|
|
Merhum Türkeş'in emriyle Dev-Genç ile barış yaptık "1970'de üniversitelerdeki şiddeti önlemek için Türkeş'in talimatıyla Dev-Genç ile hücre evinde gizli bir "barış anlaşması" yaptım. Ancak cuntacı subaylar bunu sabote etti.
1970 Şubatında Dev-Genç Genel Başkanı Atila Sarp'la Ankara'da gizli bir barış görüşmesi yaptım. Rahmetli Türkeş beni çağırdı, "biz olay istemiyoruz, gidin görüşün, barış yapın. Kim bunların başkanı?" dedi. "Atila Sarp" dedim. "Hemen bulun ve görüşün" diye emir verdi. Bizi tanıyan ılımlı bir solcu arkadaş vardı, onunla haber gönderdik. Atila Sarp Ziraat Fakültesi'nde, ben de SBF'deyim. İki gün sonra haber geldi. "Yalnız gelirse kabul ederiz" demişler. Seyranbağları gecekondu kesiminde bir eve çağırdılar. Hücre eviydi. Yanıma rahmetli Fahri Çiltemur'u aldım. Gittik. 15-20 kişi vardılar. "Neden yalnız gelmedin" dedi Atila... "Siz de 15-20 kişisiniz, bana bir şey olursa hiç olmazsa cesedim açıkta kalmasın" dedim, güldüler. Kıştı, kar yağıyordu, bir teneke soba vardı, sabaha kadar yaktık, çay içtik yemek yedik, müzakere ettik. Aslında biz 1969'dan itibaren böyle bir karar aldık, ama olayları önleyemedik. Ortak bir miting kararı aldık, sloganları dahi belirledik. "Kahrolsun Amerika, Kahrolsun Rusya... Çin..." "Bağımsız Türkiye" ortak sloganımız olacaktı. O gece Atila ağladı, bir iki arkadaşı ölmüştü. Ruhi, "ben de ülkücü olurdum Dev-Genç'e girmeseydim, niye ayrı tutuyorsunuz bizi" dedi. O gece duygulu anlar yaşandı. Ailelerini, fakirliklerini anlattılar. Barışı teşkilatlara duyurduk, bizim kesimde sevinçle karşılandı. Bazı sol gruplar karşı çıktılar. Ne yazık ki mitingi yapamadık. Cuntacılar sabote etti
Barış, bir iki küçük hadise dışında iyi gitti. Sonra anladık ki emir komuta bunlarda değil. Olay Atila Sarp'ı, Dev-Genç'i aştı. Ordu içindeki cuntacı bir grup denetimi ele geçirdi, anlaşma bozulmuş oldu. 12 Mart'ta 9 Martçılar tasfiye edildi, bir sürü genç telef oldu. Anlaşma devam etseydi, bu arkadaşlar ülkeye faydalı olurlardı. Bir çoğu iyi niyetli, ülkelerini seven insanlardı. Mustafa Kemal Çamkıran, Ruhi Koç ve Vanlı Sebahattin isimli biri de vardı. Mustafa ve Ruhi ile yıllar sonra karşılaştık, sohbet ettik.
|
|