T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Halimizden memnun muyuz gerçekten?

Bir karar verebilsek hangi düşünceyi daha doğru bulduğumuza..

-Durmayalım düşeriz mi?
-Acele işe şeytan karışır mı?
Gerçekten, telaş etmeye hiç gerek yok mu?

Uygarlık ve kalkınmışlık yarışında nasıl yüzyılları ıskaladıysak, bir yüzyıl daha ziyan edilse, bundan fazla birşey çıkmaz mı gerçekten?

Mesela üniversitelerimiz hiçbir özgün düşünce, bir ufuk üretmese, bu hiç de önemli değil midir?

Bütün düşünceler özgürce tartışılmasa ve herkes, alışılanı kuşaklar boyu tekrar etse, bu bizi hiç rahatsız etmez mi yani?

Sahiden Avrupa Birliği'nin, Türkiye'nin bütünlüğünü ve "Türk kimliği"ni tehdit ettiğine inanıyor musunuz?

Ya da, Rum'u ve Türk'ü ile Kıbrıs Avrupa Birliği'ne girerse, bu durumda Doğu Akdeniz'deki petrol yolları "Düşman Tehdidi" altında mı kalacaktır?

Bıkmadınız mı, Türk pasaportu ile vizesiz hiçbir ülkeye gidememekten?

Ulusal paranız olan "Türk Lirası"nın, Yunanistan'ın da para birimi olan "Euro"nun 1.5 milyonda biri kadar değerli olması, sizi utandırmıyor mu?

Gerçekten "medya sermayesi" için iyi ve doğru olan herşeyin, "Devlet ve Halk" için de iyi ve doğru olduğuna inanıyor musunuz?

Serbest rekabet, bir toplumda kaliteyi ve alternatif seçenekleri mi getirir, anarşiyi ve disiplinsizliği mi getirir?

Veya, dostumuz ve müttefikimiz olan Batı ülkelerindeki özgürlükler ve insan hakları, gerçekten bizim için lüks müdür?

Sahiden en iyisi, bizim bize benzememiz midir? Ve Türk'ün Türk'ten başka dostu yok mudur bu dünyada?

Ah bir karar verebilsek?

Desek ki, "Halimizden memnunuz.. Herşey böyle dağınık kalsın."

Nasıl rahat ederiz o zaman..

ŞAKA

İkilemin böylesi!..

SORU-Bülent Ecevit'in Başbakanlık görevinden istifa etmemesinden daha kötü bir durum olabilir mi Türk siyasetinde?

CEVAP- Evet olur.. Bülent Ecevit'in görevinden istifa etmesi halinde, 3 Kasım'da erken seçim yapılamaz!..

DEMOKRATİK MEŞRUİYET VAR MI?

Hukuki meşruiyet yeterli değil!..

Mehmet Ali İrtemçelik'in sık sık tekrarladığı bir kavram var..

-Demokratik Meşruiyet!..

Bu kavramın içeriği, yaşadığımız günlerde daha çok gündeme gelmeye başladı..

Şu Koalisyon'u düşünün bir kez..

Koalisyonun varlığı, Türkiye'de hangi sorunların çözümü için bir imkân yaratıyor?

Toplumun hangi kesimlerinin istekleri ve ihtiyaçları, bu koalisyon sayesinde "Yürütme" ve "Yasama" organlarına yansıyor?

Veya, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş ile bu Hükûmet'in Başbakanı Ecevit'in ve Başbakan Yardımcısı Bahçeli'nin ilişkilerini düşünün..

Derviş'in geleceğe dönük planlarının ve şu andaki konumunun ne olduğunu, kendisine Ecevit mi, Bahçeli mi sorabilir?

Ya da Ecevit'in son dönemdeki açıklamalarını, demeçlerini bir irdeleyin..

Gerçekten AK Parti ve HADEP, rejim için birer tehdit midir?

Ve erken bir genel seçim yapılırsa, bu hem ekonomide, hem dış politika ve güvenlik alanlarında, ciddi sorunlar yaratacak mıdır?

Ecevit'in Başbakan olarak ve üstelik arkasında ne Meclis ne halk çoğunluğu bulunan bir Başbakan olarak, Türkiye'nin herhangi ciddi bir sorununa çözüm üretmesi mümkün değildir..

Bütün bu gerçekler, "Demokratik Meşruiyet" kavramını, iyice itiyor gündemin üst sıralarına..

"Demokratik Siyaset", bütün ülke sorunlarına çözüm bulmanın en kestirme, en etkili yoludur..

Türkiye'deki demokratik siyaset ise, şu anda çözümsüzlük, belirsizlik ve kararsızlık üretiyor..

Bütün değer ölçüleri, alt-üst olmuş durumda..

Bir yandan siyasetteki parçalanmışlıklardan yakınılıyor ve aynı sırada, partilerini bölenlere övgüler düzülüyor.

Kimse ne "Vizyon" arıyor politikacılarda, ne de bir "Misyon"a bakılıyor..

"Hukuki Meşruiyet"in yetmediğini, her gün daha iyi anlıyoruz..


29 Temmuz 2002
Pazartesi
 
MEHMET BARLAS


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED