AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
'Bütün ve parça' meselesine devam

Dünkü yazımda (" 'Standart dışı' olma hali") yeri geldiği için girmek zorunda kaldığım "Bütün ve parça" meselesi -düşündükçe- daha bir ilgimi çekti ve sonuç olarak bugün de bu konuya devam etme kararı aldım... Aslında bugün için dünkü yazımda TSK-sivil denetim çerçevesinde gözden geçirmeye çalıştığım "Standart dışı olma hali"nin Güneri Cıvaoğlu'nun (Milliyet) kaleminden çıkan ilginç bir yorumundan söz etmek istiyordum ama vazgeçtim...

Ama madem ki bu kadarını söylemiş bulunuyorum, bu konudaki merakınızı gidermek için söz konusu yazının "ruhu"nu iyi yansıtan birkaç cümle aktarmadan geçmeyeyim. Cıvaoğlu, Org. Hilmi Özkök'ün "Günümüzde ordu üzerinde sivil denetim, evrensel bir değer olarak kabul edilir" şeklindeki ordu-sivil denetim ilişkisine ilişkin "standartlara" tamamen uygun (ama hatırlıyorsunuzdur, Özkök bu açıklamasının yanı sıra "standart dışı" bir yorum da getiriyordu) değerlendirmesini nasıl anlamamız gerektiğini bakın nasıl açıklıyor:

"Sivil kesimin yasaları, öngördüğü bütçe, harcama denetimi, hükümet kararları elbette asker (güvenlik bürokrasisi) için bağlayıcıdır. Anlatmak istediğim... Sivil kesim tarafından, güvenlik bürokrasisi denetiminin kuru bir hukuk dosyası olmaktan ibaret sanılmamasıdır. Sivil kesimin bunu 'bilek güreşi' gösterisine çevirme yanlışlığıdır. Yukarıda yansıttığı Douglas Blund'un 'sivil denetimin' en önemli ölçütünün 'savunma ve güvenlik bürokrasisinin itibar ve prestijinin korunması olduğu' görüşü, altı çizilerek vurgulanmalıdır. Hele Türkiye gibi belalı bir coğrafyada, bu yaklaşım çok daha büyük bir zorunluluktur. Saydamlık / şeffaflık, hesap verilebilirlik, parlamentonun üstünlüğü gibi ilkeler zaten demokrasinin alfabesinin ilk harfleri. O harflere takılıp kalmak, diğer harflere geçememek, evrensel dili konuşamamak yanlışını yapanlar ne yazık ki az değil."

Biliyorum alıntı biraz uzun kaçtı ama sonuç olarak iyi oldu; böylece yazarın şu sıralar aklından geçen "evrensel dili" böylece öğrenmiş olduk!

Neyse önemli değil, biz dönelim "bütün ve parça" meselesine:

TSK'nın kendisini "ulusun ayrılmaz bir parçası" olarak takdim etmesinin yanlış bir seçim olduğunu, TSK'nın bir "devlet aygıtı" olarak konumunun-yerinin "ulus"tan önce "devlet" içinde bulunduğunu ve bu "bütün ve parça" meselesindeki ısrarın salt mantık açısından bile tutarlı bir konumlandırma olmadığını dünkü yazıda açıklamaya çalışmıştım. Yazıyı postaladıktan sonra aklıma bu konumlandırma çabasına ilişkin ilginç örnekler geldi. Bunların başında, 61 Anayasası'nın Başlangıç bölümünün ilk paragrafı geliyordu. Yani şu paragraf: "Tarihi boyunca bağımsız yaşamış, hak ve hürriyetleri için savaşmış olan; Anayasa ve hukuk dışı davranışlarıyla meşruluğunu kaybetmiş olan bir iktidara karşı direnme hakkını kullanarak 27 Mayıs 1960 Devrimini yapan Türk Milleti"(!)

İtiraf edeyim ki, açıp tamamına bakana kadar bu kadarını ben de tahmin etmiyordum! İşte siz de açıkça görüyorsunuz: 61 Anayasası'nın Başlangıç bölümü, açıkça (!), 27 Mayıs askeri darbesini yapan gücün TSK değil de "Türk Milleti" olduğunu ilan ediyor! Yani "Türk Milleti" sandık başına giderek Hükümet'i tek başına kurması için vekalet verdiği iktidara karşı "direnme hakkı"nı kullanarak 27 Mayıs askeri müdahalesini gerçekleştiriyor!

Peki bu niçin böyle; yani 61 Anayasası'nın Başlangıç bölümü niçin bu derece "hayal içinde" bir paragraf ile başlıyordu? Çünkü, "bütün ve parça" meselesi bu dönemde hepten karışmış, içinden çıkılamaz bir hal almıştı da ondan... "Türk Milleti" kim, "İktidar" kim, iktidarı deviren silahlı kuvvetlerin "Türk Milleti" ile ilişkisi ne durumda (...) herşey birbirine karışmış durumdaydı.

Bana göre, TSK'nın "ulusun ayrılmaz bir parçası" olduğunu ileri süren ve aklınıza gelen bütün beşeri bilimler tarafından "yanlış" olduğu kolaylıkla ortaya konulabilicek bu "iddia"nın doğum tarihi 27 Mayıs'tır.

Bakalım, yarınki yazıda da belki yine bu konuya devam ederim... Bence çok önemli bir konu bu.


28 Ağustos 2005
Pazar
 
KÜRŞAT BUMİN


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED