|
|
Irak'a gidersek ABD
KADEK'i oradan atar mı?
Devletin zirvesi Meclis'ten önce toplanıp karar verdi: "Irak'a asker gönderilmesinde Türkiye'nin menfaatleri var." Devletin zirvesindeki zevat, Cumhurbaşkanı Sezer'i zirvede ikna etmek için bu menfaatleri sıralamış: "Türkiye Irak'taki denklemin –ne denklemi ise– içinde olmalıdır. ABD ile ilişkiler zedelenmemelidir. Irak'ta huzurun temin edilmesi bizim yararımıza, bunun için çalışmalıyız. Kuzey Irak'taki PKK-KADEK tehlikesini bertaraf etmeliyiz." Askerlerin gerekçesi farklı, dışişlerinin ve hükümetin daha farklı. Askerler hala Irak'a asker gönderilirse Türkiye'nin Kuzey Irak'ta söz sahibi olabileceğini düşünüyorlar. Bu konuda devletin zirvesinde dile getirildiği söylenen görüş şöyle: "Kuzey Irak'ta PKK-KADEK'in bertaraf edilmesi konusunda ABD ile görüşbirliğimiz sözkonusu. Ancak Irak'a asker gönermememiz durumunda ABD'nin bu görüşbirliğini hayata geçirmeyi ağırdan alma ihtimali artar." Dönüp dolaşıp aynı noktaya geldik. Bu nokta hiç değişmiyor. Türkiye'de devletin zirvesindeki Kuzey Irak takıntısı hiç değişmiyor. Türkiye'yi yöneten ve adına 'Devletin Zirvesi' adı verilen yapı Kuzey Irak konusunda döne döne hayal kırıklıkları, yenilgiler yaşıyor, ama, banamısın demiyor. Türkiye Irak'taki işgalci ABD güçlerini desteklemek ve işgale yardımcı olmak üzere asker gönderirse, Kuzey Irak'ta, Türkiye sınırı yakınlarında üslenmiş olan KADEK militanlarının ABD tarafından bölgeden çıkarılacağını sanıyor. ABD aslında bu konudaki tavrını belli etti. Kuzey Irak'ta Kürt yönetimleri ile ve genel olarak Kürtlerle sıkı bir işbirliği ve güven ortamı içinde bulunuyor. Irak'ın geri kalan bölgelerindeki istikrarsızlık ve terör kuzeyde geçerli değil. Bu nedenle ABD'nin, kesin kendi denetiminde olmasa bile, kontrolu altında tuttuğu KADEK güçleri ile şu aşamada bir çatışmaya girmesi beklenmiyor. Bunun yerine ABD'nin KADEK'in Kuzey Irak'tan Türkiye'ye dönebilmesi için Ankara'ya önerdiği bir plan mevcut. Washington'un, KADEK'in silah bırakabilmesi, sivilleşebilmesi ve yasal siyasi hayata katılabilmesi için Türkiye'nin bir yaklaşım göstermesini ve açılan bu kapıdan Kürt sorununun çözümü yolunda adımların atılması gerektiğini Türkiye'ye anlattığı sanılıyor. Hatta, 'Eve Dönüş Yasası' adı da verilen, resmi adı 'Topluma Kazandırma Yasası' olan, aslında geçmişteki Pişmanlık yasalarından pek bir farkı olmayan yasanın, bu gelişmeyi gerçekleştirebilmek amacıyla önerildiği de söyleniyor. ABD'nin bu girişimlerine rağmen, yasanın aldığı son şeklin meselenin çözümüne değil, hatta daha da kronikleşmesine yardımcı olacak bir anlayışla Meclis'ten çıkarıldığını biliyoruz. Bu nedenle yetkililerin ve medyanın yasadan yararlanmak için yapıldığı söylenen abartılı başvurularla ilgili haberlere rağmen, ortamın daha da gerginleştiğini anlayabiliyoruz. Devletin zirvesi, bir kere daha 'bir şeyin olmayacağını anlayabilmek için koşulları sonuna kadar zorlamak' şeklinde açıklanabilecek olan yanlış politikanın peşine takılmış durumda. Üstelik de bu yanlış politikaların daima Türkiye'ye ağır bedeller ödettirdiği bilindiği halde… Bir süre sonra –inşallah yeni bedeller ödenmeden– Topluma Kazandırma Yasası'nın yürümeyeceği görüldükten sonra, muhtemelen yasayla ilgili bazı düzeltmeler yapma yoluna gidilecektir. Örgüt mensuplarının toplum hayatına koşulsuz, kayıtsız katılabilmelerinin ve yurttaşlık haklarını kısıtlama olmaksızın kullanabilmelerinin önü açılabilecektir. Devletin zirvesi, Kürt meselesini basit bir terör meselesi gibi algılamaya devam ettikçe ve meselenin çözümü için de sadece güç kullanmayı çare olarak gördükçe Irak meselesine de yanlış zaviyeden bakmaya devam edecektir. "Irak'a asker gönderip ABD'nin gözüne girersek o da bizim adımıza KADEK'i Kuzey Irak'tan çıkartır." Peki çıkarttığını varsayalım. Devletin zirvesi o zaman ne yapacak? Yeni bir savaş mı öngörülüyor? Ne yazık ki ABD Türkiye'nin ve bölgenin istikrarı adına bu ihtimale de karşı görünüyor. Türkiye'nin yeniden kendi vatandaşlarıyla savaşmasından yana değil. Bu gerekçe, yani Irak'a asker göndermemiz durumunda ABD'nin KADEK'i o bölgeden bizim adımıza çıkartması ihtimali temelsiz olduğuna göre, Türkiye Irak'a niçin asker gönderiyor? Denklemin içinde olmak için mi? 'Devletin Zirvesi'nde Cumhurbaşkanı Sezer'i ikna için sunulan bilgi notlarından birine bakılırsa 'Türkiye Irak'ta işgalci olmayacak'mış… Bunu, şu anda işgal güçlerine karşı direnen Iraklılara da söyleseler ve onları da ikna etseler ne kadar iyi olurdu…
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Karikatür | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |