ABD Başkanı Donald Trump, İran nükleer anlaşmasından çekilip çekilmeyeceğini bugün açıklayacak.
Uzmanlar, ABD'nin anlaşmadan çekilme ihtimalinin daha kuvvetli olduğunu düşünüyor.
Üst düzey bir Amerikalı yetkili, İngiltere, Fransa ve Almanya'nın Trump'ın kaygılarını gidermek için gösterdikleri çabaların, anlaşmayı kurtarmaya yeterli olup olmadığının bilinmediğini söyledi.
Uluslararası güvenlik stratejileri uzmanı Dr. Fatih Erbaş, ABD'nin anlaşmadan çekilmesiyle ilgili şu ifadeleri kullanıyor:
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu, Almanya ve Rusya, ABD’nin ve İsrail’in delillerini yeterli bulmuyor.
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ülkesi ile ABD'nin de aralarına dâhil olduğu altı devlet ile imzalanan "nükleer anlaşmadan" çekilmesi durumunda Washington yönetiminin buna pişman olacağını söyledi.
İran Cumhurbaşkanı, "Eğer ABD nükleer anlaşmadan çekilirse tarihte emsali görülmemiş bir şekilde pişman olacaktır" ifadesini kullanırken, "Trump ve Siyonist rejim (İsrail) bilmeli ki halkımız birlik olmuş durumda" şeklinde konuştu.
Ruhani ayrıca ülkesinde "sağcı, solcu, devrimci, reformcu, ılımlı" fark etmeksizin herkesin anlaşmanın arkasında durduğunu belirtti.
ABD'nin nükleer anlaşmadan çekilme tehditlerine karşın İran Dini Lideri Ayetullah Hamaney'in dış ilişkiler danışmanı Ali Ekber Velayeti de Perşembe günü bir açıklama yaparak ABD'nin protokolden çekilmesi durumunda kendilerinin de aynı yönde hareket edeceklerini kaydetmişti.
14 Temmuz 2015'de İran ve 6 büyük güç; ABD, Çin, Rusya, Almanya, Fransa ve İngiltere ile nükleer faaliyetlerini sınırlandırmaya karşılık ekonomik yaptırımların kaldırılmasına yönelik bir anlaşma imzaladı.
Resmi adı 'Ortak Kapsamlı Eylem Planı' olan anlaşmaya göre İran uranyum zenginleştirdiği santirfüjleri azaltma taahütünde bulunuyor.
Anlaşma koşulları İran'ın zenginleştirilmiş uranyumu büyük anlamda azaltması ve nükleer silah yapmaya yetecek düzeye çıkarmamasını öngörüyor.
Anlaşmadan sonra İran'ın Natanz ve Fordo tesislerindeki santrifüj sayısı azaltıldı ve tonlarca az zenginleştirilmiş uranyum Rusya'ya gönderildi.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'ndan denetçiler İran'ın nükleer tesislerinde teftiş yapma yetkisine sahipti.
Tahran anlaşmayla BM'nin Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun askeri üslere "kontrollü girişine" izin vermiş oldu.
Şüpheli nükleer etkinlik olduğu düşünülen üslere giriş, P5+1 için en önemli taleplerden biriydi. Ancak Tahran, bu denetimlerin İran'ın askeri sırlarını ifşa edecek casusluk faaliyetlerine dönüşmesi endişesi taşıyordu.
Anlaşmayla BM'ye kapsamlı denetim izni veriliyor ancak İran'ın giriş izni taleplerine itiraz hakkı bulunuyor.
Tahran uranyum zenginleştirmede kullanılacak santifrüj sayısını anlaşmayla üçte iki oranında azaltmayı da kabul etmişti.
Ancak önümüzdeki ilk 10 yıl içinde zenginleştirilmiş uranyum biriktirmeme şartıyla, uranyum konusunda geliştirme ve araştırma yapmasına izin verilmişti.