AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
||
|
|
Aşkın hakikatini temaşa etmek isteyenlere güzel bir seyahat çağrısı olan Aşktır Asıl Şarap, Gelenek Yayınları arasından çıktı. Robert (Ragıp) Frager'in yaşayan tasavvufa ait bir lezzeti okuyuculara aktarmak amacıyla hazırladığı kitap, bu mistik geleneği Batı'ya taşıyan büyük bir tasavvuf üstadının gerçek öğretilerini içeriyor.
Tasavvufi gelenek, esas itibariyle, aşkı, sevgiyi ve muhabbeti esas alır. Ve pekçok eserde kainatın nüvesinin aşk olduğu hikaye edilir. Çünkü "O" hem aşkı yaratandır, hem aşktır, hem âşık, hem de maşuktur. Gelenek Yayınları da aşkın hallerini anlatan, rahmetli Muzaffer Özak Efendi'nin sohbetlerinden derleme "Aşktır Asıl Şarap" isimli kitabı okurlarına sundu. Kitap, daha önce de "Kalp, Nefs ve Ruh" isimli kitabından tanıdığımız Amerika'da Kuzey Kaliforniya eyaletinde bulunan Psikoloji Enstitüsü'nün kurucusu ve idarecisi olan Prof. Dr. Robert (Ragıp) Frager tarafından derlenerek kaleme alınmış. Tasavvufi bir ekol olan Halveti-Cerrahi silsilesinin bir halkasını teşkil eden Muzaffer Efendi'nin muhtelif zamanlarda Amerika'nın çeşitli eyaletlerinde yapmış olduğu sohbetleri yine bu vesile ile Müslüman olmuş ve bu yolun müntesibi Robert (Ragıp) Frager hazırlamış. Muzaffer Özak Efendi'nin kendine has üslubuyla, hikayeler ve menkıbelerle süslediği sohbetleri kitapta, Tasavvuf, Aşk, Derviş Eğitimi, Kendini Bilmek, Rüyalar gibi başlıklarda toplanmış. Aşk her şeydeki iyiyi ve güzeli görebilmektir Hayatın manasını ve mahiyetini unutmuş, bütün kapıların yüzüne kapandığı modern dünya insanına tasavvuf çıkış yolu sunuyor. Muzaffer Efendi bu yolu şöyle açıklıyor: "Tasavvuf yolu Allah'la kul arasına giren her türlü perdeyi kaldırmayı hedefler. Amaç bir engel gibi değil de Allah'ın bir parçası gibi davranmaktır." (s. 25) Gerçek tasavvufu arayan ve gerçek derviş görmek isteyenler için ölçüler bütün açıklığı ile sohbetlerde izah edilmiş. Kitaba ismini veren ve tasavvufun ruhunu yansıtan "Aşk" da kitapta ayrı bir başlıkla yer almış. "Allah'a götüren yolun özü ve tasavvufun aşk yolu" olduğu ifade edildikten sonra "Aşk her şeydeki iyiyi ve güzeli görebilmektir" (s.31) denmiş. Yani ehl-i aşk güzel gören, güzel düşleyen, güzele yoran demektir. Kainata ibret nazarıyla bakmayanın bu yolda mesafe alması mümkün gözükmüyor. Muzaffer Efendi ruh dünyamıza yol göstermeye devam ediyor: "Mürşitler, aşkın sâkisi, dervişler de kadehtir. Aşk ise asıl şaraptır. Kadehler, yani talipler, sâkinin eliyle doldurulurlar." (s.32) Öyle dememiş mi Fuzuli "Aşk imiş her ne var âlemde, ilim bir kıyl ü kâl imiş ancak." Kitabın "Şeytanın Hileleri" isimli bölümünde ise ibret verici pekçok menkıbe anlatılmakta. Bütün hakikat hep insanın kendinde, içinde yani özünde.. Cennet de, cehennem de, melek de, şeytan da.. İşte şeytanın hakikatini ortaya koyan bir menkıbe: Beyazıd-ı Bestâmî (k.s.) Hazretleri'nin talebeleri bir gün kendisine şeytanı şikayet ettiler ve "Şeytan imanımızı alıyor" dediler. Şeyh, şeytanı çağırdı ve onu sorguya çekti. Şeytan: "Kimseyi bir şey yapması için zorlayamam. Allah'tan o kadar çok korkarım ki bunu yapmaya cesaret edemem. Aslında, insanların birçoğu bazen bir ıvır zıvır için imanlarını atıyorlar. Benim tek yaptığım atılan imanları toplamak" dedi.
|
|
|