|
|
60. Venedik Film Festivali'nde 'Sinemanın geleceği' özel ödülünü alan Derviş Zaim imzalı Çamur, 40. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nden eli boş döndü. Filminde Kıbrıs'a farklı bir pencereden bakmayı deneyen Kıbrıslı yönetmenin fazla alegorik bulunan filmi, şansını şimdi gişede deniyor.
40. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin Uzun Metraj Film Yarışması'nda yarışan 13 filmden biri olan ve hiç bir heykelciğe ulaşamayan Çamur, başarılı genç yönetmenlerden Derviş Zaim'in imzasını taşıyor. Türkiye, İtalya, İsviçre ve Yunanistan'ın yapımcılığında gerçekleşen film, gizemli bir hastalığa yakalanarak konuşamayan bir insanın son çare olarak şifalı çamurdan medet ummasını konu alıyor. Çamur'un başrollerini Mustafa Uğurlu, Taner Birsel ve Yelda Reynaud paylaşıyor. Zaim Antalya'dan eli boş dönse de, üzerinde çok tartışılan ancak eleştirmenlerce karmaşık ve fazla alegorik bulunan filmiyle 60. Venedik Film Festivali'ne Türkiye'yi temsil eden tek film olarak katılmış ve Akıntıya karşı bölümünde yarışarak UNESCO'nun yarışma dışı verilen "Sinemanın geleceği" özel ödülünü almıştı. Daha önce Tabutta Rövaşata ve Filler ve Çimen filmlerini çeken ve Türk sineması için yeni bir umut olan, adı diğer başarılı genç yönetmenlerle birlikte takdirle anılan Zaim, Çamur'da bu defa beklentileri boşa çıkarıyor. Kıbrıslı yönetmen filmde, Kıbrıs'ta yaşanagelenleri alegorik bir dil yardımıyla perdeye taşımayı deniyor ancak film bütünsellikten uzak, parçalı ve karmaşık bir görünüm arzediyor. Alegorik ama karmaşık bir dil
Senaryosu da Derviş Zaim'e ait olan, görüntü yönetmenliğini Feza Çaldıran'ın, müziğini ise daha önce ülkemizde de beğeniyle izlenen Aşk Zamanı adlı filminin de müziklerini yapan Michael Galasso'nun gerçekleştirdiği Çamur'un konusu kısaca şöyle: Ali, Kıbrıs'taki askerliğinin son haftalarında gizemli bir hastalığa yakalanır ve konuşamaz. Hastalığına iyi gelir düşüncesi ile şifalı bir çamur birikintisinden medet ummaya başlar. Çamur gerçekten de Ali'nin hastalığı üzerinde olumlu etkide bulunur. Ali zamanla çamura karşı tutku geliştirmeye başlar. Sonunda çamura gizlenmiş eski çağlardan kalma bir bereket tanrıçası figürü bulur. Ama Ali'nin bu keşfi hem kendi hem de yakınları için felaketler getirecektir.
|
|
|