Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Yurt Haberler
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
İnsan Kaynakları
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv
Favorilere Ekle
Giriş sayfası yap

Yeni Şafak'ta Ara

	İŞ'İN SIRRI Yaşar SÜNGÜ ysungu@yenisafak.com.tr

Yaşam size verilmiş boş bir filmdir. Her karesini çok iyi doldurmaya çalışın. Ara Güler

Millet olarak her konuda ağlamaya o kadar alıştık ki bu yüzden elimizden geleni bile yapmaz olduk.

Televizyonların canlı yayınladıkları Filistin ve Lübnan'daki vahşet görüntülerini evimizde çayımızı yudumlayarak seyrede seyrede duyarsızlaştık.

Önce Afrika sonra da Filistin ve Lübnan'daki insanlığın çöküşüne karşı tepkimiz TV karşısında dökülen gözyaşlarından veya bela okumaktan ibaret kalıyor.

Afrika'da özellikle de müslümanların yaşadığı bölgelerde açlık, hastalık ve çaresizlik birarada bulunurken biz en fazla evimizde ağlıyoruz bu sahnelere.

Bu görüntülerden sonra bizim sosyal hayatımız ve refahımız hiç değişmeden devam ediyor.

Onlarınki de.

Filistin ve Afrika'ya yapılacak yardımlar için bütün özel finans kurumları ve kamu bankalarında hesap numaraları var.

Hafta içinde sadece bir kereye mahsus bu hesaplara ailede fert başına 1 YTL yatırsak Filistin'e bir ayda 72 milyon YTL gider.

Ve bu para Filistin'in kısa vadede maddi sorununu çözmeye yeter.

Aynı hassasiyeti sonraki ay Afrika için göstersek ve bunu alışkanlık haline getirsek ne zararımız olur?

Mesela DEİK başta olmak üzere Türkiye'de birçok sivil toplum kuruluşları İsrail'in yerle bir ettiği Filistin ve Lübnan'a maddi destek için sivil ve hükümet kanadından organizasyon beklerken MÜSİAD, yardım için kolları sıvayarak harekete geçti bile.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği MÜSİAD, "Bugün Filistin ve Lübnan'a Yardım Günüdür" diyerek üyelerine acil nakdi yardım çağrısı yaptı.

Birilerinin birşey yapmasını beklemektense "Ben ne yapabilirim" diyerek kolları sıvamanın zamanı gelmedi mi?

Ağlayarak, yaşanan zulmü önleyemediğimiz gibi vebalden de kurtulamayız.

ÇEKİRDEK

Zulüm, başına adalet külâhını geçirmiş; esarete de hürriyet namı verilmiş.

UTESAV projeleri ile ses getirmeye hazırlanıyor

Yayınları ve faaliyetleri ile Türkiye'de fikir ve düşünce hayatına yön veren Uluslararası Teknolojik-Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı'nda (UTESAV) hizmet bayrağını İşadamı Necmi Sadıkoğlu'ndan iletişim uz manı İsrafil Kuralay devraldı.

İstanbul Üniversitesi'nde Öğretim Görevlisi olan Kuralay, 1965 Erzurum doğumlu, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Mezunu.Yedirenk İletişim, BSF Akademi Yönetim Kurulu Başkanı. Yeni Başkanın açıklamalarından vakfın sosyal projelere daha fazla ağırlık vereceği anlaşılıyor.

UTESAV, değişik kesimden 60 sanayici ve işadamının bir araya gelerek 1995 yılında kurduğu bir Sivil Toplum Kuruluşu. Vakfın Genel Müdürlüğünü ise Olcay Yazıcı yürütüyor. Vakıf panellerini "Kültürden Ekonomiye Türkiye'nin Yarını" başlığı altında kitaplaştırdı.

İş'in sırrı O'nda

Bu dünya hayatı sadece bir eğlence ve oyundan ibarettir

Hz Ömer, sessizce peygamberimizin dinlenmekte olduğu odaya girer.

Tavana asılmış kuru bir deri parçası, bir torbanın içinde birkaç kg arpa, duvara dayalı birkaç ağaç dalı ve yerde de Hz Muhammed'in üzerinde uyumakta olduğu hurma lifinden örülmüş kaba bir hasır.

Bu manzara karşısında ağlamaya başlayan Hz Ömer'in hıçkırıkları O'nu uyandırır.

Kalkınca hasırın vücudunda iz yaptığını, kan oturduğunu gören Hz Ömer omuzları sarsıla sarsıla ağlamaya başlar.

Hz Muhammed şöyle der: Bu dünya hayatı sadece bir eğlence ve oyundan ibarettir. Ahiret'e gelince, işte asıl hayat odur.

Geri dön

Yazdır

Yukarı