|
|
'Sarışın güzel ajan'
Şu Amerikalılar çok tuhaf insanlar… Bir savaşın ortasındalar, yalanla-dolanla başlatılan savaş iyi gitmiyor, ama bunca derde ek olarak 'sızıntı' konusunu tartışıp duruyor Amerikalılar... Gizli bir bilginin nasıl oldu da basına sızdığı tartışması, ABD'de, büyük gürültü koparmış bulunuyor… Tarihin seyri bu yüzden değişirse şaşırmayacağım… Olayı baştan anlatayım. ABD Başkanı George W. Bush, Irak'a açtığı savaşın gerekçesini bulma derdine düştüğünde, Saddam Hüseyin'in Nijer'den uranyum alma çabasına girdiğini ispat görevini CIA'ye, CIA de Joseph C. Wilson adlı bir diplomata vermişti. Wilson Nijer ile ilgili bütün bilgilerin yalan olduğunu tespit etti. Elinden en son gerekçesi de giden Bush ile etrafındakilerin nasıl bir şok yaşadıklarını tahmin edebilirsiniz… O şok Beyaz Saray'ı 'yasak meyve'yi ellemeye itti: Bush ekibine yakın bilinen bir gazeteci, "Joseph Wilson'un eşi Valerie Plame CIA ajanı" bilgisini sundu sütununda; bilgiyi Beyaz Saray kaynaklarına dayandırarak… Sonraları pişman olup tam tersini iddia etse de, yazısı üzerine kendisine ulaşan bir radyoya, "Bilgiyi bana özellikle yazmam için verdiler" de dedi aynı gazeteci. ABD'de istihbarat ajanı adı açıklamak ciddi bir suç. Son bir haftadır, Amerikan kamuoyu, Beyaz Saray'ın intikam için adını açıkladığı sarışın ve güzel CIA ajanı konusuyla yatıp kalkıyor. Eğer hislerim beni aldatmıyorsa, Bush ve etrafındaki 'neo-con' ekibinin başı en çok bu sorun yüzünden ağrıyacak. Irak konusundaki gelişmelerden mutlu değildi CIA, bu yüzden ekibe diş biliyordu; şimdi ekibin gözünün 'ulusal güvenliği tehdit altına düşürecek' kadar döndüğünün anlaşılması, istihbarat çevrelerini farklı davranmaya itecektir. Talihin garip cilvesi şu: Eski büyükelçi Wilson'un CIA ajanı eşinin adının deşifre edilmesinin ağır bir suç haline gelmesi, George W. Bush'un babasının ısrarlı çabaları sonucu gerçekleşmişti. 1976-77'de CIA başkanlığı yapan Baba Bush ajan adı açıklamayı suç haline getiren yasayı hazırlamış, 1980 sonrasında başkan yardımcısı seçildiğinde de tasarıyı yasalaştırmıştı. Yasa, oğlunun ekibini yargı önüne çıkartacak… Baba Bush'un ajan adı açıklamayı 'suç' haline getirmek istemesinin sebebi, örgütten ayrıldıktan sonra CIA'nin dünyanın dört bir tarafında gerçekleştirdiği örtülü operasyonlar bilgilerini kitaplaştıran Philip Agee'yi engelleme niyetiydi. Agee, önceki gün, Los Angeles Times gazetesine yazdığı yazıda, "Yasa benim için çıkartılmıştı" dedikten sonra ilginç bilgiler sundu. Dediğine göre, yasayı çıkartmak için Baba Bush da yalana başvurmuş… "Ben" diyor Agee, "Kitaplarımda bazı CIA ajanlarının adlarını verdim, operasyonlardan söz ettim, ancak o sırada Atina'da görev yapan Richard Welch'i tanımıyordum bile. Kitaplarımda adı da geçmiyordu. Ancak, yasayı çıkartabilmek için, Bush, 1975 aralık ayında Atina'da suikasta kurban giden Welch'in adını benim deşifre ettiğimi ilân etti…" İfşaatları CIA'yi sarsan Agee, Baba Bush'un intikamcı yaklaşımı sonucu, kendi ülkesinde barınamadığı için yıllarca kaçak yaşadı; tam beş NATO ülkesinden de sınırdışı edildi. Kaderin garip cilvesi işte: Babanın yalana başvurarak çıkarttığı yasa yıllar sonra oğlunu vuruyor… "Ne var yani, bir süre konuşulur, biter" diye düşünenlerinize bir uyarım var: Başta ben de sizin gibi düşünmüştüm, ama konu giderek dallanıp budaklanıyor. O dal ve budaklar, bir süre sonra, Beyaz Saray'da birilerini sıkı sıkıya sarmalayacaktır. 'Sarışın güzel ajan'ın adını gazeteciye fısıldayan Beyaz Saray görevlisi, eğer tahribatı sınırlama uzmanları yetersiz kalırsa, kendisiyle birlikte bir çoğunun da kellesinin gitmesine sebep olabilir. "Kim fısıldadı?" sorusuna cevap olarak ortalıkta dolaşan adlar, kendi başlarının derdine düşenlerin bizzat Beyaz Saray'da 'tahribatı sınırlama ajanı' görevini yapanlar olduğuna işaret ediyor… Dallanıp budaklanmaya en çarpıcı örnek, CIA faaliyetlerini gizlemek için kurulmuş, birçok ülkede faaliyet gösteren bir şirketin de bu arada deşifre olması… Meğer, CIA ajanı Valerie Plame, "Nerede çalışıyorsun?" sorusuna muhatap olduğunda, "Brewster-Jennings & Associates" cevabını veriyormuş… Plame'in adının geçtiği birçok belgede o şirketin mensubu olduğu bilgisi yer alıyormuş. Gazeteciler şirketin peşine düştüğünde karşılarına CIA çıkmış; yönetim de, "Evet, aslında bu şirket, CIA tarafından kurulmuştu" bilgisini vermek zorunda kaldı. Göreceksiniz, o şirketin bordrosunda görünen ne kadar kişi varsa, adları yakında çarşaf çarşaf gazetelerde tefrika edilecektir. İpin ucu çekilince ele geçen yumak karmakarışık bir hal alıyor. Valerie Plame'in adının 'CIA ajanı' olarak deşifre olması Bush yönetiminin boynuna dolanabilecek bir kemende dönüşme istidadını içinde taşıyor. Size, CIA'nin ajanlarını kamufle etmek üzere kurdurduğu şirketin adını ilk duyuran kişinin 'sarışın güzel ajanı' deşifre eden Bush'un yakını gazeteci olduğunu söylesem çok şaşıracağınızı biliyorum. "Böyle dostun varken düşmana ne gerek var" demenizin hiç mahzuru yok bence… Irak'ta o kadar Amerikan askeri öldü, ölüyor, Iraklı ölülerin hesabını tutan yok; bir CIA ajanının adı ile örgüt tarafından kurulmuş şirket deşifre oldu diye tarihin seyri değişirse buna şaşarım işte. Ne dersiniz, değişir mi?
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Karikatür | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |