T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
S A Ğ L I K | 15 MART 2006 ÇARŞAMBA | ||
|
Vücudu arındıran detoks mercek altında!
Halen dünyanın en gözde rejimi detoks, zayıflatmakla birlikte, kemik erimesi ve sindirim sisteminde bozuklukların yanısıra, baş ağrısı ve yorgunluk yapıyor Detoks adı altında sunulan diyet uygulamalarının vücuda faydadan çok zarar verdiği ve bünyeyi temizlemediği ifade edildi. Bahçelievler Medicana Hastanesi'nden Biyokimya Uzmanı ve American Anti-Aging Akademisi üyesi Dr. H. Uğur Öncel, detoks'un bir tedavi şekli olmadığını anlatarak, "Bu yöntemin birçok yan etkileri mevcut" uyarısında bulundu. ANA YİYECEKLERİ YEMEK YASAK Detoks'u, "hayatın zehirlerinden kurtulmak isteyenlerin büyük paralar harcayarak alışkanlıklarını değiştirmek için yaptıkları çabaların tümü" diyerek özetleyen Dr. Öncel, "Detoks adı altında sunulan akım, vücudu toksinlerden kurtarma ve bağırsakları tamamen boşaltma, temizleme işlemidir. Detoks rejimi savunucularının söylediklerine göre, vücudumuz devamlı olarak toksinlerle, örneğin hava kirliliği, sigara dumanı, böcek ilaçları, zayıflama rejimleri ve kafein alımıyla devamlı olarak yüklenmektedir. Toksin olarak kabul ettiğimiz bu maddeler vücudumuzda yoğunlaşırken bir sürü sağlık sorunu da arkasından gelmektedir: Aşırı kilo alımı, selülit, baş ağrıları, cilt kuruluğu, sürekli yorgunluk hissi vs... Detoks uygulamaları onların dediğine göre bütün bu şikayetleri ortadan kaldırmakta ve sizi sıhhatinize kavuşturmaktadır. Bu uygulamalar için oldukça fazla sayıda ve cazip uygulamalar sizi beklemektedir. Bunları yaparken içeceğiniz çeşitli otlardan ve çiçeklerden elde edilmiş sular, özel hazırlanmış tonikler ve diyetler önerilmektedir. Buna karşın buğday, süt ve süt ürünleri, etler, balıklar, yumurtalar, kafein, şeker gibi çoğumuzun tutkusu olan yiyecekler bazen kısmen, bazen tamamıyla yasaklı yiyecekler grubuna dahil olmaktadır" dedi. BUNLARA HİÇ GEREK YOK Dr. Öncel, "Beslenme uzmanlarının, diyetisyenlerin ve doktorların büyük çoğunluğu vücut sistemimizin atıklardan arınması için sağlığımız yerinde ise detoks gibi dış katkılara ihtiyacı olmadığı konusunda hemfikirdir" diye konuştu. "Ciğerlerimiz, karaciğerimiz, böbreklerimiz ve derimiz vücudumuzu atıklardan arındırmak için çalışan organlarımızdır" diyen Dr. Öncel, "Sağlıklı bir metabolizmaya sahip insanlar bu organlarının sürekli faaliyetleriyle zaten vücudu zararlı, toksin sayılabilecek maddelerden sürekli temizlemektedir" şeklinde konuştu. Detoks şüphesi Geçtiğimiz hafta Atatürk'ün manevi kızı Ülkü Adatepe'nin Bodrum'daki bir klinikte detoks yaptırdıktan sonra rahatsızlandığı söylenmişti. Şu anda Alman Hastanesi'nde tedavi altında olan Adatepe'nin bağırsağında enfeksiyon oluştuğu söyleniyor. Bağırsağında yapışma meydana gelen Adatepe'nin bir operasyon geçirmesi söz konusu. 73 yaşındaki Adatepe, şu anda tedavi altında. Neler oluyor neler? Özellikle 45-50 yaştan sonra E ve C vitaminlerini dışarıdan almanın faydalı olduğunu dile getiren Dr. Öncel, "Detoks'ta yasak gibi gösterilen süt, et ve buğday ürünleri insanların ana gıda maddeleridir. Diş yapımız yiyeceklerin çiğnenmesi ilk sindirimin başlatılmasına yönelik planlanmıştır. Uzun süreli detoks rejimi uygulamaları bu besinlerden yararlanmamıza engel olacak ve diş sağlığımız açısından olumsuz etkileri olacaktır. Sindirim sistemimizde bundan kendine düşen payı alacağı kesindir. Kemiklerimizin kalsiyum ihtiyacını süt ürünlerinden aldığımızdan, kemik erime hızında bir artış söz konusu olabilecektir. Detoks diyetleri ile kilo kaybı olması kesindir. Bu düşük alınan kaloriden kaynaklanmaktadır. Baş ağrısı, yorgunluk hissi gibi ikincil etkiler, detoks savunucuları tarafından her ne kadar vücudunuzun temizlenme, arınma mekanizmasının çalışma sinyalleridir denilerek yumuşatılmaya çalışılsa da gerçekte beslenme yetersizliğinden kaynaklanmaktadır. Dr. Öncel'den ücretsiz detoks Sabah biraz erken kalkıp, önce bir bardak su içip güne başlıyoruz. Uyanmaya başlayan metabolizmamıza sağlıklı yiyeceklerle oluşturduğumuz bir kahvaltıyı masamızda oturarak tamamlayıp yola çıkıyoruz. Gideceğimiz yere arabamızı almadan toplu ulaşım taşıma sistemleri ile veya deniz yolunu kullanarak gidiyoruz. Sabah erken saatte kirlenmemiş temiz havayı soluyarak, deniz kenarında bol iyot alıyoruz. Cep telefonumuzu kapatıyoruz. Deniz aracından inip yine yürüyerek, daha sonra toplu taşıma araçlarına binerek işimize ulaşıyoruz. Sabah su ile metabolizmamızı uyandırdık. Çiğneyerek oranları düzgün seçilmiş, temiz gıdalardan oluşan bir kahvaltı ile yeterli kan şekerimizi aldık. Sabah yürüyüşü ile deniz kenarında isek bol iyot aldık ve kaslarımızı çalıştırdık, kan dolaşımımız günün yoğun temposuna hazırlandı, kaslarımız çalıştı. Hemen hemen hiç ekstra serbest radikal almadık ve vücudumuza düzenli çalışma imkanı tanıdık. Bu arada belirli bir yol ücreti dışında paramız cebimizde kaldı. Zıplayarak yürüyor ve mutlu bir şekilde işimize başlıyoruz.İçimiz çalışma azmi ile dolu, beynimiz üretim için tertemiz hazır bekliyor.
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |