Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
Tuncay erken girseydi...
Fenerbahçe-Schalke maçı 1. dakikasından 90. dakikaya kadar nefesleri kesen bir mücadele oldu. Öncelikle şunu söyleyelim. Kollektif düşünce açısında Alman ekibi, Fenerbahçe'den daha üstündü. İlk yarıda top kullanma yüzdelerinin 58'e 42 Schalke'nin yerine olması konuk ekibin topla iyi oynadığının da göstergesi. Ancak futbol ilginç bir oyun. Topa daha çok sahip olan Schalke olmasına karşın Luciano ile golü bulup Nobre ile iki net pozisyondan yararlanamayan Fenerbahçe'ydi. Nobre atılması kaçırılmasından daha zor olan bu iki pozisyonda golü bulsa, maçta ilk yarıda sona erecekti. Böyle giden bir ilk yarıdan sonra ikinci yarı bambaşka bir görüntü vardı. Sanki Fenerbahçeli futbolcular, soyunma odasında afyon yutmuş gibi sahaya çıktılar. Rakip teknik direktör Lars Rangnıck oyun kurgusunda biraz değişiklik yapıp Hamit Altıntop'u orta sahaya sürüp daha riskli bir anlayış benimsedi. Bunun sonucu Schalke, Fenerbahçe'nin geriye yaslanmasından da faydalanarak organize ataklarla 3 dakikada 2 gol birden buldu. Her zaman olduğu gibi Daum, oyunun bu bölümünü tribündeki seyirciler gibi izlemekle yetindi. Oysa Tuncay'ı biraz daha önce oyuna alıp Fenerbahçe'nin savunmasına yaslanmasını engelleyebilirdi. Nitekim Tuncay'ın girmesinden sonra Fenerbahçe'nin karşı kaleye daha etkili gittiği görüldü. Nobre'yle de eşitlik sağlandı. Ancak haftalardır riskli hareketleriyle yürekleri ağızlara getiren Volkan, inanılmaz bir hata yaptı ve pozisyon yokken Schalke bir kez daha öne geçti. Volkan'ın gayri ciddi bu davranışı Fenerbahçe'ye pahalıya mal olacakken Appiah jeneriklik bir gol attı ve Fenerbahçe, nefesleri kesen karşılaşmada 1 puanla ayrıldı ve umutlarını sonraki maçlara taşıdı.
|
|
Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon Ramazan | Arşiv | Bilişim | Dizi |
© ALL RIGHTS RESERVED |