T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
S O N D A K İ K A | 18 MART 2006 CUMARTESİ | ||
|
Erdoğan: 18 Mart, tarihe iz bırakan bir gün
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Vatanperverlik, fedakarlık, cesaret gibi yüksek faziletlerin kahramanca sergilendiği Çanakkale Savaşları, hem Türk hem de dünya tarihi açısından inkar edilemeyecek bir öneme sahiptir" dedi. Çanakkale Deniz Zaferi'nin 91. yıldönümü, Çanakkale 90. Yıl Kültür Merkezi'nde törenle kutlandı. Başbakan Erdoğan, daha önce 18 Mart Stadyumu'nda yapılması planlanan, ancak havanın yağışlı olması nedeniyle kültür merkezine alınan törende, bugünün, Türk tarihine unutulmaz bir iz bırakan önemli bir gün olduğunu söyledi. "HEM TÜRK HEM DÜNYA TARİHİ AÇISINDAN BÜYÜK ÖNEME SAHİP" 18 Mart'ın, 1915 yılında Türk insanının bütün dünyaya haykırdığı, "Çanakkale Geçilmez" sözünün, 91 yıl sonra yüreklerde yeniden zikredildiği bir gün olduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: "Vatanperverlik, fedakarlık, cesaret gibi yüksek faziletlerin kahramanca sergilendiği Çanakkale Savaşları, hem Türk hem de dünya tarihi açısından inkar edilemeyecek bir öneme sahiptir. Hiçbir cephe, Çanakkale gibi tarihin akışını bütünüyle değiştiren etkiye sahip olmamıştır. Bu nedenle, 18 Mart Şehitler Günü'nü her biri ayrı bir kahramanlık sergileyen neferlerimizin, şehitlerimizin, gazilerimizin aziz hatırasını anmak, geçmişte yaşananlardan ibret çıkarmak için bir vesile kabul ediyoruz. Çanakkale'de ortaya konulan istiklal mücadelesi, eşsiz bir destandır. Bu destanı Türkiye'nin dört bir yanından gelen cengaverlerimiz yazmıştır. Çanakkale destanının yazılmasında payı olan şehitlerimizin her biri bizim yolumuzu aydınlatan meşalemizdir. Çünkü onlar, istiklal mücadelemizi kaleme alan büyük mütefekkir ve şair Mehmet Akif'in, 'Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi, bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi' dizelerinin büyük kahramanlarıdır." "YENİ BİR DEVLETİN DOĞACAĞININ MÜJDESİ" Erdoğan, Çanakkale'de elde edilen zaferin, çökmekte olan bir imparatorluğun küllerinden yeni bir devletin doğacağının müjdesini verdiğini, yokluk ve imkansızlıklar içindeki bu büyük mücadeleden geleceğin dünyasında var olmayı başaran bir Türkiye'nin doğduğunu vurguladı. "Bu vatan evladı için ecdadımızın ortaya koyduğu bu mücadele ruhundan, bu fedakarlıktan çıkarılacak çok büyük dersler vardır. 'Ya istiklal ya ölüm' diyen Türk milleti, sadece şanlı bir zafer değil, aynı zamanda geleceğini de kazanmıştır" diyen Erdoğan, Çanakkale Savaşları'nın bir kahramanlık destanı olduğu kadar, dramatik bir olay da olduğunu bildirdi. Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu savaş, dünya barışı için insani değerlerin 21. yüzyıla taşınması için yeni bir ufuk da açmıştır. Daha evvel hiç karşı karşıya gelmemiş milletlerin ilk tanışıklığının bu cephede gerçekleşmesi hazin değil midir? Çanakkale'de, birçok milletin evladı savaşmıştır. Anzak ordusu içinde yer alan Yeni Zelanda ve Avustralyalı binlerce genç, Türk gençleriyle bu şekilde tanışmıştı. Lakin tarihin kaydettiği en büyük savaşlardan biri olan bu mücadelede, Mehmetçik karşısındakini sadece bir düşmanlık vesilesi olarak değil, kendisi gibi ümitleri, sevdaları ve hayalleri olan birer insan olarak görmüştür. Her iki taraf da cephede olmasına rağmen, birbirleriyle savaşmasına rağmen insani ilişkiler kurmayı başarabilmiştir. İki tarafın askerleri arasında doğan saygı, Türkiye Cumhuriyeti'nin ileride o gün savaştığı ülkelerde kurduğu dostluk ve işbirliğinin insani temeli olmuştur." "TÜRK MİLLETİNİN BARIŞA DAYALI DÜNYA GÖRÜŞÜ" Türkiye'nin Çanakkale cephesinde savaştığı ülkelerle olan bu dostluğunun arka planında, Türk milletinin barışa dayalı dünya görüşünün yattığına işaret eden Erdoğan, "Türkiye, bugün de gerek bölgesinde gerek dünyada sorunların çözümü, istikrara yönelik yapıcı ve barışçı bir dış politika sürdürmektedir. Bizler çatışmanın değil, diyaloğun, uzlaşmanın arayışı içindeyiz. Onun için dünyada bugün Türkiye, medeniyetlerarası ittifakın eşbaşkanı konumuna gelmiştir" dedi. Başbakan Erdoğan, Çanakkale Savaşları'nın, Türk halkına muazzam bir inanç duygusu aşıladığını, vatan için el ele verildiği takdirde her türlü zorluğun üstesinden gelinebileceğini ispatladığını dile getirdi. "TÜRK MİLLETİNİN ÖNÜNDE HİÇBİR GÜÇ DURAMAZ" Bugün de aynı mücadelenin, aynı sabrın, aynı dayanışmanın gösterilmesi halinde Türk milletinin önünde hiçbir gücün duramayacağına dikkati çeken Erdoğan, "Çünkü bizler ayaklarımızı yere sağlam basıyoruz" dedi. Erdoğan sözlerinin arasına İstiklal Marşı'nın dizelerini serpiştirdiği konuşmasını "Bu vatan ucuz değil" diye tamamladı. Bu sırada, töreni izleyenlerin duygulandıkları, bazı gazi ve şehit yakınlarının gözyaşlarına hakim olamadıkları gözlendi. Törene, Devlet Bakanı Beşir Atalay, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafiz Özak, Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Yener Karahanoğlu, CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Avustralya'nın Ankara Büyükelçisi Jean Dunn katıldı. Başbakan Erdoğan, törenin ardından, salona giremeyerek dışarıda kalan vatandaşların bayramını otobüsle şehir turu atarak kutladı. Bu arada, Çanakkale gazilerinin çocukları, torunları da törendeki yerlerini aldı. Çeşitli illerden gelen muharip gazi derneklerinin temsilcileri, büyük bir çadır olan merkezde törenin düzenleneceği bölüme silahlarıyla alınmadıkları gerekçesiyle tepki gösterdiler. Daha sonra gazilerin silahlarıyla tören alanına girmelerine izin verildi.
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |