T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

G Ü N D E M

'Mucize çözümler beklemeyelim'

Ulusal Deprem Konseyi Başkanı Prof. Dr. Tankut, "Nisan'da açıklanabileceği umulan hasar raporunda olağanüstü bulgular çıkacağı beklenilmemeli" dedi.

Ulusal Deprem Konseyi Başkanı Prof. Dr. Tuğrul Tankut, deprem zararlarının azaltılmasına yönelik ulusal strateji raporu düzenleme çalışmalarını sürdürdüklerini belirterek, "Nisan 2002'de tamamlanıp, açıklanabileceği umulan bu raporun olağanüstü bulgular açıklaması, mucize çözümler getirmesi beklenmemelidir" dedi. Prof. Dr. Tankut, yaptığı yazılı açıklamada, Ulusal Deprem Konseyi'nin, deprem zararlarının azaltılmasına yönelik bir ulusal strateji raporu düzenleme çalışmalarını sürdürdüğünü kaydetti. Bu çalışmada, Türkiye'nin deprem sorunlarının çeşitli boyutlarının teker teker ele alındığını ifade eden Prof. Dr. Tankut, her alanda, belirlenen sorunların gözden geçirildiğini, bunların nedenlerinin irdelendiğini, bu sorunların çözümüne yönelik seçeneklerin sunularak tartışıldığını ve uygulamaya yönelik önerilerin sunulduğunu belirtti.

Tankut: Çok gecikildi

Büyük ölçüde şekillenmiş olan bu raporun, tamamlanarak ilgili kuruluşlara sunulmasının, yılda dört kez toplanması gereken konseyin geciktiğini vurgulayan Prof. Dr. Tankut, şöyle devam etti:

"Nisan 2002'de tamamlanıp açıklanabileceği umulan bu raporun olağanüstü bulgular açıklaması, mucize çözümler getirmesi beklenmemelidir. Bu rapor, kaçınılmaz olarak, pek çok kişinin konuşup tartıştığı konuları ele almakta, bunları bir bilim kurulu süzgecinden geçirdikten sonra, sistematik bir düzen içinde sunmaktadır. Raporda yer alan önerilerin uygulamaya geçirilmesinin, konseyin görev ve yetki alanı içinde olmadığı da unutulmamalıdır."

BARKA'NIN VASİYETİ RAFTA

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Münür Aydın, "Prof. Dr. Aykut Barka'nın vasiyeti" dediği ve uzun zamandan beri biraraya gelemeyen Ulusal Deprem Konseyi'nin toplanmasını ve raporunu bir an evvel açıklamasını istedi. Aydın, merhum Prof. Dr. Barka'nın sıkça dile getirdiği "Konsey'in hazırladığı Ulusal Deprem Stratejisi Raporu'nın açıklanması" istediğini hatırlattı. Uzun zamandan beri raporun açıklanamaması nedeniyle alınabilecek önlemlerin geciktiğine dikkat çeken Aydın, "Bu raporda Barka'nın mirası vardır ve biz bunun değiştirilmeden açıklanmasını, O'nun vasiyeti kabul ediyoruz" dedi.

Konsey'in bu tarihsel görevi daha fazla geciktirmemesi gerektiğine dikkat çeken Aydın, İstanbul ve İstanbulluları kurtarmak için yapılacaklar konusundaki bilimin görüşlerinin yöneticilere ve kamuoyuna açıklanması gerektiğinin altını çizdi. Raporun açıklanmamasının ardında "uzlaşmazlık" var ise de karış görüşlerle raporun açıklanmasıni isteyen Aydın, "Yurttaşların mal ve can güvenliği mutlaka korunmalı" dedi.

İLLERE AFET YARDIMI ARTIRILDI

Bakanlar Kurulu'nun deprem ve sel felaketi geçiren yerlerin il özel idarelerine yapılan yardımları iki katına çıkan kararnamesi Cumhurbaşkanı tarafından da onaylandı. Bu yılın ilk 6 ayı için geçerli olacak yardım kararnamesine göre bazı iller aldıkları yardımın iki katını, bazıları ise üç katını alacaklar. Hükümetin il özel idarelerine yaptığı ek yardımlardan depremzede veya sel nedeniyle zarara uğrayan vatandaşların yararlanmasının söz konusu olmadığı bildirildi. İl özel idareleri, alınan yardımla, daha çok şehir planlamasını yeniden yapacaklar.

ASIRLIK FEVZİYE CAMİİ YERLEBİR

İzmit'te 17 Ağustos depreminde ağır hasar gören, Mimar Sinan'ın yaptığı Fevziye Camii yerle bir edildi. Mimar Sinan'ın eserleri arasında yer alan tarihi Fevziye Camii, deprem felaketi sırasında ağır hasar gördü. Yaklaşık 2.5 yıldır yıkılması için uğraş verilen cami için Anıtlar Yüksek Kurulu'ndan yıkım kararı çıkınca, ilgililer harakete geçip camiyi yıktı. Yaklaşık 4 asırdan beri binlerce insanın ibadet ettiği Fevziye Camii'nin yıkım işlemi tamamlandı. Yıkılan caminin yerine en kısa zamanda yeni bir cami yapılacak. Caminin yenisi yapılıncaya kadar halk ibadetini prefabrik mekanda gerçekleştirecekler.

HAZAR GÖLÜ'NDE SULAR ÇEKİLİYOR

Elazığ'ın Sivrice İlçesi Belediye Başkanı Metin Öztürk, hidroelektrik santrallerine verilen su nedeniyle Hazar Gölü'ndeki suyun giderek azalmaya başladığını söyledi. Metin Öztürk, Hazar Gölü'nün maksimum su kodunun 1250+1 olduğunu belirterek, 1956 ve 1957 yıllarında DSİ tarafından yapılan Hazar Hidroelektrik Santralı HES-1 ve HES-2'nin tamamlanarak üretime geçtiği 1960 yılından bu yana Hazar Gölü'ndeki su seviyesinin düşmeye başladığını bildirdi. Su seviyesinin giderek düşmesiyle Hazar Gölü'nde batık antik bir kentin ortaya çıktığını hatırlatan Öztürk, "Göldeki su seviyesi 1236 koduna düşünce, antik kentin kalıntıları yüzeye çıktı" dedi. Göldeki suyun boşalmasının, ekolojik dengeyi ve doğal çevreyi bozduğunu ifade eden Öztürk, suyun giderek azalmasının kendileri için yıkım ve facia olacağını vurguladı.



3 Mart 2002
Pazar
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED