Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
Bayramın neşe ile konuşup eğlenme, yeme içme meclisi olduğu kabul edilir. Fakat genelde sütlaç gibi sütlü tatlıların mutlaka olması kaydıyla Bayram; Ramazan boyu yemeden içmeden ve her türlü istek ve arzularından kendilerini alıkoyarak oruç tutan Müslümanların ve ailelerinin, orucun bitimiyle sevince kavuştuğu ve vaat edilen mükâfata kavuşmakla manen huzur bulduğu bir gündür. Bayram günü sabah namazının hemen sonrasında tatlı yemek özelikle hurma yemek sünnettir. Hâlâ bazı şehirlerimizde bayramlarda kahvaltı edilmez ve bayram yemeği yenilir. Bu mevsimine ve bütçesine göre taze fasulye, kuru fasulye, kavurma, bamya ve bakla olabilir; fakat hepsinde mutlaka tereyağlı pirinç pilavı olur ve tabii ki birkaç çeşit de tatlı. Fakat genelde sütlaç gibi sütlü tatlı mutlaka olması kaydıyla. Bayramın neşe ile konuşup eğlenme, yeme içme meclisi olduğu kabul edilir. Ramazan Bayramı'nda özellikle tatlı ve şekerin üzerine neden bu kadar düşüldüğünü, bu geleneğin nereden geldiğini ve neden her yerde tatlı ikram edildiğini hiç düşündünüz mü? İşte bunun nedenini tarih sayfalarına göz attığımızda açıkça görmekteyiz. Asr-ı Saadet'ten tatlı geleneği Dini ve sosyal olmak üzere iki yönü bulunan Ramazan ve Kurban Bayramı kutlamaları Asr-ı Saadet'te musalla adı verilen geniş bir alanda, kadınların ve genç kızların da katıldıkları bayram namazı ile başlardı (bk.Tirmizi, Cum'a, 36). Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) bayramların kalabalıkla ve büyük bir coşku içinde kutlanmasını arzu ettiği bilinmektedir Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) bayramı namazını kıldıktan sonra musallaya çıkmadan önce hurma yeme âdeti bir sünnet telakki edilmiş ve bu telakki bayramda tatlı ikramı geleneğini doğurmuştur. Daha Tabiin döneminde İbn Sirin gibi un, tereyağı ve bal veya hurma ezmesinden yapılan bazı tatlıları ikram etmeyi adet haline getirenler vardı. Bağdat'ta 380 (990-991) yılında yapılan bir bayram kutlamasında uzunluğu yaklaşık 150 metreye varan sofralarda tatlıların sunulduğu rivayet edilmektedir. Ve binlerce yıldır bu güzel geleneği tüm İslam âlemi devam ettiriyor. DEVLET-İ ALİ OSMANÎ'DE BAYRAM Osmanlı döneminde saray içerisinde önce bayram alayına katılınır, bayram alayından sonra Has Oda önüne konulan tahtına padişah oturur ve saray nedimleri, musahibleri birbirinden güzel nüktelerle padişahı eğlendirirlerdi. Bu sırada padişahın yanında yer alan baray erkânına, vezirlere ve meşayihe helvalar, tatlılar dağıtılırdı. Hemen ardından vezirler ve ehl-i divan yerine oturur. Matbaha-ı Amire'den (saray mutfağı) getirilen yemekler yenirdi. Bayramlarda en başta şekerciler olmak üzere çarşı pazar dolup taşar; bayram tebriklerinde herkese şeker ikram edilirdi. Bugün halen gelenekle-rimizde de süregelen bayram şekeri ikramında akide şekeri ikram etmek makbuldü. Bunun yanısıra Osmanlı zamanında Ramazan Bayramlarında yeme, içme adetlerimiz ve tatlı kültürümüz çok canlı bir şekilde kutlanırdı. Nadide hediyeler İkindiden sonra esnaf alayları otağ-ı hümayun önünden geçerdi. Her esnaf loncasının bir, iki ya da üç flaması vardı. Mesela baharatçılar, ortasında yaldızlı çizgisi olan flamalar taşırlardı. Bu hediyeler bazen de yiyecek içecek gibi şeylerdi. Çörekçiler, bir araba üzerine yerleştirilmiş fırında çörek pişirerek geçerler, sonra da pişirdikleri çörekleri padişaha sunarlardı. Esnaf gruplarının padişaha hediye ettikleri kendi meslekleriyle ilgili eşyalar en nadide ve pahalı cinsten şeyler olurdu. SARAY LOKMASI
MALZEMELER:
Kızartma için; Şurubu için; HAZIRLANIŞI
Şeker bayramı denir mi? Arapça idü'l-fitr ve idü'l adha şeklinde adlandırılan Ramazan ve Kurban Bayramları, hicretin 2.yılından itibaren kutlanmaya başlamıştır. Esasen Ramazan orucu ilk defa bu yıl farz kılınmış, bu ayı oruçla geçiren müminler sonraki ayın (Şevval) ilk üç gününü bayram olarak kutlamışlardır. Bu sebeple bu bayrama Ramazan Bayramı veya bayramdan önce fitre (fıtır sadakası) verildiği için Fıtır Bayramı denilmiştir. Ülkemizde birtakım çevreler bilinçli ya da bilinçsiz birçok konuda kendilerine göre yeni adetler çıkarmışlardır. BAYRAM MESAJI Küskünlerin barıştığı, sevenlerin biraraya geldiği, rahmetle ve şefkatle dolu günlerin en değerlilerinden olan Ramazan Bayramınız kutlu olsun
|
|
Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon Sağlık | Arşiv | Bilişim | Dizi |
© ALL RIGHTS RESERVED |