AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
Ek protokol, temel gerçek…

Gümrük Birliği ek protokolünün Ankara tarafından imzalanmasının Rumları, yani Rumların ifadesiyle Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanıma anlamına geleceğini sadece, Türkiye'deki ulusalcı cephe ile CHP söylüyor. Ne imzayı atan Dışişleri, ne de imzaya muhatap olan Avrupa Birliği ve Rumlar böyle bir sonuçtan haberdardır. Herkes aksini söylerken; bazılarının Türkiye'nin çıkarlarını koruma adına neden ısrarla Rumların tanındığını söylediği, neden kendisine böyle bir eziyeti reva gördüğü araştırma konusu olmalıdır. Bunun adı, Kıbrıs'ı korumak olamaz; olsa olsa koruma duygusunun belki de mazoşizme varmasıdır.

Türkiye imzayı atarak AB yolunda elde ettiği tarihi imkanı heba etmemiş, etmediği gibi de hiçbir kompeks taşımadığını, gerçekçi ve samimi olduğunu göstermiştir. Unutmamak lazımdır ki, Türkiye müzakere hakkını elde etmiş bir AB aday ülkesidir. Rumlar ise, yine Türkiye'nin 1999'da kabul ettiği şekliyle o günden bugüne hızlanan tempo sayesinde üye ülke olma vasfını kazanmıştır.

Dolayısıyla Rumlar, Türkiye'nin müzakere edeceği birlikte hem oy hem de veto hakkına sahiptir. Veto hakkı, Türkiye'yi ilgilendiren işlemlerin tamamına yakınında Demokles Kılıcı gibi sallanacaktır da. Buna rağmen, ek protokolün imzasıyla birlikte ilan edilen deklarasyonda Rum Kesimi'nin tanınmadığı, Kıbrıs'taki statünün de AB'nin kabul ettiği gibi olmadığını ilan edilerek ortaya kesin bir pozisyon konulmuştur. Müzakerelerin hemen başlangıcında bu pozisyon Ankara için kesinlikle bağlayıcı olacaktır. Büyük ihtimalle de Kıbrıs'ta çözüm tahakkuk etmedikçe müzakerelerin ilerleyişi çok ağır seyredecektir.

Deklarasyonun 2 ve 3. maddeleri bu geleceğin habercisidir: "İş bu Protokol'de atıfta bulunulan Kıbrıs Cumhuriyeti, 1960'ta kurulan asıl ortaklık devleti değildir.

Türkiye bu nedenle, Kıbrıs Rum makamlarının, hali hazırda olduğu gibi, Kıbrıs'ta sadece ara bölgenin güneyinde otorite, denetim ve yetki icra ettiği ve Kıbrıs Türk halkını temsil etmediği şeklindeki tutumunu sürdürecek ve anılan makamların tasarruflarını buna göre muameleye tabi tutacaktır."

İfadeler, Rum bayraklı gemi ve uçakların seyrinin Türk liman ve havaalanlarında yasaklanmaya devam edeceği tutumunun devamını da ilan etmektedir. Ki, zaten Türkiye böyle olmaya devam edeceğini defaatle açıklamıştır.

Ek protokolün Rumları tanıma anlamına gelmediği; Türkiye istemedikçe değil Rumları, sözgelimi Brezilya'yı bile tanımaya zorlanamayacağı; çünkü, uluslar arası hukuka göre tanımanın tek taraflı bir irade olduğu muhakkaktır.

Bununla birlikte, ek protokol bazı iddiaların aksine Kıbrıslı Türklerin ticaretinde Rumların aleyhine bir dengesizlik de üretmeyecektir. Zira, protokol neticede formaliteden ibarettir ve tıpkı Türkiye gibi KKTC de Rum Kesimi'ni tanımadığı için ticari kanalların açılması söz konusu olmayacaktır.

Esasen, ortada öteden beri süregelen problemli bir ilişki durumu vardır ve artık Brüksel'in, Papadopulos' politikasından kurtulup Yeşil Hat Tüzüğü'nün işletilmesi ve KKTC'ye vaat edilen 259 milyon euro'luk mali yardımın serbest bırakılmasını sağlaması lazımdır. Bununla birlikte Ercan Havaalanı'na doğrudan uçuşların artması da KKTC için hem politik hem de ekonomik açıdan son derece olumlu adımlar olmaya devam edecektir. Özellikle de ABD'den yapılacak doğrudan uçuşlar…

Peki, bütün bunlar olmazsa ek protokolün imzası Türkiye'nin ve dolayısıyla KKTC'nin karşılıksız taviz vermesi anlamına mı gelecektir? Hayır. Bunlar, protokolün imzasıyla doğrudan ilgili olmayan ve zaten referandumdan beri hep gündemde olan konulardır. AB, buna rağmen bir adım atma becerisi gösteremezse, o zaman en fazla mevcut statükonun devam ettiği söylenebilir. Zira Türkiye, olumlu bir adım atılmadıkça Rumlara avantaj sağlamayacağını açıkça ilan etmiştir. Kıbrıs'ta çözüm olmadıkça, Rumların tanınması ve Türkiye'den ekonomik fayda sağlayabilmeleri ihtimaller dışıdır.



2 Ağustos 2005
Salı
 
MUSTAFA KARAALİOĞLU


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED