|
|
"Kar, kış ve gazeteci"
Kötü hava şartları yüzünden evinden çıkamayanlar, kepenklerini açamayanlar, okula gidemeyenler, evlerinde sıcak sobanın karşısında kara kara düşünüp bekleyenler, acaba bizim mesleğin özveri ile çalışanlarından haberleri var mı... Sabahın erken saatinde ilk akıllara gelen "Gidip gazete almak" değil mi. Televizyonun başına geçip önce hava raporu, arkasından haberler ve varsa film yoksa müzik diyenler... Bizim meslek, yani gazetecilik dedik. Evet. Kutsal ve onurlu meslekdaşlarımın nasıl sizlere haber yetiştirebilmek için çalıştıklarını takdir etmelisiniz. Kar, kış demeden boynunda fotoğraf makinası, soğuktan donan elleriyle not almaya çalışan muhabir arkadaşlarımın tek düşüncesi gazetesine haberi yetiştirmek. Elinde mikrofonu, omuzunda kamerası ile yollara çıkanların görev ahlâkını nasıl takdir etmeyiz. Bu görev hiçbir zaman para ile ölçülmez. Çok iyi hatırlarız gazetecilik uğruna donarak kaybettiğimiz arkadaşlarımızı. Sportif açıdan baktığımız zaman hiçbir şey değişmez. Sahaların karla kaplı olması sporcuya müsabaka imkanı vermez ama, spor muhabiri yine görevi başındadır. Sayfasının okuyucusuna en iyi şekilde verilmesi için çalışır. Gazetecilikte kötü hava şartları engel taşımaz. Onların ayakkabıları zincir takmış otomobile benzer. Kar, kış derken konumuzun biraz olsun dışına çıktık. Nasıl olsa futbol liglerimiz tatile çıktı. Yeni teknik adamlar ikinci yarı hesapları yapmaya başladılar. Bu arada bazı yöneticiler kongre kulisleri ile meşgul olurken, kırıcı beyanatlarla şirin gözükmeye çalışıyor. Beşiktaş'ta sesler yükselmeye, Galatasaray'da adaylar çoğalmaya başladı. Belediye Başkanı olanlar, kulüp başkanlığı görevi yerine asli makamlarına dönecek. Onlar da anladılar takım başarılı olamayınca rey kaybettiklerini. Trabzon'da Sambacılar Brezilya sıcağını bırakıp, Karadeniz'e soğuk bakıyorlar. Hani Özkan Sümer hoca sağlam basardı. Bugünlük bu kadar olsun...
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |