MUSTAFA NİZAMOĞLU
Birden fazla iş gömleği olan İbrahim Sadri, düğün salonlarında komedyen olarak başladığı mesleğine, tiyatro oyunculuğuyla devam etti. Gazete ve dergilerde yazı ve şiirleri yayımlandı. Bir ara reklam ajansları ve film şirketlerinde metin yazarlığı yaptı. Akra FM'de yaptığı Eşref Saati ile adını duyururken, radyo programlarında yeni bir formatın gelişmesine de öncülük etti.

İki yıl burada çalıştıktan sonra, kitleler tarafından tanınmasını sağlayan Kanal 7'deki TV programına başladı. Çıkardığı Adam Gibi adlı şiir albümüyle popülerliği artarken bir şiir tartışmasını da başlattı. Edebiyat çevreleri tarafından şiirin popülerleşmesine önayak olduğu gerekçesiyle kendi deyimiyle "insafsızca" eleştirildi.

TV programlarına değişik kanallarda devam etti. Geçen yıl bir klip anlaşması nedeniyle Flash TV'de "Kırık Kalpler Kulübü" adlı bir program yaptı fakat bu macera kısa sürdü. En son Marmara FM'de yaptığı 'Akşam Simidi' adlı radyo programına da ara verdi. Şimdilerde, ilk gözağrısı olan Kanal 7'de yeni bir programla izleyicinin karşısına çıkmaya hazırlanıyor.

'Adam gibi' bir program

Temmuz ayında programa başlayacağını söyleyen İbrahim Sadri, uzun bir aradan sonra 'adam gibi' bir program yapacağı için heyecanlı olduğunu anlatıyor: "Teklif onlardan geldi. TV'de iyi bir iş yapmayalı aşağı yukarı 3- 4 yıl oldu. Benim de epeydir yapmak istediğim bir programdı bu. Ayrıca bu proje, TV'de tanınmamda en büyük pay sahibi olan eski yuvama dönüş tadı da taşıyor."

Adı belirlenemeyen programın; temposu yüksek bir show programı olacağını söyleyen Sadri, programın formatını şöyle anlatıyor: "Kanal 7'deki ilk programım Eşref Saati'nin benzeri olacak. Şiir olmayacak. Yine konuklarını ağırlayan ama onlara şarkılar, türküler söyletmek yerine, oturup konuşan, benzer formattaki programlar üzerine laf eden bir program bu. Bir tarafıyla talk show, bir tarafıyla stand up, bir tarafıyla sitcom."

Tükenmişlik hissine kapıldığı oldu

TV'den uzak kaldığı süre içinde şiir çalışmalarına devam eden İbrahim Sadri, Türkiye'nin hemen her yerini dolaşarak şiir konserleri vermiş. Bu arada TV dünyasındaki diğer insanlar gibi ne kadar dirense de tüketim ekonomisi denen alanın içinde hareket ettiği ve mesleğinin de gereği tüketilmeye müsait olması hasebiyle bazen tükenmişlik hissine kapılmış.

Ancak, ekonomik olarak sıkıntılı günler yaşadığı bu dönemlerde bile psikolojik rahatsızlık çekmemiş: "Çünkü ben önlemlerimi aldım. Çevremi ve ailemi değiştirmedim, dönüştürmedim. Ama 5- 10 yıl sonra ne olacağımızı Allah bilir."

ELEŞTİRİ DEĞİL, TEŞEKKÜR BEKLİYOR

Türkiye'de şiirin yeniden konuşulmasına önayak olduğuna inanan Sadri, gelen eleştirilere cevabını ise, yaptığı işlerle verdiğini söylüyor: "3- 4 yıldır Türkiye'de bir kaç il dışında bütün şehirleri gezdim. Yurtdışında Türklerin yaşadığı ülkelere gittim. Benim yazdıklarım ve okuduklarıma, bunlara şiir denmezmiş. Ben diyorum ve benimle birlikte yüzbinlerce insan da diyor." Sadri, edebiyat çevrelerinin kendisine teşekkür etmeleri gerektiğini söylüyor ve bunun sebebini de şöyle açıklıyor: "Türkiye'de şiir; şiir kitaplarında ve antolojilerde kendi halinde yuvarlanıp giderken, 3- 5 bin kişinin söyleyip durduğu bir şeyken, ben bunu toplumsallaştırdım."

STV'de yaz rehaveti yok, yepyeni programlar var!

Yaz sezonuna hızlı giren STV, yepyeni programlar, gişe filmleri, birbirinden güzel çizgi film ve çocuk programları ile çıkmaya başladı izleyenlerin karşısına. Mutluluk Yolu, Makul Çözüm, Maksat Spor Olsun, Sabah Çayı ve Ekonomi Kulübü gibi yeni programlara start veren STV, çocuklara yönelik Çocuktan Al Haberi ve diğer çizgi filmlerle tatile giren küçüklerin de gönlünü kazanıyor. STV'de yaz sezonunda Big Lebowski, Dead Man Walking, Bir Avuç Dolar İçin, Gingerbead Man, What Dreams May Come gibi gişe yapmış filmler de ekrana gelecek.