|
|
'İstanbul'a ettiğimiz hizmet yargılanıyor' BİT'e yönelik soruşturma kapsamında yargılanan Adem Baştürk "İddialar yıllara yayılan hizmet şevkimizi kırmıştır. İnsanları suçlamak bu kadar kolay mı?" dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Belediye İktisadi Teşekülleri (BİT)'e yönelik soruşturma kapsamında aralarında Albayrak A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Albayrak ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Adem Baştürk'ün de bulunduğu 70 kişinin "Cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak" "İhaleye fesat karıştırmak" "Evrakta sahtecilik" suçlamalarıyla yargılanmalarına devam edildi. Suç atmak bu kadar kolay mı?' Duruşmaya katılan Baştürk savunmasında, yıllardır yaptıkları hizmetleri anlatarak "Bu kadar emeği olan insanlara bu kadar kolay suç atılmamalıdır" dedi. İstanbul 4. Ağır Ceza'daki duruşmaya geçen celse tahliye edilen Mustafa Albayrak, aynı celse haklarındaki gıyabi tutuklama kararı kaldırılan Muzaffer Albayrak, Kazım Albayrak, Mehmet Sami Polat, Tamer Öztürk ve Osman Temur ile tutuksuz yargılanan Adem Baştürk, Sabri Dereli, Ali Yılmaz, Osman Yıldırak, Yılmaz Şener, Temel Coşkun, Ali Çolak, Mustafa Dinçer, Mecit Çelik, Basri Saygı, Ömer Gaziler, Mustafa Şanlıer, Mustafa Eren, Abdurrahman Atmaca ve Mücahit Demirtaş katıldı. Davanın diğer 49 tutuksuz sanığı ise duruşmaya gelmedi. Duruşmada uzun bir savunma yapan Adem Baştürk, bütün iddiaların asılsız ve mesnetsiz olduğunu kendisinin de suçlandığı ihalelerde olduğu gibi belediyedeki 24 ihalenin Sayıştay tarafından tescil edildiğini söyledi. Baştürk, "Ayrıca ben sadece belediyelerle değil, Bakanlıklarla da ve değişik devlet kurumları ile de çalışırım. En son Çevre Bakanlığı tarafından hazırlanan yönetmeliğin altında benim imzam var. İTÜ'deki görevim de sürüyor. Benim özlük haklarım halen üniversitededir. Bütün bunlara rağmen bir mülkiye müfettişinin talimatıyla 16 arkadaşımla birlikte bu dava gerekçe gösterilerek açığı alındık. Bu yıllara yayılan hizmet şevkimizi kırmıştır" dedi. 'Hizmet yarışına girdik' İstanbul için yaptıkları hizmetleri anlatan Baştürk, "Bir Alman Ümraniye çöplüğü için 'Dünyada böyle rezil iş sömürgelerde bile yoktur' diyordu. Ancak şimdi Halkalı ve Ümraniye'de elektirik üretiliyor ve devlete kazanç sağlanıyor. Su ve metro, biz göreve başladığımızda ne durumdaydı şimdi ne durumda? Haliç temizlenmez deniliyordu. Ancak biz Haliç'i bugünkü durumuna getirdik. Belediyenin şimdi hiçbir borcu yok. Bu kadar emeği olan insanlara suç atmak bu kadar kolay mı? Bence bu işler bu kadar kolay olmamalı" şeklinde konuştu. 'HAKSIZLIĞI ADALET ÇÖZECEK' Adem Baştürk, savunmasının sonunda şuçlandıkları dönemle ilgili Mülkiye Müfettişi Mehmet Günaydın'ın 6 ay incelemede bulunduğunu ancak suçlayıcı bir duruma rastlamadığını ifade ederek, "Mülkiye Müfettişi Candan Eren 45 gün içinde iddianameye konu olan raporu hazırladı. Sizin ve adaletin bunu çözeceğine inanıyoruz, yaşananlar da bizde sadece bir sızı olarak kalacaktır" diye konuştu. Duruşmada söz alan Kazım ve Muzaffer Albayrak da kendilerine yönelik bütün iddiaları reddederek ihalelerde kullanılan bütün evrakların gerçek olduğunu söylediler. Belediye'de hukuk danışmanı olarak görev yapan Osman Yıldırak ise DGM Savcılığı tarafından 4 saat boyunca sorgulandığını, ancak konu Albayrak ve Tayyip Erdoğan'a geldiğinde savcının kendisini 4 kez tutukluma ile tehdit ettiğini savundu. Diğer sanıklar da Eren'in raporları doğrultusunda haksız yere suçlandıkları ifade ettiler. Mahkeme duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. İHALE, EN DÜŞÜK TEKLİFE VERİLDİ
Daha sonra belediyeki ihalelerin yapılış şeklini anlatan Adem Baştürk, bütün ihalelerimiz basının huzurunda yapıldığını ve ihalenin en düşük teklifi sunana verildiğini kaydederek "Bu al bayrak olur, kırmızı bayrak olur, yeşil bayrak olur. Burada aslında en düşük teklifi verene vermemek suçtur. İhaleye fesat karıştırmak öyle bir iki kişi ile olacak bir şey değil" diye konuştu. Baştürk, suçlandığı ağaç dikim işi ile ilgili olarak da şunları söyledi: "Ağaçlandırma işi 1992 yılında başlayan bir işti. O zamanlar 400 dolara mal edilen ağaçları biz şimdi 90 dolara mal ediyoruz. Biz idareci olarak devletin çıkarlarını çok koruduk. Mesela senede 100 trilyona yapılan yatırımdan yüzdelik oranlarını aşağıya çekerek devlete 20 trilyon para kazandırdık. Bizim zamanımızda 4 milyon ağaç dikildi. Bizi suçlayan eski Park ve Bahçeler Müdürü Ali Karakoç, ağaçların kuruduğunu ve dikilmediğini iddia ediyor. Bütün ağaçlar TEM ve E-5 Karayollarının kenarlarına dikildi. Bu işler devletin kuralları çerçevesinde yapılmıştır."
|
|
|