Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
Gerekçe sanal, şok gerçek
New York’ta yaşayanlar dünü yürekleri ağızlarında geçirdi. Sebep, nereden geldiği belli olmayan ve güvenilmez olduğu en yetkili ağızlarca ifade edilen bir ihbara dayalı ‘terör eylemi’ beklentisiydi. ‘Asılsız’ olduğu baştan itiraf edilen ihbara göre, New York’ta çok sayıda metro durağına ‘bebek pusetleri’ ile terör eylemi yapılacakmış... New York bu yüzden 24 saattir ayakta. Acaba şu bir tesadüf olabilir mi: New Yorkluların ve New York ülkenin kalbi olduğu için aslında bütün Amerika’nın terör beklentisi içine sokulduğu gün, ABD Başkanı George W. Bush ‘teröre karşı savaş’ eksenli uzun bir konuşma yaptı. Son kamuoyu yoklamalarıyla Bush’a verdikleri destek yüzde 30 sınırına inen Amerikan toplumunu korkutarak yanına çekmeyi amaçlayan bir konuşmaydı bu. Bush’un araladığı kapıyı Beyaz Saray sözcüsü biraz daha açtı ve medyaya doğruluğu hayli kuşkulu bir ‘başarısız olmuş el-Kaide girişimleri’ listesi sundu. Korkuyu biraz daha pekiştirmek üzere... Bush yönetimi, terörün Amerika’yı yeniden hedef seçeceği iddiasıyla, halk nezdinde hızla irtifa kaybeden güvenilirliğini tekrar kazanma çabasında. Evvelki gece New York’u uyutmayan ‘terör alarmı’ bu politikanın bir unsuru muhtemelen. Ancak, arkasında ‘sağlam’ istihbarat bulunmayan korkutmaların, yapana geri dönüşü her zaman ‘olumlu’ olmayabiliyor; ortalık yatıştığında yönetimin güvenilirliğinin biraz daha aşındığı gerçeğiyle karşılaşabiliriz. Karşı karşıya kaldığı tek sorun güven kaybı değil Bush yönetiminin; dünyada ve kendi ülkesinde farklı odakların karşı çıkışları, hatta isyanlarıyla da başetmek zorunda yönetim. Önemli bir darbeyi Nobel Ödülleri’ni dağıtan komiteden aldı Bush: Bush’un sevmediği ve bir dönem daha süresinin uzatılmasına şiddetle karşı çıktığı Muhamed Albaradei’ye ‘Nobel Barış Ödülü’ vermeyi kararlaştırdı komite... Bu ödülü, dünyanın, Albaradai’ye, “Washington’a aldırmadan doğru bildiğin yolda devam et” mesajı olarak anlayabiliriz. Yalnız Nobel Komitesi dolaylı mesaj verse neyse, Bush yönetimine en büyük meydan okuma kendi partisine mensup siyaset adamlarından geliyor. Bush’un Cumhuriyetçi Partisi’nin çoğunluğu teşkil ettiği Senato, Dick Cheney’in şahsen yürüttüğü lobi çalışmalarına inat, Pentagon’un istediği 440 milyar dolarlık yeni bütçeyi kabul etmedi. Daha da önemlisi şu: Senato, bir yasaya eklediği bir maddeyle, Amerikan gözetimi altındaki tutuklulara kötü davranıp işkence yapmayı ağır bir suç haline getirdi. Bundan böyle, Lynndie England türü askerler ve âmirlerinin Ebu Gureyb Cezaevi’ndeki işkenceleri basit cezalarla geçiştirilemeyecek... Senato’daki isyanın elebaşısı, Irak Savaşı’nı başta çok hararetle desteklediği bilinen Cumhuriyetçi Arizona Senatörü John McCain... Her dönem başkan adayları arasında adı geçen etkili bir siyasetçi olan McCain Vietnam’da savaşmış, hayatının yedi yılını savaş mahpusu olarak geçirmiş saygın biri. McCain, kötü muameleyi yasaklayan yasa maddesini, kendilerinden, bizzat cephedeki subayların talep ettiğini söylüyor. Bunun anlamı, Bush’un savaşının kendi askerleri arasında da eski popülerliğini yitirdiği... Cepheden dönen askerlerin görev sırasında tuttukları notlardan oluşan anı kitapları da yayımlanmaya başladı ve onlar etrafında kopan tartışmalar da Bush’un zırhını eritiyor. Irak halkına karşı kullanılan gücün çirkinliğini kendi deneyimlerinden hareketle sorguluyor anı yazanlar ve savaşın saklanmaya çalışılan kirli yüzünü sergiliyorlar... Irak’ta da işler yolunda gitmiyor. Saman alevi gibi söneceği hesaplanan direniş giderek yaygınlaşıyor ve Irak’ın normalleşme takvimi ancak zorla işliyor. Bir el de, her şeyin iyice zıvanadan çıkmasını getirecek bir ‘iç savaşı’ zorlamak üzere ‘provokasyon’ olması muhtemel eylemlere başvuruyor. New Yorklular’ın yaşadıkları ‘şok’ gerçek bir sebebe bağlı olmasa da ‘sanal’ değildi; ABD, ‘sanal gerekçeler’ üzerine oturan ‘gerçek şoklar’ yaşamaya kendi eliyle kendini mahkum etti. Buna sebep olan bir siyasî kadro uzun ömürlü olabilir mi; olsa da ilânihâye bölgede kalmayı sürdürebilir mi?
|
|
Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon Ramazan | Arşiv | Bilişim | Dizi |
© ALL RIGHTS RESERVED |