AB karşıtı sesler, 3 Ekim'le birlikte daha çok çıkmaya başladı. Müzakere koşullarıyla ilgili itirazlar ilginç ittifaklar da doğurdu. Bu ittifakların Türkiye'nin AB yolunu etkileyecek nitelikte olduğu görülüyor. AK Parti, 2 Ekim günü MHP'nin Ankara'da yaptığı mitingi ve milliyetçi çizgide değişen uslubu sadece AB'ye giriş koşullarına karşı durmak diye açıklamıyor, bu anlayışın "empozelerle" değişim sürecine girdiğini düşünüyor.

Milliyetçilik değişiyor

Erhan Karadağ ANKARA

ş Müzakereler açıldı, tarama süreci başlıyor ve bu dönem Dışişleri Bakanı Gül de yurtdışı gezilerine küçük bir ara veriyor, bir ay yurtdışı programı yok. Gül, belki de bu yüzden "şimdi tam sırası" diyerek, içinde kalanları, fırsat bulup da söyleyemediklerini birbiri ardına sıralıyor. Gül, Kıbrıs ve Ermeni tartışmalarının AB gündemiyle yoğunlaştığının altını çizip bu tartışmaların temelinde olanın aslında Türkiye'de değişen milliyetçilik anlayışı olduğunu söylüyor:

"Milliyetçilik Türkiye'de bir değişime uğruyor. Türkiye'de geleneksel olarak milliyetçilik, vatanseverlik, dindarlık, mukaddesatçılık üzerine oturmuştur. Bütün sağ partiler milliyetçidir, 'milletçi muhafazakar' diye anılmışlardır. Türkiye'de milliyetçilik anlayışı bu şekilde gelişirken, Avrupa'daki milliyetçilik de ırkçılık temeline oturmuştur. Avrupa'da 'milliyetçiyim' diyenle Türkiye'deki aynı değildir. Ancak son yıllarda Türkiye'deki milletçilik anlayışı giderek Avrupa'dakine dönüşüyor. Yani giderek Avrupa'daki gibi bir milletçiliğe dönüşüyor, ben görüyorum."

Gül, ırkçılığa dönüşen milliyetçiliğin tehlikelerini, tehlikeli dönüşümlerin nerelere kadar uzanabileceğini Miloseviç örneğiyle anlatıyor; Miloseviç'in eski bir komünist olduğunu hatırlatarak. Gül Türkiye'de 'değişen milliyetçiliğin' dikkatle izlenmesi gerektiğini söylerken, araya girip "herşeye rağmen Türkiye ile benzerlik kurulabilir mi?" diyorum, "oraya doğru kaydığını" ifade ediyor: "Şu anda öyle değil ama bunun işaretleri var, emareleri var bunu görüyorum. Ben de milliyetçiyim ama ben geleneksel anlamda muhafazakarım, dindarım, modernim."

Irkçılık empoze ediliyor

Peki nereden geliyor bu ırkçı milliyetçilik? Taban mı değişti? İşte bu sorulara Gül dikkatli cevap veriyor ve adres göstermiyor. MHP ve BBP içinde siyaset yapanlara, bu partilere destek verenlere de haksızlık etmemeye özen gösterirken, "yukardan" demekle yetiniyor: "Çok tabandan gelmiyor bu. Biraz yukarıdan empoze ediyorlar, bir marjinalleşme oluyor. MHP'de BBP'de geleneksel anlamda milliyetçi muhafazakar çok büyük bir kesim var ancak farklı noktaya götürenler de var."

Mumcu ihtiraslı bir arkadaşımız

Anavatan Partisi'nin Meclis'te kurduğu grup siyaseti hareketlendirdiğini hatırlattığımızda, Gül "Pek ilgilenmiyorum ancak grup kurması normal, Erkan Mumcu arkadaşımızın biraz ihtiraslı bir hali var" diyor. Gül'e göre Mumcu'nun Meclis'teki grubu 28 Şubat döneminde DYP'den ANAP'tan transferlerle sayıca çoğalan DTP'yi hatırlatıyor, "Bir de YTP vardı böyle" demekle yetiniyor. DYP'nin Kayseri'de yaptığı mitingi soruyoruz. Gül, "Çok sevindim, keşke daha çok insan getirselerdi. Kayseri'ye gelen, değişimi gören DYP'li gelir AK Partili döner. Toplama bir kalabalıktı" diyor. Erhan KARADAĞ ANKARA