T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 25 TEMMUZ 2006 SALI | ||
|
Afganistan işgal edilirken de, Irak işgal edilirken de aynısını yaptılar. ABD ve İngiltere'nin önünü açtılar. İslam dünyasını uyutmak için her şeyi yaptılar. Irak'ta iç savaş, etnik savaş, mezhep savaşı projelerine kapı araladılar, destek verdiler. Filistin'deki işgali ve insanlık trajedisini yıllarca istismar ettiler; kendi halklarının öfkesini kontrol altına almak için Filistinli çocukların kanını kullandılar! ABD ve İngiltere'nin bölgesel hegemonyasının bekçiliğinden başka hiçbir rolü olmayan rejimlerini korumak için her türlü onursuzluğu sergilediler. Onlarca yıldır Ortadoğu'da yaşanan işgallerde, insanlık dramlarında, sömürüde, onursuzlukta, aşağılanmada, yoksullukta, yolsuzlukta ve kaosta hep en önemli rolleri üstlendiler. Kendi halklarını, bölgenin insanlarını, refahını değil, patronlarının çıkarlarını öncelediler, onların bekçiliğini yaptılar, onlar için kendi halklarını kıyımdan geçirdiler. Bu onursuzlukları sergilerken gerekçeleri bazen Taliban'dı, bazen Saddam'dı, bazen mezhepti, bazen terördü. Bu bölgede işlenen bütün günahlardan onlar sorumlu. Bu azgın zümre sorumlu. Lübnan'a yönelik ABD-İsrail saldırısı, tüm gaddarlığı ile devam ederken S. Arabistan'ın, Mısır'ın ve Ürdün'ün saldırıdan Hizbullah'ı sorumlu tutmaları, İsrail'e karşı seslerini yükseltememeleri, ABD'yi ağızlarına bile alamamaları, Arap Birliği zirvesinde sergiledikleri tutum ne utanç verici! Beyrut harabeye dönerken onlar iktidarlarını koruma telaşı içinde kendi toplumlarına, kendi coğrafyalarına, kendi tarihlerine sövmeye devam ediyorlar. ABD/İngiliz/İsrail cephesinin istediği gibi, olayı hemen mezhep farklılığına getirdiler. Irak'taki mezhep savaşında da aynısını yapmadılar mı? İsrail'in Lübnan'a saldırısı kadar alçakça değil mi bu? Suudi din adamlarından Şeyh Abdullah bin Cabrin'in şu fetvasına bakın: "Hizbullah'ı desteklemek hatta onun başarısı için dua etmek bile haram"mış. Adam devam ediyor: Sünniler Hizbullah'ı kınamalıymış, ona sempati besleyenlerle arasına mesafe koymalıymış, böylece onların İslam düşmanlığını ortaya koymalıymış! İsrail bir açıklama yapsa ancak bu kadarını söyleyebilirdi. ABD ve İngiltere, Müslümanları birbirine bağazlatmak için bir tahrike girişse ancak bu kadarını yapabilirdi. Bu nedenle ABD televizyonları fetvayı büyük bir sevinçle yayınladılar. Sünni Müslüman Kardeşler Lübnan'ın yanında yer alırken Suud'lu ve Kuveytli yozlaşmış, gözleri ve kalpleri kararmış din adamı kılığındaki aptallar takımı kendilerine verilen vazifeleri harfiyen yerine getirdiler. Tam bu açıklamalar yapılırken S. Arabistan'la ABD arasında 6 milyar dolarlık silah anlaşmaları imzalanıyordu. Black Hawk ve Skorsky helikopterleri, 724 tane askeri araç, iletişim sistemleri ve askeri mühimmat için imzalar atılıyordu. Bu açıklamalar yapılırken S. Arabistan ile İngiltere arasında 10 milyar dolarlık savaş uçağı anlaşmaları için son görüşmeler yapılıyordu. 71 Eurofighter savaş uçağını içeren pazarlıklar yapılırken Lübnan'ın canın cehenneme! Filistin'in canı cehenneme! Irak'ın canı cehenneme!.. Yine Suudi yönetimi ABD Başkanı George Bush ve Dışişleri Bakanı'yla görüşme istiyor. Neden? İsrail saldırılarını durdurmak için mi? Hayır! ABD ve İngiliz askerlerini Lübnan'a yerleştirmek için... Onlar ABD askerlerinin NATO bünyesinde Lübnan'a yerleştirilmesine çoktan karar verdiler. Bunlar ise, bir yandan bunu için çabalıyor diğer yandan İsrail'le çatışan grupları kınamaya devam ediyorlar! İsrail ordusu Lübnan'ı işgal edecekmiş, ülke İsrail kontrolüne verilecekmiş, ABD bölgeyi ikinci bir Irak'a dönüştürecekmiş, Suriye'yi parçalayıp bölgesel savaş çıkaracaklarmış, etnik ve mezhep eksenli çatışmalarla binlerce yıldır bir arada yaşayan insanları kıyımdan geçireceklermiş. Kimin umurunda! Kendi ülkelerini ve bölgelerini parça parça satıyorlar. Sadece kendilerini korumak için, sadece rejimlerini korumak için. Din de, mezhep de, kitleler de onlar için sadece birer malzeme. Bütün bunları istismar ediyorlar. Bu ilkel, bu kör, bu akılsız kafalar yüzünden onlarca yıldır bölge insanının yüzü bir kez olsun gülmedi. Aşağılanmanın her türünü yaşadılar. Öldürüldüler, fakir bırakıldılar, horlandılar, zulüm altında inlediler. Hesap sormaya kalkıştıkları anda din adına, mezhep adına kafaları ezildi, kıyımdan geçirildi. Onlarca yılda bitmeyecek bir kin tohumu ekiyorlar şimdi, kitleleri ateşe atıyorlar. Kim adına? Tabiî ki, ABD ve İngiltere adına! İslam Konferansı Örgütü ne işe yarar? Ya da ne işe yaradı şimdiye kadar! Irak işgal edilirken ABD/İngiltere aleyhine tek bir cümle söz söyleyebildi mi? Afganistan işgal edilirken tek bir cümle söz etti mi? Mezhep savaşları yayılırken bir kez olsun, o hiçbir işe yaramayan bitmek bilmez toplantılarının gündemine alabildi mi? Lübnan alevler içinde yanarken hepiniz sormadınız mı? Nerede bu örgüt diye? Toplanamaz, konuşamaz, hayır diyemez! Çünkü Müslüman kitlelerin değil ABD ve İngiltere'nin örgütüdür o! Suudi finansıyla Suudi dış politikasına göre hareket eder. Yani ABD ve İngiliz politikalarına göre. Onların talimatlarına göre toplanır, onların politikalarını uygular. Milyarlarca dolar paraya hükmeder, bu paralarla semirir, lüks salonlarda toplanır, kararlar alır ama bu kararları kimse duymaz, anlamaz, kabul etmez. Kendileri konuşur kendileri dinler. Bombalar altında inleyen İslam şehirlerinin acılarını hissetmez!.. 10 milyar değil, bir trilyon dolarlık silah da alsalar, Beyrut'a düşen bombalar onların da tepesine düşecek. ABD, İngiltere ve İsrail, ülke ülke, bölge bölge, bütün Ortadoğu'yu istila ediyor, kamplara ayırıyor, iç çatışmalara sürüklüyor. Ama onlar bunu anlamazlar, düşünemezler. Onlar küçük hesaplarla hareket ederler. Amaçlarına ulaşmak için her şeylerini satarlar. Sattılar, satıyorlar! İçinde bulunduğumuz coğrafyada yaşanan en büyük talihsizlikten söz ediyoruz. En büyük esaretten. En büyük ihanetten. Yuh olsun!..
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |