AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
R A M A Z A N

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Mahzun sultan


İstanbul'daki selâtin camilerinin en bakımsızı Yavuz Sultan Selim Camii. Kanunî'nin, babası Yavuz Sultan Selim adına yaptırdığı cami, şehir merkezinden uzak olması ve etrafında bir ticaret merkezinin bulunmaması nedeniyle kahredici bir ilgisizliğe
terk edilmiş durumda.

  • MUSTAFA CAMBAZ
    Beşinci tepe, Haliç'in hemen kıyısından dik bir yokuşla, Fener'in üstündeki Çarşamba'ya kadar yükselir. Bu tepeyi de, Yavuz Sultan Selim adına, oğlu Kanunî Sultan Süleyman tarafından yaptırılan Yavuz Sultan Selim Camii taçlandırıyor. Ancak ne yazık ki bu taç, diğerlerinde olduğu gibi pek parlak değil. Kubbesini örten kurşunlar delinmiş, kubbe çatlamış, su alıyor, sıvaları dökülüyor, işlemeler ve nakışlar bozuluyor, üzerinde 22 çeşit el işçiliği bulunan şadırvanının çatısı çöküyor. Bütün bunlara karşın, yetkililer yıllardır bir türlü harekete geçmiyor. Cami, şehrin merkezine uzak kalması ve etrafında bir ticarî hareketliliğin olmaması sebebiyle kaderine terk edilmişlikle baş başa kalıyor. Cami temsil heyetinden Mustafa Doğan'ın da dediği gibi, gözden ırak olan gönülden de ırak oluyor. Oysa ki, Osmanlı mirasının seçkin örneklerinden biri olan bu cami, tarihçiler tarafından "Sekiz yıla seksen yıllık işi sığdırmış padişah" olarak nitelendirilen bir sultanın adını taşıyor. Sadece adı bile ilgiye mazhar olması için yeterli bir sebep değil mi?

    SADELİĞİ, SAHİBİNİ YANSITIYOR

    Yavuz Sultan Selim Camii ve külliyesi, konumu itibarıyla bir kartal yuvası gibi. Bir taraftan Çukurbostan diye bilinen açık Bizans sarnıcı, diğer taraftan Kırk Merdiven Uçurumu ile çevrili bir tepe üzerine kurulmuş. Mimar Acem Ali tarafından 1522 yılında yapılan cami, büyük kubbesi ile tek kubbeli tipin anıtsal bir örneğidir. Tarzı, fetih öncesinin Osmanlı camilerini andırır. Kare plânlı cami, sanki adını aldığı sultanın kişiliğini yansıtırcasına son derece sadedir. Çünkü, sert mizaçlı olarak bilinen Yavuz Selim, aynı zamanda oldukça mütevazı bir kişiliğe de sahipmiş. Her öğün yemekte tek çeşit yemek yer, ağaçtan tabaklar kullanır ve gösterişten hiç hoşlanmazmış. Yapının tümü köfeki taşından olmakla birlikte süslemenin yoğunlaştığı yerlerde beyaz Marmara mermeri kullanılmış. Sol tarafındaki Hünkâr Mahfili, zarif dilimli, kemerli, alt tavanı çok renkli nefis kalem işleri ile süslü ve çeşitli renkte mermer sütunlar üzerine oturtulmuş. İşlemeli mermerden minber ve taş mihrapta sade ve klâsik üslûp uygulanmış. Kapı kanatları ve pencere kapaklarıyla, oymacılık ve sedef kakmacılık sanatının en güzel örnekleri sunulmuş.

    ÇİNİLERİN BİR KISMI ÇALINMIŞ

    İçte ve avludaki pencere alınlıkları renkli sır tekniği ile imal edilmiş ve zarif çinilerle süslenmiş. Bu çinilerin bir kısmı çalındığı için artık yok. Son cemaat yeri ve üç kapıdan girilen iç avluyu 18 sütun ve 22 kubbe çeviriyor. Avlu revağının döşemesi artık zor seçilen çiçek desenleriyle süslenmiş. Avlunun ortasında, şimdiki haliyle bakanı utandıracak 8 mermer sütunlu ve kubbeli bir şadırvan var. Tavanı çöken şadırvanın alemi de çalınmış. Tabhane kanatları ile şadırvan avlusunun birleştiği köşelere yerleştirilen tek şerefeli iki minarenin şerefeleri mukarnaslı (Kademeli olarak taşmalar yapacak biçimde yan yana ve üst üste gelen, üç boyutlu görünüm veren bir geçiş ve dolgu ögesi) olup oldukça iyi taş işçiliğiyle yapılmış.

    DOĞAL KLİMALI CAMİ

    Bizans döneminin açık su havuzlarından birini barındıran caminin en büyük özelliklerinden biri de; altına kırk koldan su gelmesi, bu suyun camiyi yazın serin, kışın da ılık tutması. Ne yazık ki cami artık bu doğal klimadan yoksun. Çünkü, caminin temelinde büyük çatlamalar ve kaymalar olduğu için sular artık yok. Yukarıda da görüldüğü gibi oldukça sade olan caminin, Hünkar Mahfilinin alt tavanı, renkli nefis kalem işleri ile süslü. Bu güzel işlemelerin süslediği tavanda da yer yer çatlamalar var.


    BİR AYET BİR HADİS
    Rableri onlara katından bir rahmeti, bir hoşnutluğu ve onlar için, kendisine sürekli bir nimet bulunan cennetleri müjdeler.
    (Tevbe Suresi, 21)
    "Kim, faziletine inanarak ve karşılığını Allah'tan bekleyerek ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır."
    (Hadis-i Şerif)


  •  
    Prof.Dr.
    VECDİ AKYÜZ
    Oruç Ayetindeki Tâkat İfadesi

    KISSADAN HİSSE
    HORASAN'IN KÖPEKLERİ

    İFTAR SOFRASI
    İÇLİ KÖFTE
    Pakistan depremi için 3 günlük yas
    Zeytinburnu Belediyesi, Pakistan'da meydana gelen deprem felaketi nedeniyle Ramazan çadırında düzenlenen eğlence programlarını 3 gün süreyle iptal etti. İptal edilen eğlence programlarının yerine teravih namazının ardından depremde hayatını kaybedenler için anma etkinlikleri yapılacak. Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, binlerce insanın acı ve gözyaşı içindeyken burada gülüp oynamanın doğru olmayacağını belirtti. Aydın, "Ramazan çadırımızdaki eğlence programlarını 3 gün süreyle iptal ettik. Bunun yerine Zeytinburnu İlçe Müftülüğü'nün de desteğiyle çadırda, Pakistan'da meydana gelen depremde ölenler için Kur'an-ı Kerim okunacak ve buradan onlara dua gönderilecek" dedi.
    12 Ekim 2005
    Çarşamba
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Online İlan

    İMSAKİYE

      Adana
      Ankara
      Bursa
      Diyarbakır
      Erzurum
      İstanbul
      İzmir
      Konya
      Trabzon

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi
    Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon
    Ramazan | Arşiv | Bilişim | Dizi

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED