|
|
SENİNLE gelen kalp huzurunu seviyoruz. Uykulu gözlerle sahurlara kalkmayı, gün boyunca üzerimizde duran Ramazan mahmurluğunu, evlerimizdeki, sokaklarımızdaki Ramazan telaşını seviyoruz. Kutlu bir emirle, dudakların kapanmasını ve kutlu bir izinle açılmasını. O'nun adının anıldığı iftar sofralarını. Yoksula uzanan yardım elini, kalplere dolan merhameti, sevgiyi. Çocukların tuttuğu ilk orucu, çocukların 'beni de sahura kaldırın' demesini. Sonra oruçlu olduğunu unutup, 'anne su içtim orucum bozulur mu?' diye sormasını. CAMİLERİMİZDEKİ Ramazan aydınlığını, insanı yücelten secdeyi. Seni haber veren Hilal'i... Dillerin, O'nun kitabını okumasını, kalplerin O'nu anmasını seviyoruz. Diliyoruz: Daha çok sevgi olsun, daha çok esenlik, daha çok barış, daha çok tebessüm, daha çok merhamet... Bereket gelsin evlerimize, sokaklarımıza. Dudaklarda dua olsun, şükredelim nimetlerin sahibine. Yerin ve göklerin sahibine. Hoş geldin ey on bir ayın sultanı Şehr-i Ramazan...
RECEP YETER İSTANBUL
Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Çeker, Peygamberimiz (S.A.V)'in bu ayda diğer aylardan daha fazla ibadete zaman ayırdığını hatırlatan Çeker, "Manen yükselmenin anahtarı da, günlük hayatımızdaki dedikodu, gıybet gibi yanlış alışkanlıklarımızı bir an önce bırakmaktır" diyor. DÜNYALIK TELAŞLARI UNUTUN Halkımızın Ramazan'ı karşılamaya yalnızca yiyecek ve beslenme açısından hazırlandığına değinen Çeker, bu hazırlığın Ramazan'ı çocuklara sevdirmek açısından da gerekli olduğunu ancak asıl hazırlığın, ibadeti artırmak yönünde olması gerektiğini kaydediyor. Manen yükselmenin namaz ibadetinin hatırlattığı gibi Allah'ı zikretmekle ve tefekkür saatlerini artırmakla sağlanabileceğinin altını çizen Çeker, şunları söylüyor: "Ramazan sonunda icra edilen itikaf diye bir ibadetimiz var. Bu ibadet, tümden dünyalık telaşları bir tarafa atmaktan ibarettir. Eğer bunu yapabilir ve Dünyalık telaşları bir kenara bırakabilirsek, tuttuğumuz orucun hayrını daha fazla görebiliriz." Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Ali Erbaş ise hemen hemen bütün inançlarda kutsal zaman anlayışının mevcut olduğunu belirterek, "Bir anlayış eğer şu ya da bu şekilde çoğu inançta varsa, bu o anlayışın aynı kaynaktan geldiğinin bir göstergesidir. İslam'da da çıkan mübarek gün ve gecelerin başında Ramazan ayı gelmektedir. Bu ayda ibadetlerden alınan haz, doruğa ulaşır" diyor. Erbaş, İslam'da ibadet anlayışının başlangıçtan itibaren bütün peygamberlerin getirdikleri mesajlar içerisinden süzüle süzüle gelerek Hz. Peygamber ile kemale ulaştığına dikkat çekiyor. RAHMET AYINI HİSSEDİN Ramazan'ı hissedebilmek için bu ayda yapılan ibadetlerin farkında olmak gerektiğine vurgu yapan Erbaş, Müslümanlara Ramazan'a ilişkin şu hatırlatmalar da bulunuyor: "Hz. Peygamber'in ifadesiyle Ramazan geldiği zaman cennetin kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar zincire vurulur. Hz. Peygamber'in ifadesiyle "Ademoğlunun her ameli kendinindir, yalnız oruç müstesnadır. Çünkü o Allah'ındır ve mükafatını verecek olan da Allah'tır."
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Arşiv Bilişim | Dizi | Karikatür | Çocuk |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |