T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
A K T Ü E L | 20 ARALIK 2005 SALI | ||
|
Herkes bakım peşinde
Kişisel bakım ve güzellik merkezleri her gün biraz daha yaygınlaşıyor. Sektör, kişisel bakıma önem veren dindar kadınlara da hitap etmenin yollarını arıyor.
Bu amaçla kurulan güzellik merkezlerinden biri de İşadamı Mustafa Tuncer'e ait. Tuncer'in 2 milyon dolara kurduğu, güzelliğe ve güzelleşmeye dair her türlü hizmetin verildiği, merkezi benzerlerin ayıran farklılıklar da var. 'Este World' adlı merkez daha çok başörtülü hanımlara hizmet veriyor. Başörtülü kadınların da çalıştığı güzellik merkezi, yeni açılmasına rağmen İstanbul'daki başörtülü hanımların gözdesi olmuş bile. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu olan Mustafa Tuncer, güzelleşmenin Müslüman kadınların da hakkı olduğunu düşünerek bu merkezi kurduğunu söylüyor. İşyerinde başı kapalı, başı açık ayrımı yapılmadığını vurgulayan Mustafa Tuncer, "Her kadın bakımlı olmalı. Güzelleşmeyle ilgili problemlerini aşan aileler daha fazla huzurlu oluyor. Kendisine bakmayan hanımların ailelerinde, aile içi çatışmalar oluyor. Bu huzursuzluk bazen boşanmaya kadar gidebiliyor" dedi. İSLAM BAKIMI TEŞVİK EDİYOR Gazetemizin yazarlarından Hayrettin Karaman, 'Müslüman kadın güzelleşemez' diye bir kural olmadığını belirterek, "Müslüman kadın güzelliğini namahreme değil, mahremine yani evdeki eşine sunmalı. Eşlerinin yanında güzel ve ziynetli olmalı" dedi. Müslüman kadının bakımlı olmasının teşvik edildiğini kaydeden Hayrettin Karaman, erkekte ipek ve altının süs olarak kullanılması yasaklanırken, kadında teşvik edildiğini anlattı. Peygamberimizin yakınlarının da eşlerine karşı süslenme araçları kullandığını, gözlerine sürme çektiklerine dikkat çeken Karaman, "Güzellik merkezlerinde caiz olmayan hizmetlerin dışında, 'sellülit tedavisi', sağlıklı olmak için 'diyet tedavisi' yaptırmalarında bir sakınca yoktur. Yeter ki güzelliklerini caiz olanlara sunsunlar" diye konuştu. Milli Gazete yazarı Afet Ilgaz da Müslüman kadınına doğal olanın daha çok yakışacağına inanmakla birlikte, güzellik merkezlerine gitmelerinde dinen bir sakınca görmediğini söyledi. 'Bakımlı olmak hayata olan saygıdır. Herkes kendine çeki düzen vermelidir' diyen Ilgaz, "Hiçbir kadının güzellik merkezine gitmek için benden izin almak gibi bir lüksü olamaz. Ben diyorum ki Müslüman kadın da erkek de çocuk da bakımlı olmak mecburiyetindedir. Müslüman'a yakışan her an bakımlı ve temiz olmasıdır. Namazı da en bakımlı haliyle kılmalı" dedi. MAHREMİNE BAKIMLI OLMALI Zaman Gazetesi yazarı Ahmet Şahin de İslam dininde, Müslüman kadının nikahlısına, mahremine karşı bakımlı ve güzel görünmesinin caiz olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Müslüman kadının nikahlısının dışındakilere güzel görünmesi tasvip edilemez. Aksi durumla aile huzuruna da gölge düşürür. Çevresindekilerden üstün olup cazibe meydana getirmesi de desteklenemez. Müslüman kadının ihtiyacı olması durumunda çalışmasında dinen bir sakınca yoktur. Bunun şartı çalıştığı işyerinde güvende ve emniyette olmasıdır." Obezite tedavisi Beslenme ve Diyet Uzmanı Fatma Arslan, başörtülü olarak, başı kapalı ve açık hanımlara hizmet vermekte bir sakınca görmediğini söyledi. Günümüzün en önemli hastalıklarından biri sayılan Obezite'nin en çok hanımları tehdit ettiğini belirten Arslan, "12 yıldır diyet uzmanı olarak çalışıyorum. Bugüne kadar her kesimden müşterilerim oldu. Benim görevim, hastamı ideal kilosuna çekerek sağlığına kavuşturmak. Kapalı bir diyetisyen olmam, hanım müşterilerimizi müspet etkiliyor. Hanımlar güven duyuyor. Daha rahat edeceklerini düşünerek bizi tercih ediyorlar" diye konuştu.
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |