KAAN İPEKÇİOĞLU
ABD'nin Bağdat'ı ele geçirmesinin ardından Irak'a yönelik diplomatik tavrı konusunda net bir açıklama yapmayan Ankara, birçok BM üyesi ülke gibi "bekleyip görme" kararı aldı.

Ankara, Saddam yönetiminin devrildiğini resmen kabul etmiş değil. Dışişleri yetkilileri, Irak'ta oluşturulacak yeni yönetimin tanınıp tanınmayacağı konusundaki tavrın, ilerleyen günlerde meydana gelebilecek gelişmelere bağlı olacağını vurguluyorlar. Irak politikasını "de facto/eyleme bağlı" olarak açıklayan Dışişleri, ABD'nin Irak'ın başına getirmeyi düşündüğü Irak Ulusal Konseyi Başkanı (INC) Ahmet Çelebi hakkında da yorum yapmaktan da kaçınıyor. Dışişleri'nden, bu konuda "Ahmet Çelebi'yi bizim nasıl gördüğümüz değil, Irak halkının nasıl gördüğü önemlidir" açıklaması geldi.

Büyükelçilik yeniden açılacak

Bu arada Bağdat'taki Türk Büyükelçiliği'nin durumu da henüz netlik kazanmadı. Geçtiğimiz aylarda büyükelçilikteki tüm Türk personelini geri çağıran Ankara, faaliyetlerin yeniden başlatılması için güvenli bir ortamın yeniden sağlanmasını ve harekatın seyrini bekliyor.

Diplomatik kaynaklar, Irak'taki Büyükelçilik'in faaliyetlerinin yeniden başlatılmamasını Saddam Hüseyin'in akıbetinin netleşmemesine bağlıyorlar. Aynı kaynaklar, Ankara'nın, Saddam Hüseyin yandaşlarının Bağdat'a yönelik bir saldırı yapmasından çekindiği için diplomatlarını yeniden göreve göndermediği görüşünde birleşiyor.

SADDAM İÇİN YAS TUTULACAK MI?

Irak politikası konusunda tam bir belirsizliğin yaşandığı başkentte, Saddam Hüseyin'in öldüğünün açıklanması halinde ne yapılacağı da açıklanmadı. Yeni Şafak'ın sorularını cevaplayan üst düzey bir BM yetkilisi, Saddam Hüseyin'in öldüğünün resmen açıklanması durumunda, BM üyesi bir devletin başkanı olduğu için, BM'nin New York ve Cenevre'deki merkezlerinde bayrakların yarıya ineceğini, ancak Ankara'daki BM temsilciliğinin bayrak indirmesinin Türkiye'nin tavrına bağlı olacağını söyledi.

Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ise Saddam'ın öldüğünün açıklanması halinde Türkiye'de bayrakların yarıya indirilip indirilmeyeceği konularında da "duruma göre" karar verileceğini söylemekle yetiniyorlar.