AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

S A Ğ L I K

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Kalp krizini önlemek elinizde

Her yıl milyonlarca kişi kalp-damar hastalıkları nedeniyle yaşamını yitiriyor. Kardiyolog Doç. Dr. Cem Alhan ve Doç. Dr. Sinan Dağdelen'e göre sigara, şişmanlık, stres gibi kalbi tehdit eden risk faktörlerini azaltıp, diyet, egzersiz ve ilaç tedavisiyle kalp krizinin önüne geçmek elinizde.

Ülkemizde kalp hastalığı görülme sıklığı kaygı verici bir biçimde artıyor. Ancak kalp ölümlerinin önüne geçmek sanıldığı gibi hiç de zor değil. Evet, kalp damar hastalıklarında, değiştirilemeyen bazı risk faktörleri var. İlerleyen yaş ve genetik özellikler gibi. Ancak yine de diğer önemli risk faktörlerini kontrol altına almak ve bu sayede kalp damar hastalıkları nedeniyle oluşan ölümleri azaltmak mümkün. Örneğin diyet, egzersiz ve ilaç tedavisiyle kardiyak olaylarda yüzde 50'ye varan azalma sağlanabiliyor. Acıbadem Hastanesi'nden Kardiyoloji uzmanı Doç. Dr. Cem Alhan ile Doç. Dr. Sinan Dağdelen, kalp damar hastalığına neden olan risk faktörlerini ve bu sorunlardan kurtulma yöntemlerini anlatıyor. İşte kalp sağlığını korumanın püf noktaları...

Kalbin yolu mideden geçiyor

Günümüzde, sağlıksız beslenme şeklinin kalp damar hastalığı üzerinde olumsuz etkilerinin olduğu artık kesin olarak biliniyor. Diyetin etkisinin araştırıldığı, yağ kısıtlamasının uygulandığı çalışmalarda, ölümlerde yüzde 30-60 oranında azalma sağlandığı tespit edilmiş. Yine araştırmalara göre; doymuş yağdan fakir, lif, antioksidan, tekli doymamış yağ ve balıktan zengin beslenme tipi bizi kalp damar hastalıklarından koruyor. Yapılan birçok çalışmada, balık tüketimi ile kalp damar hastalıkları sonucu gelişen ölüm arasında ters orantı olduğu ortaya konulmuş. Yani beslenme şekli sadece kan yağları üzerinde değil; kan basıncı, şişmanlık, i kan şekerine bağımlı olmayan diyabet(şeker) ve pıhtılaşma sistemi üzerinde de etkili oluyor. Tuzu da sınırlandırmak gerekiyor Araştırmalar Türk erkeklerinin yüzde 50'sinin, kadınların yüzde 20'sinin sigara kullandığını ortaya koyuyor. Özellikle Türk kadınlarının sigara tüketimi giderek artıyor! Sigara, damar iç yüzeyinde kolesterol ve yağ-kireç birikimini kolaylaştırıyor. Böylece kan akışkanlığı damar yapısını ve elastikiyetini bozuyor. Bunların yanı sıra iyi huylu kolesterolü (HDL) azaltıyor ve kötü huylu (LDL) kolesterolün damar duvarındaki zararlı etkisini kolaylaştırıyor. Enfarktüs geçiren hastaların sigaraya devam etmeleri halinde tekrar kriz geçirme riski de yüzde 22 - 45 oranında artıyor. Kronor bypass nedeniyle ölüm oranı ise sigaraya devam edildiği takdirde iki kat artıyor. Yapılan araştırmalarda, günde 1-14 adet sigara içen erkeklerde kalp damar hastalığı oluşma riski 1,7 kat ve günde 25 üzeri içenlerde 2,6 kat daha yüksek bulundu. Sigara dumanına maruz kalınan pasif içiciliğin oranı da yüzde 40 kadar yüksek rakamlarda seyrediyor. Bu da pasif içicinin her 10 sigaradan 4'ünü içmiş sayıldığını gösteriyor. Sigaranın bırakılmasıyla kardiyovasküler risk yaşlı hastalarda bile hızla düşmeye başlıyor. Bir yıl sonra risk yüzde 50 azalıyor.

Kriz sonrası sinirlerine hakim ol

Kalp damar sistemi de çağımızın sorunu stresten nasibini alıyor. Stres, öfke ve depresyonun kalp damar hastalığı riskini artırdığı yapılan çalışmalarda bildiriliyor. Özellikle enfarktüs sonrası, hastalarda depresyon ve stres azaltıcı girişimlerin yararlı olduğu düşünülüyor. Stressiz bir yaşam hepimizin hayali. Eğer siz de sürekli stres altındaysanız, öncelikle sizi sıkıntıya sokan nedenleri düşünün ve bunları ortadan kaldırmaya çalışın.

ŞEKER HASTALIĞI KALP DAMARLARINI BOZUYOR

Diyabet yani şeker, sağlığı ciddi boyutlarda etkileyerek geriye dönüşümü olmayan hasarlara yol açabiliyor. Kalp sağlığını olumsuz yönde etkilemesi de diyabetin neden olduğu sorunlardan sadece birini oluşturuyor. Diyabetli hasta en sık kalp enferktüsü gelişmesi sonucu yaşamını yitiriyor. Diyabet damar duvarının esnekliğini bozuyor, hücre birikimi ile artışına neden oluyor, pıhtılaşmayı arttırıyor ve damar iç yüzeyindeki hücre hasarını kolaylaştırıyor. İyi kontrol altında olmayan diyabette iyi huylu kolesterol (HDL) düşüklüğü bulunuyor. Kalp damar hastalıklarından ölüm oranı tip 1 diyabetlilerde 3 - 10 kat, tip 2 diyabetlilerde erkekse 2 kadınsa 4 kat artıyor. Açlık kan şekerinizi 120 mg/dl ve glukoz hemoglobini de yüzde 7'nin altında tutmaya özen gösterin. Kan şekerinizi kontrol altına almak için sağlıklı beslenmeye özen gösterin.

Yüksek tansiyonu kalsiyumla önleyin

Hipertansiyon, kalp damar hastalığına birkaç mekanizma üzerinden etkili oluyor. Damar iç yüzeyi bozukluğu hipertansiyonun erken evrelerinden itibaren ortaya çıkıyor. Hipertansiyon; damar içi yüzeyindeki genişlemeyi azaltıyor, hücrelerde yağ birikimini kolaylaştırıyor, akışkanlığı bozuyor, kireçlenmeyi artırıyor, istenmeyen hücre ve pıhtı birikimini kolaylaştırıyor. Kan basıncı ile kardiyovasküler risk arasındaki ilişkinin sürekli olduğu yapılan birçok çalışmada gösterilmiş. Şişmanlık ve fiziksel aktivite azlığı gibi diğer risk faktörlerinin de bu risk artışına katkıda bulunduğu tespit edilmiş. Tedavi ile sistolik ve daystolik kan basınçları 13 - 16 mm Hg düşürüldüğünde, inme riskini yüzde 38, koroner olayları ise yüzde 16 oranında azaltmak mümkün oluyor. Yaşam alışkanlıklarınızda yapacağınız değişiklik, hipertansiyonu tek başına kontrol edebileceği gibi ilaç gereken durumlarda ise dozun azaltılmasına da imkan sağlıyor. Bunun için; ideal kilonuza ulaşın, tuz alımını 6 miligram ile sınırlandırın, fiziksel aktivitenizi artırın, sigara içmeyin, günde 50-90 mmol potasyum alın, doymuş yağ ve kolesterol alımını sınırlandırın, yeterli kalsiyum ve magnezyum alın.

KALIN BEL KRİZİN HABERCİSİ

Doç. Dr. Sinan Dağdelen uyarıyor: "Yaşam alışkanlıklarında yapılacak olan akılcı değişimlerle risk faktörlerinden korunmak mümkün. Yapılan çalışmalarda yüksek kolesterol düzeylerinin düşürülmesiyle damar sertliği riskinin azaldığı gösterilmiş. Ayrıca özellikle iyi kolestrol seviyesinin 40'ın altında olmaması ve tansiyonun 140/90'dan küçük olması kalp sağlığının korunmasında büyük önem taşıyor. Bunların yanı sıra kalp sağlığı için bel çevresi kalınlığı erkeklerde en fazla 102 santim, kadınlarda ise 88cm olmalı."

Diyet ve egzersizle kilonuzu koruyun

Kalp sağlığınız için ideal kilonuzu korumaya özen göstermeniz gerekiyor. Çünkü yapılan çok sayıda araştırmaya göre şişmanlık, kalp hastalığının oluşumunda önemli bir risk faktörü. Yağın karın bölgesinde toplanmasıyla karakterize yağ birikimi, koroner arter hastalığı riski açısından daha büyük önem taşıyor. İdeal kilonuzu korumaya çalışın. Şişmansanız, fazla kilolarınızdan doktor kontrolünde, bilinçli bir diyet ve egzersiz programıyla kurtulun. Diyet yaparken dikkat etmeniz gereken nokta, kilolarınızı yavaş yavaş ve zamanda vermeniz. Unutmayın ki hızlı verilen kilolar yine hızlı bir şekilde alınıyor.

Düzenli spor ölüm riskini düşürüyor

Günümüzde teknolojinin sunduğu otomobil, yürüyen merdiven ve asansör gibi imkanlar nedeniyle gün geçtikte daha az hareket etmeye başladık. Oysa, fiziksel aktivite azlığı ve fizik kondisyon yetersizliği kalp hastalığının oluşumunda önemli bir risk faktörünü oluşturuyor. Ülkemizde Türk Kardiyoloji Derneği tarafından yapılan araştırmaya göre, düzenli ve doğru egzersiz yapılması, kalp damar hastalıkları nedeniyle oluşan ölümlerde yüzde 23 oranında azalma sağlıyor. Kadiyovasküler riski azaltmak için haftanın üç günü en az 30 dakika hareket etmeye özen gösterin. Ancak herhangi bir yakınmanız olmasa bile, egzersiz uygulamalarına başlamadan önce mutlaka bir doktor kontrolünden geçin.

YARIN: HER YIL ÜLKEMİZDE 15 BİN KALP HASTASI BEBEK DOĞUYOR

1. BÖLÜM: KALBİMİZ TEHLİKEDE
2. BÖLÜM: Kalbinizi bol sıvı tüketerek koruyun



14 Ağustos 2005
Pazar
 
Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

Ayşe Olgun


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED