TGRT Program Müdürü Beşir Tatlı'nın odasına girdiğimde içeride Yasemin Bozkurt vardı. Star ile olan aşkı bitmiş, TGRT ile flörtteydi. Ve o gün anlaşarak TGRT'ye olan aşkını ilan etti, "Kadının Sesi" programını yapmaya başladı. Ancak araya para ile sevdayı sokan Kanal D'ye âşık olunca, oraya geçiverdi. TGRT Yasemin'in yerine Serap Ezgü'yü sürdü. Ve Serap'ın programı, Yasemin'i aratmadı, hatta geçti. Üç gündür tüm ana haber bültenlerini kaplayan "kız kaçırma" aşkını Serap Özgü gündeme getirdi. Bir işadamı tarafından kaçırılan ve daha sonra bulunan kız Sabah Gazetesi'nde "Beni kaçırana âşık oldum" diye manşete geçti. Kız bulunmadan önce telefonda babasına yalvararak "Ne olur vekaletname ver de bu adamla evleneyim" diye yalvardı. Operasyonla bulunduktan sonra "Onu sevmiyorum" dedi, ama nedense şikayetçi olmadı. Bir insan kaçırılıp, onbeş gün bir eve kapatılacak ama şikayetçi olmayacak. Bu garip geldi. TGRT Haber, kaçırılan kızdan şüpheli açıklamalar diye haber yaptı. Aşk var mı, yok mu kimse anlayamadı. Acaba mağdur gözüken kız, kendisine âşık olan adamı, sırf bu aşk acısı nedeniyle mi affetti. Kimbilir?...

TRT'de önceki akşam Mehmet Barlas'ın konuğu yazar Ahmet Ümit'ti. Onun da gündeminde aşk vardı. Çünkü "AŞK KÖPEKLİKTİR" diye bir kitap yazmış. Barlas "Ben 35 yıllık evliyim, karıma âşığım" diyerek, aşkın köpekliğe benzetilmesini garipsedi. Yazar Ahmet Ümit "Köpekler sahibine adeta âşık olur. Köpekteki sadakat kimse de yoktur. İhanete uğrayan köpek ise acı çeker, saldırır. Bu yüzden aşk bir köpekliktir bana göre" dedi. İlginç bir yaklaşım.

Ahmet Ümit, eski tüfek solculardan. Proleter devrim mutlaka dünyaya hakim olacak diye Moskova'ya gitmiş, büyük hayallerle. Rusya'daki komünizmin, kitaplarda anlatılan gibi olmadığını görünce büyük hayal kırıklığı yaşadım diyor. Ancak buna rağmen ideolojisinden kopmamış. Çünkü o sosyalizme âşık... Hatta Moskova'da yağan kara bile âşık. Nitekim Moskova'nın karından etkilendiğini belirterek "Kar Kokusu" kitabını yazdığını söyledi.

Nazım Hikmet'in de aşkını anlattı Ahmet Ümit. "Nazım bana açıkladı. Stalin onu zehirle öldürmek istemiş, buna rağmen komünizmden vazgeçmedi" diyor.

Ben Barlas'ın yerinde olsam "Aşk bir köpekliktir diyorsunuz, her türlü hayal kırıklığına, hatta araya zehirle ölüm teşebbüsleri girmesine rağmen sosyalizm, komünizmden vazgeçmeyişiniz bir aşk değil mi?. Bu aşksa, aşk köpekliktir diyen sizin kitabınıza göre bu aşkı nereye koyacağız" diye sorardım.

"Hükümet yılbaşında paradan sıfırları atacakmış.... Benim masallara karnım tok. Eğer YTL'ye geçersek hükümetten özür dilerim"... Emin Çölaşan'ın bir yıl önceki yazısında bu sözü verdiğini yazmıştık bu sütunlarda. Günlerdir suskun olan Emin Çölaşan nihayet dünkü yazısında hükümetten özür dileyerek şunları yazdı: "Bugüne kadar binlerce köşe yazısı yazdım. Hepsinin altına bugün de imzamı atarım. Yanıldığım olmadı mı? Bir kez oldu. Örneğin geçen yıl eylül ayında hükümetin 2005 yılında YTL'ye geçemeyeceğini, geçerse özür dileyeceğimi yazmıştım. O yazıda yanıldım ve şimdi özür dilemeyi görev biliyorum."...

BEKİR HAZAR

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu