AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
İç savaş Anayasası, mafya demokrasisi!

Önce işgal ettiler.. Demokrasi ve özgürlük getireceklerdi. Olmadı, yalandı. Ardından Paul Bremer liderliğinde tarihin gördüğü en yolsuz hükümeti kurdular. Üyelerinin hepsi hırsızdı. Korkunç bir yağma başladı. Irak halkının milyarlarca dolarını çaldılar. Parlamento oluşturdular, seçim yaptılar, Devlet Başkanı ilan ettiler, ülkeyi Şii ve Kürtler arasında paylaştırdılar. Her yeni girişimin direnişi kıracağını, ülkeye istikrar getireceğini, Irak halkına huzur getireceğini söylediler.

Hepsi boş çıktı. Boş laflar, boş sözlerdi. Her girişimden sonra işgale direniş, iç çatışma daha da güçlendi, arttı. Ölümler çoğaldı. Ülkenin bir arada olma şansı zayıfladı. Etnik gruplar ve farklı mezhebe mensup Iraklılar arasında korkunç bir kin/nefret oluştu. İşgal koalisyonunun ülkeyi normale dönüştürme adına attığı her adım kaosu daha da büyüttü, çatışmaları daha da tırmandırdı, direnişçileri daha da güçlendirdi.

Sadece Şiiler ve Kürtler üzerinden ülkenin kontrol edilemeyeceği net biçimde ortaya çıktı. Küçümsenen, siyasi iktidar ve zenginlikten dışlanan Sünniler, hem ABD ve İngiltere'nin hem de onlarla işbirliği yapan çevrelerin hesaplarını bozdu. Şu an işgal güçlerinin çekilmesi halinde, 150 bin Amerikan askerinin gitmesi halinde Sünni silahlı güç Irak'ta bütün dengeleri değiştirebilir.

Anayasa yazıldı. Yeni bir umut olarak, işgalin başarısı olarak, ABD/İngiliz/İsrail koalisyonunun zaferi olarak sunuldu. Ama bütün bölge endişe içindeydi. Bu anayasanın Irak'ı birleştirmek yerine böleceği, üçe ayıracağı, çözülmenin bütün bölgeyi tehdit edeceği endişesi içinde.

Adına "İç Savaş Anayasası" denildi. Kürt ve Şii özerkliğini önceleyen, Sünni Araplar'ı yok sayan, Birleşik Irak hedefi gütmeyen, merkezi yönetimden çok bölgesel yönetimi güçlendiren bir Anayasa... Bölgesel yönetimin ordusu olacak, merkezi yönetimin olmayacak. Bölgesel yönetimin yasaları merkezi yönetimden üstün olacak. Her madde ülkenin üçe bölünmesine göre düzenlenmiş. Her önüne gelen referandum yapıp yeni bir bölgesel otorite oluşturabilecek. Kuzey Irak yönetiminin şu ana kadarki bütün yasaları; mahkeme kararları geçerli olacak...

Bazı maddeler referandum öncesi değiştirildi. Sünnileri ikna itmek için yapılan değişiklikler yeterince işe yaramadı. Ya da pazarlığı yürütenler tam olarak Sünnileri temsil etmiyor.

Değiştirilen son maddelerden biri 16. madde: "Irak hiçbir yabancı güç için askeri üs ya da koridor olarak kullanılamayacak. Irak'ta hiçbir ülkenin askeri üssü olmayacak. Bu yetkiler sadece Ulusal Meclisin üçte iki çoğunluğu ile verilebilir.." O zaman meclisin bütün üyelerini Amerika ve İngiltere atayacak demektir.

Silahların gölgesinde bir seçim. Tel Afer katliamı bu seçim için yapılmıştı. ABD, İngiliz, Kürt birlikleri ve Şii Bedir Tugayları ortak katliamlar yapmıştı. Sünni bölgelerde büyük cinayetler işlediler, hep birlikte… Seçimi kontrol etmek, 'evet'i garantilemek için. Ne biçim seçimse. Seçim kayıtları işgal otoritelerinin kontrolünde. Sandıklar onlarda, sayımı onlar yapıyor. Sonucu onlar açıklıyor. Çocuklara bile oy kullandırılan, hiçbir şekilde gerçeği yansıtmayacak bir referandum.

Bağdat, Babil, Anbar, Selahaddin, Ninova, Kerkük, Diyala ve Nenova.. Her eyalet kritik önemde. Şu ana kadar Tikrit ve Selahattin'de yüzde 75 oranında hayır oyu çıktı. Irak Türkmen Cephesi'nin hayır çağrısı yaptığı Kerkük'te evet oylar yarı yarıya. Musul, Diyala, El Anbar'da hayır çıktı. Muktada Sadr'a bağlı Şiiler'in hayır oyu vermesinin Necef'te oldukça etkili olduğu ifade ediliyor. Samarra kentinde ise halkın yüzde 95'i ret oyu verdi. Musul'da hayır oyunun fazla olduğu belirtiliyor. Bağdat'taki Yeşil Bölge'de, Devlet Başkanı Celal Talabani ve Başbakan İbrahim Caferi'nin oy kullandığı sandıkta yapılan sayımda bile 3'te 1 oranında 'hayır' oyu çıktı. Yani her yerde sürprizler olabiliyor. Hayırlara rağmen ülke genelinde Anayasanın kabul edildiği, Şiiler'in kutlamalara başladığı belirtilirken ABD basını da Anayasanın kabul edildiğini duyurdu. Nasıl oluyor bu? Silah zoruyla seçime rağmen hayır diyen Irak halkının iradesi sayımla değiştiriliyor. Bir şehir hayır diyor, işgal otoriteleri Anayasaya evet oyu verildi diyor.

İşte Irak için öngörülen demokrasi. Hırsızlar demokrasisi, Mafya demokrasisi… Hani üç eyaletin hayır demesi referandumu boşa çıkaracaktı? ABD şimdiden zafer ilan etti. Oyların hangi şartlarda sayıldığı, bu kadar erken nasıl sonuç alındığı sorulmayacak mı?

Anayasa reddedilirse bir planları daha var. Şimdi de onu gündeme taşımaya başladılar. "Irak siyasi sürece 15 Aralık'ta yapılacak genel seçimlerle girecek"miş. Anayasa kabul edilsin ya da edilmesin durum değişmeyecekmiş…. Bu kaçıncı palavra..?

ABD'nin sömürge valilerinden Zalmay Halilzad, komşu ülkelerin, Irak'ın başarısından yarar, başarısızlığından da zarar göreceğini belirterek, Arap ülkeleri, İran ve Türkiye dahil bütün komşuların Irak'la yakın işbirliğine girmesini istedi. Yani, referandum sonucu ne olursa olsun, çatışmalar daha da yaygınlaşacak ve sertleşecek. Bölgeler arasındaki ayrışma derinleşecek. Kaos büyüyecek. Komşular bir şekilde olaya dahil edilecek.

Kendi yönetimi, kendi kanunu ve kendi ordusu olan Kuzey ve Güney Irak varken, üstelik Anayasa dahil bütün planlar bu iki bölgenin bağımsızlığına ayarlanmışken, 16 milyon seçmenin iradesinin ne anlamı var?

Anayasa kabul edilse de, reddedilse de, birleşik bir Irak göremeyeceğiz. Hele ABD, İngiltere ve İsrail, bugünlerde İran ve Suriye ile savaş provaları başlatmışken…


18 Ekim 2005
Salı
 
İBRAHİM KARAGÜL


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi
Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon
Ramazan | Arşiv | Bilişim | Dizi
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED