Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
Irak'ta insanlık suçu işledi Irak Dünya Mahkemesi aldığı kararları açıkladı: Bush ve Blair, insanlık suçu işledi. İşgal güçleri Irak'tan çekilsin, tazminat ödesin, medya da dahil sorumlular soruşturulsun. Saldırı hepimize...
ZEKERİYA GÜLÜN, İSTANBUL
İstanbul'daki Darphane-i Amire Binası'nda nihai oturumları yapılan 'Irak Dünya Mahkemesi'nin (WTI) kararı Armada Otel'de gerçekleştirilen bir basın toplantısıyla açıklandı. Vicdan Jürisi adına konuşan Arundhati Roy ve Ayşe Erzan, herkesi işgalden kar eden şirketleri boykot etmeye çağırdı; "işgalle ilgili kasten yalan söyleyen medyayı ahlaken sorumlu tutacak mekanizmalar geliştirilmeli" dedi. WTI'nın aldığı kararlar Mahkemenin meşruiyetinin "insanlığın ortak vicdanına dayandığını" söyleyen ve Irak halkı ve işgale karşı direnişle dayanışmasını açıklayan Vicdan Jürisi'nin özet kararında yer alan tavsiyeler şöyle:
Koalisyon güçleri hiç zaman kaybetmeden ve şartsız olarak Irak'tan çekilmeli.
Koalisyon devletleri, gerçekleştirdikleri yasadışı istila ve işgal ile yol açtıkları insani, ekonomik, ekolojik ve kültürel yıkım nedeniyle Irak'a ve Irak halkına tazminat ödemeli.
İşgal süresi içinde yapılan ve Irak halkının çıkarlarına aykırı gördüğü bütün kanun, mukavele, anlaşma ve kurumlar geçersiz sayılmalı. Guantanamo kapatılsın
Guantanamo hapishanesi ve yabancı ülkelerdeki bütün diğer ABD askeri hapishaneleri kapatılmalı, mahkumların adları açıklanmalı, savaş tutsağı statüsünde oldukları kabul edilip hukuki hakları tanınmalı.
Irak'ta saldırı suçu ve insanlığa karşı suç işlemekten sorumlu olanlar hakkında, başta ABD Başkanı George W. Bush, İngiltere Başbakanı Tony Blair ve koalisyon ülkeleri hükümet yetkilileri olmak üzere, kapsamlı bir soruşturma açılmalı.
Bu hukukdışı savaşa katılanları, örneğin kasten yalan söyleyen gazetecileri, ırkçı, etnik ve dini nefreti körükleyen büyük şirketlere ait medya kuruluşlarını ve bu savaştan çıkar sağlayan çok uluslu şirketlerin üst düzey yöneticilerini ahlaken ve kişisel olarak sorumlu tutacak hesap sorma süreci başlatılmalı.
İnsanlar tüm dünyada bu savaştan doğrudan kâr eden ABD ve İngiliz şirketlerine karşı harekete geçmeli. Bu şirketler arasında Halliburton, Bechtel, Carlyle, CACI Inc., Titan Corporation, Kellog, Brown and Root (Halliburton'un taşeron firması), DynCorp, Boeing, ExxonMobil, Texaco, British Petroleum sayılabilir. Şu şirketler Irak'a karşı tazminat davası açmış ve "tazminat" almışlardır: Toys R Us, Kentucky Fried Chicken, Shell, NestlÈ, Pepsi, Phillip Morris, Sheraton ve Mobil. Bu eylemler bu şirketlerin ofislerini kapatmak, mallarını boykot etmek ve hissedarlarına hisselerini elden çıkartmaları için baskı yapmak gibi doğrudan eylem biçimlerini içerebilir.
Hukukdışı savaşa ret
Ordu mensupları vicdanlarının sesini dinlemeli ve askere alınmayı ve hukukdışı bir savaşa katılmayı reddetmeli. Ülkeler vicdani redçilere siyasi sığınma hakkı tanımalı.
Yabancı ülkelerdeki tüm ABD üslerinin kaldırılması için açılan uluslararası kampanya güçlendirilmeli.
Tüm dünya halkları hükümetlerinin Irak'taki işgale maddi, lojistik ve manevi destek vermek girişimlerine direnmeli ve bunu reddetmelidir.
Shiner: ABD insanlara işkence etti İngiltere'deki Kamu Yararına Avukatlar Örgütü üyesi Phil Shiner, ''Türkiye, Öcalan'ı yakalayıp getirdi ve benim ülkemde bile tam uygulanmayan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne uygun şekilde yargıladı. Bu gerçekten iyi bir örnek'' dedi. İstanbul Barosu'nca Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş'taki yerleşkesinde düzenlenen "Güvenlik Kavramı Karşısında Hak ve Özgürlükler'' konulu panelde konuşan Shiner, ABD'nin 11 Eylül'den sonra geliştirdiği güvenlik stratejisini eleştirerek, çok sayıda masum insanın işkenceyle karşılaştığını söyledi. Shiner, müvekillerinden birinin işkence sonucu hayatını kaybettiğini ve İngiltere hükümetinin bunu inkar edemediğini ifade etti. ABD'deki Anayasal Haklar Merkezi Hukuk Direktörü Yardımcısı Barbara Olshansky de, Guantanamo'daki tutuklulara ilişkin yürüttükleri çalışmaları anlatarak, "Guantanamo'da insanlar hiçbir somut suçlama ve yargılama olmadan yıllardan beri tutuluyor. Burada olup bitenler belli bir ortam oluşturuyor ve insanlar kendilerine yöneltilen suçlamaları kabul etmek zorunda kalıyor'' dedi. Edgar Allen Poe ve Emmy ödülleri sahibi Amerikalı yazar-film yapımcısı Saul Landau ise ABD ile Türkiye'yi mizahi bir dille karşılaştırarak, "İmparatorluktan cumhuriyete geçiş yapan bir Türkiye ve cumhuriyetten imparatorluğa geçiş yapan bir ABD var karşımızda. Ama ABD imparatorluğunu kabul etmiyor'' dedi. MURAT PALAVAR - İSTANBUL
|
|