|
|
Alman hoşafı
Elimde olsa, ya da yetkili kılınsam, Beşiktaş ve Fenerbahçe'de teknik direktör diye geçinen Daum ile Lorant'ı ivedilikle sınır dışı ederim... Hadi fazla ileri gitmeyelim... Ancak, ikisini de bugünden tezi yok takımlarının başından alır, Antalya Kemer'e vatandaşlarının yanına tatile yollarım. Çünkü; Bir tek sebebi var... Bu Almanlar'ın ikisi de takımlarının kazanmalarını değil, kendilerini kurtarmanın düşüncesindeler ve bunun hesabını yapıyorlar. Önce Galatasaray'ın en yakın rakibi Fenerbahçe'den ve Lorant'tan başlayalım... Sarı-lacivertli takıma İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube'den iki polis alıp oynatsaydı daha iyi olurdu. Hücum futbolunda takımının sağ ve sol kanatlarında hem savunan hem de atağa kaldıran Fatih ve Abdullah'ı işin başında oyundan kesen Lorant'ın hedefi belli ki Galatasaray'a yetişmek değil, maçı, dolayısıyla kendini kurtarmaktı. Koskoca Fenerbahçe takımını Ali Eren'in atılışına kadar Beşiktaş kalesine gönderemeyen bu Alman'ın yaptığı ve hazırladığı defans futbolu şampiyonluk değil, korkaklığın hesabıydı. Futboldan anlayan ya da anlamayan herkes aynı fikirdeydi ki, Fenerbahçe'nin işi İnönü'de kolay değil ve hatta daha ilerisi kazanması bu taktik ve görüşle imkansızın ötesindeydi. İşe Muhittin Boşat ve yardımcısı yetişti. Ali Eren, kart görür müydü, elbette görürdü. Ama hiçbir zaman kırmızı kart olamazdı. Ali Eren'den sonra oyundan düşen Beşiktaş'a karşı kafasını şöyle bir kaldıran Fenerbahçe, Serhat'la golleri ve galibiyeti buldu. Daum'a gelince... Bir Fenerbahçe takımı ki kendi yarıalanına hapsolmuş iş yapmıyor, tutulacak, ele avuca alınacak bir tek Serhat var. O'nu da durduramadılar, İnönü'deki makus talihlerine bir kere daha yenildiler. Beşiktaş'ta son söz menacer Sinan Engin'e. Menacerlik televizyon ekranlarında, gazete sütunlarında boy göstermek değildir. Hele hele rakip takımın başkanıyla arabasına iddiaya girmek hiç değildir. Sinan Engin'i "Koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman çelebi" derler misali göklere çıkaranlar şimdi biraz düşünsünler. İşte Beşiktaş takımı, sen Aziz Yıldırım ile araba pazarlığına gireceğine futbolcularını konsantre et. Akıl ver fikir ver. İşte Beşiktaş'ın hali. Ali Eren ve İlhan kırmızı kart. Beşiktaş-Fenerbahçe maçının neticesini futbolcular ve sahadaki oyun belli etmedi. Kazananı da kaybedeni de dışarıdakiler, dolayısıyla "takımı yönetiyoruz" diye geçinenler bozdu.
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |