ile kurulan ve KEİ çerçevesinde gelişen işbirliğinin temelini oluşturan Çalışma Grupları, Konseye faaliyetleri hakkında raporlar sunmakta ve tavsiyelerde bulunabilmektedirler. Bir projenin, anlaşmanın veya herhangi bir işbirliği girişiminin ilk etapta tartışıldığı organ olan Çalışma Grupları uzmanlar düzeyinde toplanmaktadır.
Çalışma grubu faaliyetlerine etkinlik ve ivme kazandırılmasını teminen belirli alanlarda her üye ülke iki yıllık dönemler halinde "koordinatör ülke" görevini üstlenmektedir. Koordinatör ülke bir eylem planı hazırlayarak söz konusu alandaki işbirliğinin önceliklerini belirlemek ve koordinatörlüğü boyunca en az iki toplantı düzenlemekle yükümlüdür.
KEİ’nin, Karadeniz Ekonomik İş Birliği Parlamenter Asamblesi (KEİPA), İş Konseyi, Ticaret ve Kalkınma Bankası ve Karadeniz Etütleri Uluslararası Merkezi olmak üzere dört bağlı kuruluşu bulunmaktadır.
Türkiye'nin sekretaryasına ev sahipliği yaptığı KEİ’de reform sürecine gidilmesi ve örgütün daha etkin, verimli ve sonuç odaklı çalışması yönünde çaba sarfedileceği açıklandı.
[[ Limanlar ve Serbest ticaret bölgeleri projesi
25 Haziran 1992'de İstanbul'da Türkiye, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya, Arnavutluk, Ermenistan, Gürcistan, Moldova ve Ukrayna arasında Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ) Zirvesi Deklarasyonu imzalanmış, işbirliğinin ana hedefi, bölgede ulaşım ağı ve gelişimi için gerekli zemini oluşturmaktı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Karadeniz Çevre Otoyolu projesinin güzel bir örnek olarak karşımızda durduğunu vurgulayarak, "Biz ülkemize ait kısmını 10 yıl önce tamamladık. Aynı şekilde İstanbul'un altında ve üstünde dünya çapında projeleri hayata geçirdik. Diğer ülkeler de projeleri tamamlarsa insanlarımızı birbirine bağlayan ulaşım ağını oluşturabiliriz" diye konuştu.
KEİ'nin Karadeniz koridoru kapsamında uzun dönemde, aşamalı olarak ülkeler arasında serbest ticaret bölgelerinin kurulması amaçlanıyor.
13-14 Mart 2006 tarihlerinde Bükreş'te yapılan KEİ Ulaştırma Çalışma Grubu Toplantısı Raporunun 42. paragrafına dayanılarak Rusya Federasyonu Ulaştırma Bakanlığı tarafından Karadeniz Çevre Karayolu oluşturulmasına ilişkin Mutabakat Muhtırası Taslağı hazırlandı.
Uzun dönemde bölge ülkeleri arasında serbest dolaşımın sağlanması amaçlanırken bölge ülkeleri kapsayan Karadeniz Çevre Otoyolu projesi konusunda mutabık kalındı.
Proje kapsamında bulunan Türkiye’nin Karadeniz sahil şeridinin yapımı yaklaşık 10 yıl önce tamamlanırken, Rusya kısmı ise Soçi 2014 Kış Olimpiyatları öncesinde tamamlanmıştı.
Türkiye'den geçen Karadeniz Çevre Karayolu bin 693 km uzunluğundaki ana aksı ile Akdeniz'e ve Ege'ye liman bağlantısı sağlayan toplam bin 182 km uzunluğunda iki bağlantı yolu ile tamamlanmaktadır.
Karadeniz ve modern hikayesi
Karadeniz, enerji yollarının merkezinde olması ve çevresindeki stratejik bölgelerde yaşanan sorunlarla küresel bir etki alanı olma özelliğini sürdürüyor.
1854 Kırım savaşından bu yana yakın tarihimizdeki stratejik bölgelerden biri de Kırımdır.
Sivastapol'da üssü bulunan Rusya, 2014 yılında Ukrayna'daki iç karşıklıklar sonrası bölgedeki vatandaşları koruma amacıyla, gayri resmi bir işgal girişimi başlatmış, devam eden süreçte başta Donetks olmak üzere Ukrayna'nın doğusuna yayılan alanlarda sıcak çatışmalar yaşanmıştı. Rusya, agresif politikası ile oluşan yeni dönemde küresel sıcak savaş riskini tetikleyen eylemlerini sürdürüyor.
Karadeniz'de işgal sonrası askeri güç birikimi yapan Rusya, son dönemdeki modernizasyon çalışmaları ile donanmasını güçlendirmeye devam ediyor.
Rusya'nın 'sıcak deniz' Akdeniz'de de Tarsus limanını gayri meşru Suriye hükümeti ile anlaşma yaparak garantiye alma çabası, Karadeniz'den Akdeniz'e uzanan bölgede enerji hatlarını çevreleme politikasının devamı niteliğinde.
Karadeniz yüzyıllar boyunca stratejik bir deniz olma özelliğini sürdüregelmiş önemli bölgelerden biri. Kuzeyinde Sovyetler sonrası oluşan siyasi ve ekonomik krizler bölgede halen devam eden güç mücadelelerine sahne olurken, doğusunda Kafkaslardaki soğuk kriz bölgeleri önemli yer teşkil ediyor. KEİ'nin 25.zirvesinde Ermeni heyetin konuşmasının tamamını Dağlık Karabağ'a ayırması siyasi meselelerin çözülmeden barışın, istikrarın ve nihayet ekonomik ilişkilerin geliştirilemeyeceğinin açık bir örneği olarak karşımıza çıkıyor.
Karadeniz'in batısındaki stratejik mücadele merkezlerinden biri de Balkanlar. Ekonomik ve siyasal sorunların devam ettiği Balkanlar'da dondurulmuş siyasal sorunlar ciddi krizlere gebe niteliğinde.
Karadeniz'in güneyindeki Türkiye, bölge ülkelerine nazaran genç nüfusu ve dinamik ekonomik yapısıyla küresel ekonomide yükselen bir güç merkezi konumunda.
Türkiye'de terör örgütlerinin hedefi konumunda. Bağımsız ekonomik ve siyasal hamlelerinin sonrasında gelen terör saldırıları her seferinde milletin vakarı ile boşa çıkarıldı.
Karadeniz, ekonomik özelliğinin ötesinde siyasal bir çekim bölgesi durumunda. Aynı zamanda Karadeniz bölge ülkelerinin ve küresel aktörlerin gözünü hiç ayırmadığı bir deniz...
KEİ AB'nin alternatifi değil
Avrupa Birliği'nin bir parçasını oluşturan "işbirliği", AB'nin bir alternatifi değil, tamamlayıcı bir alt sistemi olarak işlevlik kazanmıştır. Ekonomik ilişkilerin bütünleşme hamlesi görülmemesi gerektiğini ifade eden birlik ekonomik birleşmeye de açık bir yapıya sahip.
KEİ'nin 25. Kuruluş Yıldönümü Zirve Bildirisinde, KEİ-Avrupa Birliği (AB) etkileşiminin geliştirilmesine önem verildiği belirtilerek, "Pragmatik, proje odaklı ve karşılıklı yarara dayalı iş birliğimizi arttırma konusundaki taahhüdümüzü teyit etmekteyiz" ifadesi kullanıldı.
KEİ'nin geleceği
Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı çekim merkezinin tekrar Karadeniz havzası olması, doğu ve batı arasında güvenli bir yol, ekonomik bir alan oluşturma amacıyla aynı masa etrafında toplanmaya devam edecektir.
KEİ'nin uluslararası platformda önemli bir bölgesel girişim olabilmesi için, öncelikle siyasal sorunların çözümü ve uzun döneme dair serbest dolaşım ve serbest ticari bölgelerin oluşturulması hedefleniyor.
Türkiye'nin, KEİ'ye verdiği önem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın KEİ'nin 25. Kuruluş Yıldönümü Zirvesinde yaptığı konuşmada da ifade edildi.
Türkiye'nin Karadeniz bölgesinin huzuru ve refahını sağlamak için bundan sonra yapılacak çalışmaları desteklemeye devam edeceğinin altını çizen Erdoğan, "Bölgemizin geleceği için ihtiyaç duyulan siyasi, ekonomik, insani tüm projelerin hayata geçirilmesi konusunda üzerimize düşenleri yapmaya hazırız" dedi.