|
|
Ahmet İnsel'in iki yazısı
Prof. Ahmet İnsel neredeyse 30 yıldır tanıdığım bir arkadaşım. Asıl işi Fransa'da ve Galatasaray Üniversitesi'nde iktisat profesörlüğü. Birkaç yıldır Türkiye'de daha fazla kalma fırsatı bulduğundan, giderek daha genişleyen bir okur ve izleyici kitlesi fikirlerini tanıma fırsatı buldu. Yazılarını başta Birikim dergisi olmak üzere Radikal İki ve "Gazetem.NET"de yayımlıyor. İktisat profesörü İnsel, siyasal antropoloji alanında yazdığı yüksek lisans tezinden bu yana siyasetle de yakından ilgili olduğundan, yazılarının önemli bir bölümü bu alanla ilgisi olanlar için de geçerli. Bugünkü yazıya İnsel ile başlamamın nedeni, sözü son günlerde yayımladığı iki önemli yazıya getirmek istemem. Bu yazılardan ilki 9 Haziran tarihli Radikal İki'de yer alıyordu. İnsel, "IMF ve kökten liberalizm mezhebi" başlıklı yazısında -bir kez daha- 2000 yılında Dünya Bankası baş ekonomistliğinden gürültüyle istifa eden son Nobel İktisat Ödülü'nün ortağı Joseph Stiglitz'in yeni kitabından söz ediyordu. "Bir kez daha" diyorum, çünkü Stiglitz'in kitabından ("Büyük Dezillüziyon") yayınlanır yayınlanmaz söz eden yine o olmuştu. Fakat siz şu işe bakın ki, istifa ederken "Dünya ekonomik kirizinden ne öğrendim" başlıklı bir açık mektup yayınlayarak IMF politikalarının "kriz yaratıcı ve kriz derinleştirici işlevlerini" Rusya ve Uzakdoğu-Asya örneklerinden hareketle teşhir eden bu Nobel ödüllü iktisatçının bu önemli kitabına şu kadar iktisatçı/gazeteci arasından (bildiğim kadarıyla yazarımız Nurettin Canikli dışında) iltifat eden çıkmadı! Ahmet İnsel'in bu yazısına tekrar geleceğim. Stiglitz ile yapılmış bir röportajı da araya sokarak, İnsel'in bu kitabı nasıl değerlendirdiğinden sizin de haberdar olmanızı istiyorum. Bugün için İnsel'in "Gazetem.NET"de yer alan yazısından söz edelim: Bana göre, İnsel'in "Silahlı Kurullar Düzeni" başlıklı yazısı tam da gününe rastgelmişti; "Genç Pamukbank"ın "Fon"a devredildiği bir güne! Biliyorsunuz, ülkemizde "Kimin bankacılık yapacağına", "Hangi bankanın battığına" ve "Bankaların nasıl denetleneceğine" karar verme yetkisiyle donatılmış tek kurum olan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) bir müddet "rüyaya yattıktan" sonra "Genç Pamukbank"ı da artık "genç-ihtiyar" banka zengini olan "Fon"a devretti. İnsel'in yazısının BDDK'nın bu son operasyonu üzerine olduğunu sanmayın. Gerçi onun yazısında da BDDK adı geçiyor ama bambaşka bir biçimde! Şöyle ki: İnsel, dikkatimizi geçen günlerde yayımlanan "Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" adlı (amma da uzun bir yönetmelik adı!) yönetmeliğe çekiyor. Yönetmeliğe getirilen değişiklik sonucunda yeni yönetmelik silah taşıma izni verilen kamu görevlilerinin kapsamını genişletmiş. "Silah taşıma izni" tanınan yeni kadroyu tanımak ister misiniz? İşte liste: Devlet Denetleme Kurulu, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu, Sermaye Piyasası Kurulu, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Rekabet Kurulu, Türk Telekomünikasyon Kurulu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDT), Kamu İhale Kurulu, Tütün Mamülleri ve Alkollü İçecekler Piyasası Düzenleme Kurulu ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun başkan ve üyeleri. Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik her silah için satın alınabilecek mermi sayısını da 200'e yükseltmiş. İnsel haklı olarak şöyle diyor: "Bütün üst düzey bürokrasisini silahlandıran bir hükümet anlayışı, gelecekte bu ülkede çok kötü şeylerin olacağının habercisidir aynı zamanda. (...) Türkiye Cumhuriyeti devleti bu konulardaki geleneksel uzak görüşlülüğünü gösterip, kendi gelenekleri içinde basiretli bir kararla düzenleme ve denetleme kurullarının üyelerinin topyekun silahlanmalarına karar vermişe benziyor. Silahlanmış düzenleme ve denetleme kurulları aracılığıyla gerçekleştirilecek olan 'güçlülerin piyasa ekonomisi' düzeninin güvenlik önlemlerini şimdiden alıyor. (...) Sivil kamu bürokrasisi de silahlanıyorsa, devletin bir bildiği vardır." Nasıl buldunuz; İnsel, çok haklı değil mi? "Piyasa ekonomisi" ülkemizde de yoluna girsin, biz de "liberalleşelim" diye peş peşe ihdas edilen "özerk kurullar"da yaşanan silahlanma yarışına bir bakın! Unutmayın, Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik mermi sayısına da yıllık 200'e çıkarmış durumda! Ne güzel; alın size "at, avrat, silah" düsturu altında şekillenen "Türk kapitalizmi"! İnsel'in diğer yazısı da bir başka yazıya...
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |