Sıkıntılı günler yaşayan Gençlerbirliği, tam dişine göre bulduğu Denizlispor'u 4-2'lik skorla geçerken bir süre de olsa rahat nefes aldı.

Başkent takımı oyun boyunca "memur" zihniyetinde olan Denizlispor'la kedi-fare oyunu gibi oynayıp durdu. Durum böyle olunca Denizlispor'un değil galibiyete, beraberliğe dahi hakkı olmayacaktı.

Zira böylesine "memur" zihniyetinde bir takımın sahada kazanma hakkı olamazdı.

Zaten sonuç da böyle oldu.

Denizlispor, 29 puana çakılıp takılırken tehlikenin içine iyice girmiş oldu.

Gençlerbirliği ise deplasmanlardaki başarısını dünkü evinde de sürdürdü ve sonuçta puanını 31'e taşıdı.

Oyuna gelince; Gençlerbirliği'nin iyi oynamadan kazandığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Dediğim gibi karşısında futbol oynamayı bir kenara bırakmış Denizlispor olunca, işteki güzellik kendiliğinden ortaya çıkmıştı.

Gençlerbirliği bu puanını rahatlıkla arttırabilir. Zira sadece kazanmayı düşünen ve ikinci yarıdaki fikstür dezavantajını lehine çeviren Başkent takımı Youla gibi golcü bir futbolcudan yoksun olmasına karşın istediğini söke söke elde etti.

Bu arada attığı birbirinden şık üç golde imzası olan Ahmet Hassan'ı da unutmamak gerekir. Denizlispor'un eski, Gençlerbirliği'nin yeni futbolcusu Mısırlı Ahmet Hassan 4-2'lik skorun başmimarıydı.

Hakemliğini beğenmediğim Muhittin Boşat'tan da bahsetmeden de geçemeyeceğim. Kötü yönetimini dün kıdemli yardımcısı Fahir Ersoy ile bir kez daha sergiledi. Hele hele Gençlerbirliği'nin attığı ikinci golde Başkent futbolcularının en az 7-8 metrelik offsaytını Fahir Ersoy "es" geçince bu çirkin görüntüyü Muhittin Boşat tamamladı ve Gençlerbirliği'nin ikinci golünü izledik.

Sonuç olarak Gençlerbirliği elini, kolunu sallaya sallaya tehlike bölgesinin üzerine (şimdilik) çıktı. Denizlispor ise küme düşme tehlikesini yüreğinin tam ortasında yeni yeni hissetmeye başladı.

GÜRAY SOYSAL

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu