"Konuşmada İranlı muhataplarınıza ders verir havada olmayan bir üslup benimsenmesini,

İkili ticaret ve ekonomik ilişkileri aşan siyasi beyanlardan kaçınılması uygun olacaktır

Konuşma yukarda belirtilen hususlar dikkate alınmak kaydıyla uygun görülmüştür. Bilgi ve gereğini rica ederim. İmza: Tunca Toskay Devlet Bakanı" talimatı verilir.

Merak edilen konu ise şu: Bakan Tunca Toskay, Müsteşar Kürşad Tüzmen'i göreve kendi getirdiğine göre neden rahatsızdır?

Mesut Yılmaz'ın Yüce Divan sendromu

MGK Genel Sekreteri Org. Tuncer Kılınç'ın Harp Akademileri Komutanlığı'nda yaptığı yeni arayışlar öneren kişisel konuşmasını; ANAP Genel Başkanı ve AB'den Sorumlu Bakan ve Başbakan Yardımcısı A.Mesut Yılmaz "Kâbus senaryosu"olarak değerlendirmiştir.

A.Mesut YILMAZ, Başbakanlığı döneminde de, TSK yetkilileri ile "Pandomim" yaparak tartışmaya girmişti.Yılmaz bunu hep yapıyor. Sonunda sürekli geri adım atan taraf hep kendisi oluyor.

Yılmaz, 10'ncu cumhurbaşkanlığı seçiminde cumhurbaşkanı olmayı hedeflemişti. Genelkurmay Başkanı Org.Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun kamuoyuna yansıyan tutumu Yılmaz'ın bütün planlarını bozmuştu.

Yılmaz; "AB'nin yolu Diyarbakır'dan geçer" ANAP'lı Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler, "PKK'yı sandıkta yeneriz"diyerek 30 bin şehit ailesini ve PKK ile mücadele eden TSK mensupları ile diğer güvenlik güçlerini, halkın büyük çoğunluğunu incitmiştir, kırmıştır.

Yılmaz başkanlığındaki ANAP, yolsuzlukla mücadelede de Sadettin Tantan'ı görevden alarak sınıfta kalmıştır. Bugüne kadar yapılan tüm seçimlerde ANAP'ın oyu sürekli erimekte olup ve son yapılan kamuoyu anketlerinde ise %4 civarlarında gezinmektedir. ANAP TBMM grubu da istifalar ile sürekli küçülmektedir.

Yapılacak ilk genel seçimde A.Mesut Yılmaz başkanlığındaki ANAP'ın ülke barajını aşamayarak TBMM dışında kalması ve ANAP'ın olmadığı Meclis'te, A.Mesut Yılmaz hakkında verilecek bir soruşturma önergesinin Yüce Divan yolunu açacağı korkusu bir kâbus gibi Yılmaz'ın üzerine çökmüştür. Bu psikoloji ile yaşayan Yılmaz zaman zaman panikliyor, sağa sola sataşıyor ve TSK'yı bir kavga ortamına çekmeye çalışıyor. Unutulmamalıdır ki tarih; TSK ile kavga eden, çatışan hiçbir siyasetçinin başarısına tanık değildir.

Herkese soruyorum. Sabancı katili Fehriye Erdal'ın Belçika'da, naylon fatura yolsuzluk kralı Kırmızı Bülten ile aranan Orhan Aslıtürk'ün İngiltere'de, Kara Ses'in Almanya'da, PKK, DHKP-C militanları ile, diğer tüm kanun kaçaklarının AB ülkelerinde yaşadıklarını ve destek bulduklarını ve bu durumun milli menfaatlerimize ters düştüğünü TSK'nın söylemesine katılıyor muyuz, katılmıyor muyuz?

Ayrıca Türkiye'nin AB'nin diğer üye ülkeleri ile eşit statüde AB üyesi olmasına karşı çıkan kimse var mı? Bence yok. Bunu Yılmaz da biliyor. Ama o, bence oy peşinde koşuyor.

Hoca Avrupa yolunda!

MGK Genel Sekreteri Tuncer Kılınç generalin Harp Akademileri'nde yaptığı konuşmada; Türkiye'nin, AB karşıtı arayışlar içinde olmasını ve Rusya ile İran'ın bu açıdan değerlendirilmesi gerektiğini söylemesinden sonra kulislerde bir Nasreddin Hoca fıkrası anlatılmaya başlandı. Fıkraya göre; Nasreddin Hoca bir gün eşeğine ters binmiş, Anadolu yakasından devamla Boğaz Köprüsü'nü geçerek Avrupa yakasına ulaşmaya çalışıyormuş. Tam o sırada Hoca'ya yaklaşan biri, "Hocam hayrola nereye?" deyince Hoca, "Avrupa'ya gidiyorum, ama gözüm Asya'da" demiş.

SORUYORUM

Maliye Bakanlığı Mali Suçlar Araştırma Kurulu (MASAK)'da:

Kimlere ait kaç dosya incelenmektedir? Dosyaların içeriğinde araştırılan toplam para tutarı 100 milyar doların üzerinde midir? Masak'ta yapılan çalışma sonucu Hazine, bu güne kadar kaç milyar dolar kazanmıştır?

Masak Başkanı Nejat Coşkun'un 2000 yılında medyaya yaptığı açıklamada beyan ettiği, Naylon Fatura Yolsuzluğundan hakkında gıyabi tutuklama kararı bulunan ve Kırmızı Bültenle aranan halen yurt dışında yaşayan Orhan Aslıtürk'e ait 20 çuval dökümanın kaç çuvalının incelemesi bitmiştir? Çuvallar emniyette midir? İncelemelerin gecikmesi halinde Orhan Aslıtürk zaman aşımından kurtaracak mıdır?

Cumhurbaşkanı A.Necdet Sezer MASAK'ı, Devlet Denetleme Kurulu incelemesine alabilir mi?

MASAK İç İşleri Bakanlığı'na ne zaman bağlanacaktır? Bu soruların cevabını Başbakan Ecevit'den bekliyorum. Verir mi? Bekleyip göreceğiz.

Beş yıldızlı otellere ucuz su!

ASKİ Genel Müdürlüğü 10-01-2002 tarihli su ve atıksu tarifesinde "Turizm Teşvik Belgeli yatırım ve işletme abonelerimiz ile Ankara otelciler ve hamamcılar esnafına da Yargıtay 13.H.D.'nin 11-02-1999 tarih ve 1999/345 E.760 K. Sayılı kararı gereği tarifelerin en düşüğü olan konut tarifesinin tüm kademeleri uygulanacaktır" hükmü yer almaktadır. Bu karar gereği yapılan tarifede, Hilton, Dedeman, Sheraton gibi beş yıldızlı süper lüks oteller su, atıksu toplam için 539.867 öderken, kamu hizmeti yapan, şifa dağıtan özel hastaneler 2.768.584 toplam (TL) ödemektedir. Sağlık Bakanlığı, hükümet ve TBMM bu çarpıklığı düzeltecek yeni yasal düzenlemeyi mutlaka yapmalıdır. Çünkü herkes bilmelidir ki "önce sağlık".

Kamu zararına bir bakan ilgisiz kalabilir mi?

"SSK"otomatik röntgen film banyo cihazı" alımı için 25-01-2000 tarihinde ihaleye çıkar. Ancak bu ihale daha sonra iptal edilir.

Daha sonra, 10.10.2001 tarihinde hazırlanan yeni bir şartname ile yeniden ihaleye çıkılır. Hazırlanan şartnameye göre, ihaleye ancak tek bir firma girebilmektedir. O firma da "Derimer Makine Mümessillik Ticaret ve Limited Şti."dir. Diğer firmalar bu duruma itiraz eder ve gerek Çalışma Bakanı ve gerekse SSK Başkanı uyarılır.

İhele yapılar yapımasına ama ihale komisyonu bile aldığı kararda rekabetin oluşmadığını kabul eder.

İhale yapılmadan önce, Ankara 40'ncı Noterliği'nde, ihalenin bu şirkette kalacağı, 09.10.2001 tarihinde tespit ettirilmiştir.

Daha önce yapılan ve iptal edilen 25.01.2000 tarihli ihaleye, firma "Compact-2" model film banyo cihazı için, 12.125 DM fiyat teklif etmiştir.

Daha sonra açılan ihalede ise (10.10.2001 tarihli), aynı cihaz için teklifini 9.024 Euro'ya (17.687 DM) çıkarmıştır.

Kurum dolayısıyla da Türkiye bu ihaleden toplam 1.841.179 DM zarara uğratılmıştır. İlgili bakan ise yapılan uyarıya ilgisiz kalmıştır.