AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
||
Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
ÖMER ÇAKKAL
Ocak ayında verdiğiniz bir röportajda Emel Sayın'la birlikte çalışma hayalinizden bahsetmişsiniz. Topuz yapılmış sarı saçları önde, spotlar, arkada çok şık bir orkestra... Hayal ettiğiniz gibi oldu mu? Hemen hemen oldu. Ben Emel'i uzun zamandır tanırım ve ona hayranım. İkimizde de bir gelenekçilik var. Okuyuş tarzını sevmem bir yana kendini koruyabilmiş bir hanımefendidir. Sanat müziğini de çok severim. Onunla birlikte yapmak istediğim daha büyük ve pahalı bir proje vardı. Yapımcım bir kaç parçada bir sanat müziği sanatçısı ile çalışalım dedi. Böylece Emel Sayın'la çalışabildik. Yeni Rüya albümünün 'rüyamın gerçekleşmesi' diye tanımlamışsınız. Hangi rüya bu? Tüm dünya insanının bizim hakkımızda gördüğü rüyayı yenilemek istedim. Rüya derken aslında hayali de kastediyorum. Gelip görenler buranın gerçek yüzünü biliyor ama hakkımızdaki fikirleri duyumlara dayalı büyük çoğunluk bize bir türlü tanımlama getiremiyor. Aslında biz bile kim olduğumuzu bilemiyoruz. Ortadoğulu olduğu kadar Batılı, modern olduğu kadar gelenekçi bir toplum Türk toplumu. Albümlerinizden Groove Alla Turca'da olağanüstü sesiyle Natasha Atlas, Kırklareli İl Sınırı'nda Kırıkkaleli yerel müzisyenler ve Yeni Rüya'da Emel Sayın'la ortaklığınız var. Ortak projelere yatkınlığınız niye? Aslında ortak çalışmalarım albümlerle sınırlı. Onlar da prodüktörlerden gelen tekliflerle ortaya çıktı. Çeşitlilik, kaynaşım, mutlak içtenlik ve gerçeklik müziğinizde karşılığı olan sözcükler. Ne tür bir müziğin peşindesiniz? Yurtdışında yaşadığım için yaptığım müzik kendimi ve geçmişimi aramamın yolu oldu. Zamanla kendimi nereye koymalıyım diye bir takıntım oluştu. Türk olduğumuz orada önemli. Adamlar bizden buraya ait bir şeyler bekliyorlar. Yoksa zaten popun, cazın babasını yapıyorlar. Tüm bunlar bu kaynaşım müziğini doğurdu bende. Potansiyelimin yüzde on beşini kullanıyorum Müziğiniz nelerden besleniyor? Öncelikle kendi ülkemizden, müziklerimizden besleniyor. Buradaki hayat, kültürler, Romanların müzikleri. Bunlardan yola çıkıyorum. Ama sahip olduğum potansiyelin yüzde onbeşini kullanıyorum. Niye yüzde on beş? Bunun pek çok nedeni var. Para, sponsorluk, mekân, anlayış. En önemlisi kültüre ve sanata olan hassasiyet. Bir ara borsaya girmeyi, bankerlik yapmayı düşündüm. İyi para kazanıp, ortaya koymak istediğim gerçek ürünü ortaya koyabilmek için. Yeni konserlerinizde tencere tava ile çalıyormuşsunuz. Bu neyin nesi? Bir kere oldu o. İçimden gelmişti. Bilinçli bir şey değil. Sultanlar çalışmasının dördüncüsü yolda sanırım. Osmanlı saray müziğine ilginiz nereden geliyor? Bu hobilerimden biri benim. Zaten hobilerimi gerçekleştiriyorum müzikte. Ama işin arka plânına bakacak olursak, ben böyle bir geleneksel müziğimizi yok sayamam ki. Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz. Geleneğe ne kadar önem verdiğimi konuşacak değilim şimdi. Hollywood yıldızı olmayı isterdim Yaptığınız müziğin bir adı yok aslında. Bir isimlendirme kargaşası yaşıyor musunuz? Hayır, Burhan Öçal müziği yapıyorum. Herkes gibi olmak istemiyorum. Standart bir tip değilim. Sonra herkesin yaptığı gibi müzik yapmaya kabiliyetim de yok. Bir anlamda hayatınızı parmaklarınızla kazanıyorsunuz. Onları korumak için özel bir programınız var mı? Kavgadan, kargaşadan kaçarım ben. İlk şart bu. Ha bir de krem sürerim. Bir de vitamin alırım. Çoçukken lastiklerle güçlendirirdim parmaklarımı. Klasik araba merakınız yarışmalara katılmaya kadar ulaşmış. İlgi nereden geliyor? Babadan geliyor bu. Sinema filmlerinde gördüğümden beri bayılırım onlara. Çocukluğumda filmlerde klasik arabalar kullanan bir Hollywood yıldızı olmak isterdim, müzisyen oldum sonra.
|
|
|