|
|
Tüketiyorum
öyleyse varım
Amerika'dan dünyanın dört bir yanına bulaşıcı bir hastalık gibi yayılan tüketim ekonomisinde üreticiler, tüketicilerin davranışlarını etkilemek için, değişik pazarlama yöntemlerine başvururlar. Tüketiciyi satın almaya ikna etme yöntemleri arasında indirimli satışlardan, "hemen satın al, bir yıl sonra öde" diyen vadeli ödeme teknikleri ilk sıralarda yer alır. Onları göz yanılmalarına dayanan aldatıcı uygulamalar izler. İşletmeler genellikle tesislerinde üretim yaparlar, mağazalarda ise, marka, statü ve hayal satarlar. Onlar satışlarını arttırabilmek için, yanıltıcı ambalajlardan, ürünlerinin kalitesini abartan reklamlara kadar her yol ve yöntemden yararlanırlar. Normal fiyatların indirimli satışlarla ucuz gösterilmesi, en çok başvurulan yollardan biridir. Genellikle, birbirini tamamlayan iki üründen birinin fiyatı düşük gösterilirken ötekinin değeri yüksek tutularak, karlılık düşürülmez. Geçen hafta sonunda, Eğitim, Kültür ve Drama Porgramları Müdürü Ömer Erdem'in bölümünün öncülüğünde hazırlanan TRT1' de "Gününüz Aydın Olsun" programında Prof. Dr. İzzettin Önder ile birlikte "Tüketim Çılgınlığı"nı konuştuk. Bütün Türkiye'de ilgiyle izlenen programın yapımcılığını Zehra Gökdeniz, sunuculuğunu da Nurhayat Günal yapıyor. Stüdyodaki konuklar, telefon bağlantılarıyla katılan izleyiciler ve saz arkadaşlarıyla birlikte sanatçı Sadiye Erimli programa hem renk kattılar, hem de canlılık kazandırdılar. Tüketim ekonomisinin anavatını olan Amerika'da, gerekli gereksiz durmadan mağaza mağaza dolaşarak, alışveriş peşinde koşmak bir hastalık olarak kabul ediliyor. Üreticilerin yanıltıcı pazarlama yöntemleriyle özendirdiği alışveriş çılgınlığı, sel suyu gibi, Amerika'dan bütün dünyaya yayıldı. Erich Fromm'un "Olmak yada sahip olmak" isimli kitabında vurgulandığı gibi, kimse kimsenin ne bildiğine ve ne olduğuna değil, nelere sahip olduğuna bakıyor. Alışveriş çılgınlığının bir hastalığa dönüştüğü ve insanları durmadan birşeyler satın almaya zorlayan ortamın özellikleri ve alınması gereken önlemler, bütün dünyada araştırılıyor. Bu hastalığa karşı ilaçlar ve tedavi yöntemleri geliştiriliyor. Alışveriş hastalığının büyük ölçüde ortaya çıktığı yer Amerika olduğu için, öncü çalışmalarda orada yapılıyor. Stanford Üniversitesi 'nde yapılan bir araştırma, alışveriş hastalarıyla birlikte tüketim ortamının özelliklerinin altı ana başlık altında toplandığı görülmüştür. - Alışveriş hastaları kafalarında sürekli birşeyler satın alma düşüncesiyle dolaşırlar. - Hastalar gece gündüz birşeyler satın alma isteğiyle dolaştıkları için, genellikle ihtiyaçları olmayan şeyleri alırlar. - Tüketimi arttırmak için, üreticiler gerçek ihtiyaçlardan daha çok yapay ihtiyaçlar üreterek, tüketicileri sürekli birşeyler almaya zorlarlar. - Gereksiz alışveriş, tüketicileri, kredi kartlarıyla borçlanmaya teşvik eder. - Alışveriş hastalığı aile huzurunu bozarak, sosyal patlamalara yol açar. - Alışveriş tutkunları, her gün çarşı pazar dolaşmazlarsa, gerçekten huzursuz ve tedirgin olurlar. Alışverişin bir hastalığa dönüştüğü, gösteriş yarışının her alanı kuşattığı toplumlarda, hayatın kalitesini arttırmayan ve kültürel zenginliğe hiçbir katkısı olmayan yapay ihtiyaçlar büyük önem kazanır. Savurganlığı akılalmaz boyutlara ulaştıran yapay ihtiyaçlar toplumların üretici gücünü dinamitleyerek varlık içinde yokluk çektirirler. Bir toplumda, kim ihtiyacı olmayan birşeyi alırsa, birçok problemi de birlikte almış olur.
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv Bilişim | Dizi | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |