|
|
Düzenbazlar ve toplum bilinci!.
Bazıları buna "Cadı Avı" der.. Çağımızda ise, bunun adı "McCarthyizm"dir.. Genel olarak şöyle tanımlayabiliriz.. Birtakım düzenbazlar, toplumun bilinçsiz kesimindeki korkuları dürterek tehlikeler, düşmanlar, tehditler bulup, yok edilmesi gerekli hedefler gösterirler.. İşin kötüsü belirli dönem ve sürelerde, bu düzenbazlar, "çoğunluğun sesi" gibi algılanır.. Pekçok masum, aydın, değerli ya da çaresiz insanın, canı yanar.. Her toplumda, her çağda, bu tür düzenbazlar çıkmış ve kafalarının içindeki hastalıklı dünyanın krizlerini, ülkelerinin yaşamına yansıtmışlardır.. Örneğin 15'inci yüzyıl İspanyasının Engizisyon papazı Torquema da bunlardan biridir.. Onun yüzünden, İspanya'daki Müslümanlar, Yahudiler, işkenceler görmüş ve hatta diri diri yakılmışlardır.. Çağımızdaki en çok bilinen hasta beyinli düzenbaz, Amerikan Senatörü Joseph McCarthy'dir. (1909-1957) Bu adam, kendisine sahte bir geçmiş yazıp, bir "savaş kahramanı" kimliği içinde, 1946'da Wisconsin'den Senatör oldu.. Ve "Soğuk savaş"ın korkuttuğu Amerikalılar'a, 1950'den başlayarak, "Aramızda komünistler var" fobisini aşıladı.. Basın toplantıları, Senato oturumları düzenleyip, rakamlı açıklamalar yapıyordu McCarthy.. - Dışişleri Bakanlığı'nda, 205 tane komünist ajan var.. - Hollywood'un yüzde 50'si, komünist aktörler ve senaristlerden oluşmaktadır.. Ve bu yüzden düzenbazın rüzgarında, Amerikan toplumu "Cadı Avı"na başladı.. On tane filim senaristi hapse atıldı.. Bir Senatör intihar etti.. Yüzlerce çeşitli meslekten insan, işsiz kaldı.. McCarthy o kadar azıtmıştı ki, Savunma Bakanı General Marshall'ın ve Dışişleri Bakanı Dean Acheson'un da, komünist ihanetin ajanları olduğunu ileri sürüyordu.. Derken işi, Amerikan Ordusu'na getirdi.. İddialarına göre, mesela New Jersey'deki Monmouth Kışlası'nda Sovyet casusları görev yapıyordu.. Bunun üzerine, 22 Nisan 1954'te, Senato'da, "Orduda Casuslar Var mı" konulu bir oturum başlatıldı.. Ve o Senato oturumu sonunda, McCarthy'nin elinde hiçbir belge olmadan, herkesi çamura buladığı iyice ortaya çıktı.. 36 gün süren oturumların sonunda, Amerikan Ordusu'nun hukuk sözcüsü, şu soru ile olayı noktaladı.. - Senatör.. Sizde ahlak ve namus kavramlarının bir zerresi kalmış mıdır? Bu adam, Amerika'nın özgür düşünce hayatını perişan ettikten üç yıl sonra, alkolizmden öldü, gitti.. Bizde de, bu tür düzenbazlar sık görülür.. Bunlar bazan sağdan, bazan soldan çıkarlar.. Birilerini, "Vatan haini", "Bölücü", "Dış güçlerin ajanı" falan ilan ederler.. Bunların söylediklerini ciddiye alıp, derine indiğiniz zaman, karşınıza hastalıklı beyinler ve ayıplarla dolu geçmişler çıkar.. Ama bunlar hep vardı.. Bundan sonra da var olacaklar..
ŞAKA
Bu ayıp yeter!.
Ama ne hakem bulmuşlar FB-GS maçı için!. Böyle bir derbi maçında, bir takımın 4 oyuncusunu atmak için, gerçekten babayiğit olmak lazım.. Acıklı olan şu.. Hakem Galatasaray'ın dört oyuncusunu attı.. Ama Fenerbahçe, 7 kişi oynayan Galatasaray'a bir gol daha atamadı..
HADİ BAKALIM KOLAY GELSİN
Mesut Yılmaz için bir fırsat!.
Mesut Yılmaz, politika konuştuğu zaman, genellikle doğru şeyler söylüyor.. Ama söylediklerini neden yapmıyor? Neden bu söylediklerine taban-tabana zıt kesimlerle haşır ve neşir, bilmiyoruz.. Son dönemlerde "Avrupa Birliği", "Düşünce ve İnanç Özgürlükleri", "YÖK", "Ulusal Güvenlik" gibi kavramlar üzerinde söylediği her cümlenin altına, bu satırların yazarı da imza atar.. Eğer gerçekten, "bugün bundan sonraki hayatın başlangıcı" ise, Mesut Yılmaz da, söylediği ile yaptığı aynı çizgide bulunan bir hayata başlayabilir.. Örneğin şu Karen Fogg'un e-maillerine girilip, birilerinin eline verilmesi meselesi var.. İçişleri Bakanlığı, ANAP'ın elinde.. MİT, Silahlı Kuvvetler ve MGK, bu olayla ilgileri olmadığını açıkladılar.. Geriye, İçişleri Bakanlığı'na bağlı olması gereken "Emniyet İstihbarat" ve eğer varsa "JİTEM" kalıyor.. Onları bu işin üzerine salıp, Fogg'un yazışmalarına giren korsanları, Mesut Yılmaz yakalatmalıdır..
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |