Bankacılık sektörü'nü güçlendirmek için harekete geçen Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu bilançoları denetledikten sonra sektörde yaşaması mümkün olmayan bankalar ayıklanacak, sermayesi iyi olan bankalar ise güçlendirilerek reel sektöre kredi vermeye hazır hale getirilecek.

BDDK'nın 1 Şubat 2002 tarihinde yayımladığı uygulama yönetmeliği bankalar için adeta ölüm kalım fermanı niteliğinde şartlar taşıyor. Çünkü hükümet bankalardan bir yandan 'riskli krediler' için kendi kasalarından pay ayırmalarını isterken, diğer yandan da sermaye yeterliliği konusunda daha sıkı davranıyor ve 'el koymakla' tehdit ediyor. Kısacası hükümet bankalara ağır şartlarla destek olmayı vaaderken, bankaların sanayiciye toleranslı davranması ise bu şartlarda beklenmiyor.

Büyük yaralar açacak

Sektörde yaşanan bu son gelişmelerin ekonomide büyük yaralar açacağını belirten Merkez Bankası eski Başkanı Yaman Törüner, "Hükümetin ortaya koyduğu tavır uzun vadede sayıca az, ancak güçlü bir bankacılık sistemini öngörüyor. Yani bankalar ya el konulmak süretiyle, ya da kendi rızalarıyla birleşecekler. Ancak acil kredi bekleyen reel sektör bu gelişmelerden olumsuz etkilenecek, dünyanın hiçbir şirketi 'haydi borcunu öde' denildiğinde borcunu ödeyecek durumda değildir" dedi.