Herşeyden önce skoru bir yana bırakırsak Trabzonspor gün geçtikte "takım olma" özelliği ve "takım ruhu"nu kazanma yolunda önemli gelişmeler sağlamış.

İlk onbirinde oynayan ve oynamayan tüm futbolcular büyük bir sorumluluk içinde olduklarını kanıtlamak için varlarını yoklarını sahaya döküyorlar.

Son 5 yıl içinde kendi sahasında İstanbulspor'a üstünlük sağlayamayan Trabzonspor, dün bu tılsımı Avni Aker'de bozmasını bildi.

Karadeniz ekibinin dünkü oyununda bir futbolcu vardı o da Aurello idi. Siyahi Brezilyalı sanki Amerikan doları gibi. Her kapıyı açıyor. Trabzonspor da İstanbulspor'u bu oyuncunun gerçekten bu oyuncunu müthiş futboluyla geçmesini bildi.

Trabzonspor, eskiye nazaran defans bloğunda Bulgar libero Markov ve Kürşat'la artık sağlam oynamaya başladı.

Sol kulvarı pozisyon gereği kullanmaya çalışan Erman ve Sommers ise çok iyi niyetliler. Gökdeniz'in yerine oynayan Jarro ise İstanbulspor ataklarını karşılayan ilk futbolcu olarak dikkat çekti.

İnişli çıkışlı bir form grafiği sergileyen Zafer ise hücum presini iyi koydu, çok mücadele etti, tek eksiği ise yine o son vuruşlarıydı.

Kaptan Hami'ye gelince; Yine bildiğimiz gibi Trabzonspor'un ataklarının başlangıcında onun ismi vardı.

İstanbulspor ise yediği erken golün şokunu üzerinden bir türlü atamadı. Sarı-siyahlı ekipde gençlerle emekliler arasındaki uyumsuzluk göze çarpıyor.

Türk futbolunun genç teknik direktörleri arasında yer alan Aykut Kocaman'ı, takımına açık futbol oynattığı ve oyunu güzelleştirdiği için tebrik etmek gerekiyor.

Trabzonspor iki hafta ardarda aldığı galibiyetle büyük moral bulurken İstanbulspor düşüşünü sürdürdü.

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu