İtalya'da İtalya karşısında herkes iyi sonuç alabilir. Ancak iyi oynamak pek mümkün olmaz.

Dün akşam Adriatico Stadı'nı dolduran 18 bin kişiye, ve hafiften de dünyanın en "demode" futbolunu oynayan İtalyanlara bir ders verdik.

İlk yarıda kendi yarı sahasında boğan, ve bir ara "pes manyağı" haline getiren bizimkiler, kalitelerinin rastlantı olmadığını bir kez daha gösterdiler.

Özellikle sol tarafta Ergün ve Emre Belözoğlu ile o tarafa yanaştığı zaman Yıldıray'ın kurduğu "kumpaslar" göz zevkini de üretti. Brindelli'nin "bağırsak düğümlenmesi" geçirdiği pozisyonların mimarı Emre Belözoğlu, kendisini buralarda oynatmayan ve bu kadar özgür bırakmayan Hector Cuper'e önemli bir mesaj gönderdi.

Sağ tarafımızda bir sorun vardı. Fatih Akyel'in yorgunluğu, Okan'ı desteksiz bıraktı. Nervo karşısında "dikkatli" oynamak sıkıntısını, yorgunlu da eklenince Fatih Akyel'in hatası ile kaybedilen top, ve arkadan Ömer'İn kaleyi gereksiz boşaltması üzerine haketmediğimiz bir gol yedik. İkinci yarıda oyuncu değişiklikleriyle bir süre bocaladık. Ama açıkca görüldü ki Şenol Güneş'in takımının elde ettiği her başarı yoğun ve titiz bir çalışmanın ürünü olup, asla tesadüf değildir.

Ayağınıza sağlık çocuklar.

ÜMİT AKTAN

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu